Kiradaki Oyuncuların Karneleri

Maç tecrübesi kazanmaları için takımımızdan kiralık olarak gönderilen oyunculardan Jay Emmanuel-Thomas gol atmayı başaran isim olurken kiralık giden isimlerin bu hafta oynadıkları maçlar ve sonuçları şöyle:


Jay Emmanuel-Thomas ve Gilles Sunu
Doncaster 2-1 Derby

Jay Emmanuel-Thomas'ın kiralık olarak formasını giydiği Doncaster Rovers, Gilles Sunu'nun kirada olduğu Derby County'i mağlup etti. Bu sonucun ardında Doncaster Play-off'lara sadece 4 puanlık bir farkla uzaktayken Derby de düşme hattına aynı uzaklıkta bulunmakta. 15. dakikada Billy Sharp'ın penaltı golüyle öne geçen Doncaster, 69. dakikada JET ile farkı 2'ye çıkarıp rahatladı. Bu golden 5 dakika sonra Rob Hulse Derby adına durumu 2-1 yaparak maçın skorunu belirledi. Maça ilk 11'de başlayan JET 80 dakika forma giyerken, Gilles Sunu 2. yarıda sahaya çıkarak takımı adına 45 dakika görev yaptı.

Jack Wilshere
Bolton 4-0 Wigan

Bolton'un kazanarak düşme hattının 8 puan üstüne çıktığı mücadelede Jack Wilshere ilk 11'de sahaya çıktı. Johan Elmander ile 10. dakikada öne geçen Bolton ilk yarıyı bu skorla önde bitirdi. 2. yarının başında Kevin Davies penaltı golüyle fark 2'ye çıktı ve 53. dakikada Fabrice Muamba skoru 3-0'a getirerek takımını rahatlattı. 67. dakika Wilshere'ın yerine oyuna giren Matthew Taylor 2 dakika sonra maçın skorunu belirleyen golü attı.

Kyle Bartley ve Jay Simpson
Sheffield United 1-1 QPR

Sheffield United formasını hastalığı yüzünden giyemeyen Kyle Bartley ile QPR forması giyen Jay Simpson'ın takımlarını karşı karşıya getiren maçta 1-1'lik sonuçla gülen taraf çıkmadı. Richard Cresswell'in 44. dakikada attığı golle ilk yarıyı önde kapatan United bu üstünlüğünü 2. yarının başlarında 49. dakikada Adel Taarabt'ın attığı gol ile yitirdi ve maç bu skorla sona erdi. Simpson maçta 90 dakika forma giyerken United Play-off hattının 3 puan gerisinde bulunuyor. QPR ise düşme hattının 6 puan üstünde.

Henri Lansbury ve Kerrea Gilbert
Watford 0-1 Peterborough

Sakat olan Kerrea Gilbert'in (Peterborough) forma giyemediği maçta Henri Lansburry Watford formasıyla 90 dakika mücadele etti. 51. dakikada Liam Dickinson'ın golüyle 1-0 galip gelen Peterborough bu sezonki ilk deplasman galibiyetini almış oldu. Bu sonuçtan sonra Peterborough ligin son sırasında yer almaya devam ederken Watford'da düşme hattının sadece 1 puan üstünde bulunuyor.

Wojciech Szczesny ve Mark Randall
Brentford 3-3 MK Dons

League One maçında Polonyalı kaleci Wojciech Szczesny Brentford kalesini 90 dakika korurken Mark Randall Milton Keynes Dons adına ilk 11'de başladığı maçta 57 dakika oyunda kaldı. İlk yarısı 1-1 biten maçta son dakika 2-2'lik eşitlikle girilirken önce MKD 3-2 öne geçti ancak yine uzatmada Brentford 3-3'lük eşitliği yakaladı ve maç bu skorla sona erdi.

Havard Nordtveit
Hertha Berlin 1-2 Nurnberg

Havard Nordtveit'in 2. yarısında oyuna girdiği maçta Nurnberg Hertha Berlin'i deplasmanda mağlup ederek küme düşme hattının 1 puan üstüne çıktı. Maçın 36. dakikasında Theofanis Gekas ile öne geçen Hertha bu üstünlüğünü koruyamadı ve 61. dakikada Albert Bunjaku skoru eşitledi. 76. dakikada Havard Nordtveit'in oyuna girmesinin ardından 90. dakikada Angelos Charisteas Berlin ekibini yıkan golü attı. BundesLiga'nın son sırasında yer alan Hertha Berlin'in bu yenilgiden sonra işi zor gözüküyor.

Kiralık Oyuncularımızda Son Durum

- Jack Wilshere ile başlayalım, Wolves karşısında 81 dakika forma giydi. Onun gelişimi için çok önemli süreler bunlar, çok çok önemli bir oyuncu.

- Jay Emmanuel Thomas, Doncaster'da 76.dakikada oyuna girdi, sezon sonuna kadar orda kalmak istediğini belirtmiş.

- Kyle Bartley'de Sheffield'ın 4.3 kazandığı maçta 90 dakika forma giydi, Bartley'de gelecek vaadeden önemli oyuncularımızdan.

- Jay Simpson, Middlesbrough'a 2.0 yenildikleri maçta, 90 dakika oynadı ve bir topu direkten döndü. Bence vasat bir oyuncu ama, championship'te yıldız olabilir ilerde.

- Kerrea Gilbert'te Peterborough'da 2.yarıda oyuna girdi, o da vasat oyuncularımızdan biri, ama güçlü yapısıyla, ilerde defansif yönü güçlü olan takımlarda yer alabilir.

- Henri Lansbury, Watford'un 2.1 kaybettiği maçta 90 dakika oynadı.

- Gilles Sunu, Derby'nin 3.1 kaybettiği maçta 84 dakika oynadı.

- Mark Randall vasat altı oyuncularımızdan biri, Mk Dons takımında bu haftadada yedek oturmuş. 22 yaşına gelen bu oyuncunun senelerdir Arsenal kulübüne bağlı olmasının sebebi nedir acaba, çok merak ediyorum.

- Gavin Hoyte'da Brighton'da yedek kalan isimlerden.

- Pedro Botelho'da ilk kez sahaya çıkmış Celta Vigo'da.

- Sanchez Watt'ın takımı Southend ise kendisinin 66 dakika oynadığı maçı 2.1 kaybetti.

Kiralık Oyuncularımızda Son Durum

- Jack Wilshere gitmeden önce de söylemiştim, Bolton'da oynamasının imkanı yok, daha düşük profilli bir takıma gitmesi lazım diye, dediklerim bir bir çıkıyo, Bolton'un Blackburn'e 3.0 yenildiği maçta da oyuna dahil olamadı Wilshere.

- Derby County'e yeni kiralık giden, Sunu 25.dakikada oyuna dahil olmuş.

- Jay Simpson'ın da gol attığı maçtığı Q.P.R rakibini 2.1 yenmiş. Böylelikle üstüste 6.mağlubiyetinden de kurtulmuş Q.P.R. Simpson orda iyi iş çıkarıyo gerçekten ama teknik anlamda oldukça zayıf Premier Lig'e göre, bakalım gelecek neler gösterecek.

- Henri Lansbury ise Scunthorpe-Watford karşılaşmasında 90 dakika oynamış. Uzatma dakikalarında gol atan Watford böylelikle 1 puanı kurtarmış.

- Wojciech Szczesny, kiralık oyuncularımız arasında en başarılı olanlardan biri belki de, yine 90 dakka oynadığı maçı 2.1 kazanmış Walsall. 90 doğumlu bu kalecimiz ilerisi için iyi şeyler vaadediyor bence ama tabiki yaşı çok çok genç.

- Mark Randall M.K Dons takımında yedekmiş, Sanchez Watt'ın takımı Southend ile karşılaşmışlar. Watt oynamış, Randall oynamamış. Mark Randall gerçekten vasat altı bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor.

- Justin Hoyte'un kardeşi Gavin Hoyte'da Brighton'da kadroya girememiş Leeds United karşısında, onun da sonu büyük ihtimalle abisi gibi olacak.

Genel itibariyle baktığımızda kiralıklardan çok sıcak haberler yok, özellikle Wilshere konusu can sıkmaya başladı.

Jack Wilshere Bolton'da

Jack Wilshere, Bolton Wanderers'a sezon sonuna kadar kiralandı.

Arsenal'in harika çocuğu bu sezon Arsenal formasıyla yedi kez sahaya çıktı. 18 yaşındaki oyuncu Arsenal'in ligde oynayan en genç oyuncusu olma unvanını da taşıyor.

2008 Eylül ayında Blackburn Rovers'a karşı ilk kez forma giyen Wilshere, ilk golünü de Lig Kupası'nda Shffield United'a karşı atmıştı.

Sezonun ikinci yarısında Bolton formasını ıslatacak olan Wilshere, Temmuz 2009'da Arsenal ile uzun süreli yeni bir kontrata imza atmıştı.

Kısa Kısa - 19

Arsenal’in genç yeteneklerinden Jack Wilshere, tecrübe kazanmak adına kısa süreliğine takımdan ayrılabileceğini ifade etti.

Genç oyuncunun, Celtic, Rangers ve Middlesbrough gibi takımlardan teklifler aldığı biliniyor.

Kiralık olarak oynamanın kariyeri için faydalı olabileceğine inandığını belirten Wilshere, “Champisonship’e kötümser bakmıyorum. Bana farklı avantajlar sağlayabilir. Bir Premier Lig ekibinde kiralık olarak oynamak ve tecrübe kazanmak isterim” dedi.

Arsene Wenger, Wilshere’a sadece Lig Kupası maçlarından görev veriyor.

Arsenal'in efsane oyuncularından Dennis Bergkamp, kuzey Londra ekibine geri dönüp dönmeyeceği hakkındaki soruları yanıtladı.

The Sun'a açıklamalarda bulunan Bergkamp, "Arsenal beni istedi. Basında da bu yönde baskılar var. Ancak henüz oraya gitmek için çok erken olduğunu düşünüyorum. Ama bir gün Arsene Wenger ile birlikte çalışmayı umuyorum. Onunla çalışırken çok büyük başarılar yaşadım ayrıca genç oyuncularla nasıl başa çıkacağımı ve insanlara nasıl yöne vereceğimi öğrendim" ifadelerini kullandı.

Sezon başından beri başı şanssızlıklardan bir türlü kurtulmayan İspanyol file bekçisi Manuel Almunia, artık her şeyi atlattığını ve kendini hazır hissettiğini söyledi.

Arsenal'in resmi Maç Günü Programı'na konuşan başarılı oyuncu, "Takıma geri döndüğümden beri kendimi oldukça iyi hissediyorum. Sezon başında çok kötüydüm. Üzerimde adeta kara bulutlar dolanıyordu. Hiç de iyi bir başlangıç yapamadım. Artık kendimi tamamıyla futbola verebilirim. Her futbolcu kariyerinde düşüşler yaşabilir ama sıkı bir çalışma ve yardımla beraber tekrar çıkışa geçebileceğime inanıyorum" şeklinde konuştu.

Yokluğunda, Vito Mannone ve Lukasz Fabianski'nin kendisini aratmadığını belirten Arsenalli kaleci, "Karım, arkadaşlarım, bu sıralar etrafımdaki herkes bana çok iyi destek oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Çok çalışması gerektiğinin altını çizen İspanyol kaleci, "Kalede rekabet üst seviyede olacak. 4 kalecinin her hafta forma savaşı vermesi önemli ama bundan daha önemli olan, benim kendimi geliştirmem için daha fazla çalışmam gerekiyor olması. Bulunduğum her kulüpte ilk kaleci ben olmuştum ve bunu devam ettirmek istiyorum" diye konuştu.

Wilshere: "Wembley'e Kadar Gidebiliriz"

Jack Wilshere sakatlığından kurtulup tamamen hazır olduktan sonra Carling Cup'ta bir sonraki turda oynamayı bekliyor. Genç oyuncularında takımı Wembley'e götürebileceğine inanıyor.

17 yaşındaki oyuncu bu sezonki Carling Cup kadrosunda Wenger'in en güvendiği oyunculardan ancak Eylül ayındaki West Brom maçında oynadıktan sonra Liverpool maçında kenarda bekletilmişti.

Bileğindeki sakatlık nedeniyle yeni yeni iyileşen Wilshere, 2 Aralık'taki Manchester City maçında sahada yer almak istiyor. Genç oyuncu bu sezon Carling Cup'ı kaldırabileceğine de inanmış durumda.

"Sakatlığın nedeniyle şu anda sadece sakatlığı atlatmamı hızlandıracak çalışmalar yapıyorum. Manchester City maçında oynayabileceğim."

"Liverpool maçında oynamamak beni üzdü. Buna rağmen Craig Eastmond gibi oyuncuların kadroya girip başarılı bir oyun sergilemesini izlemek keyfi vericiydi. A takımdaki oyunculardan sakat olanlar varsa onun yerine genç takımdan birini rahatlıkla koyabilirsiniz."

"City'e karşı oynamak çok keyifli olacak. Umarım A takım ile maça çıkarlar. Manchester'a gideceğiz ve kazanabileceğimize inanıyorum ve umarım kazanırız."

"Şu anda son 8 takım içindeyiz ve bu, kupayı kazanabileceğimizin en net göstergesi. Manchester City'i yenebileceğimizi düşünüyorum ve bunu yaparsak önümüz tamamen açılacak ve kupaya kadar gidebileceğiz."

2 Ağustos 2009 Arsenal 3-0 G.Rangers (Hazırlık)

Almunia
Eboue - Gallas - Silvestre - Clichy
Wilshere - Fabregas - Song - Merida - Arshavin
Eduardo

Maça çok süratli başladık. Dünün göze batan isimlerinden Wilshere dün yapamadığını bugün yaptı ve golünü henüz 2. dakikada attı. Rangers sahada top göremedi ilk dakikalarda. 11. dakikada ise bir diğer Barcelona altyapısının ürünü Fran Merida'nın müthiş ara pasında Eduardo klasik bitirişlerinden birini yaptı ve farkı ikiye çıkardı. Eduardo'nun kaleyi bulmayan şutunu gördüm desem yalan olur. Belkide kaleye isabetli şut çekme oranında Premier Lig'in en iyilerindendir. Vurduktan sonra gol diyebilirsiniz. 2-0 ile birlikte biraz tempoyu düşürdük. Rangers birkaç korner ile gol aradı ama yaklaştığını bile söylemek güç. İlk yarının son bölümlerinde Jack Wilshere yine tribündekileri ve ekran başındakileri büyüledi. Önce iki aşırtma çalım sonra göğüs kontrol ardından kalecinin üzerinden bir aşırtma vuruşu denedi ve kaleci son anda kornere çeldi. İlk yarıda dikkati çeken isimlerde yine 4x(wonderkid) Jack Wilshere, sol ayağı ile etkili şutlar ve paslar atabilen Fran Merida ve son derece başarılı bir şekilde kendisine atılan topları saklayabilen Eduardo idi. Top saklamak için illa ki uzun boylu olmak gerekmediğini gösterdi. Takımda sadece Arshavin değil Arshavin'in olduğu bir takım izlenimi göze batan diğer bir görüntü.

Almunia
Eboue - Song - Silvestre - Traore
Wilshere - Fabregas - Denilson - Merida - Arshavin
Eduardo

İkinci yarıda Gallas ile Clichy yerine Denilson ve Song dahil oldu. Song stopere geçerken Denilson onun yerini aldı. Savunma arkasına atılan bir topta Rangers gole yaklaştı. Önce Almunia'nın kurtarışı ardından Song'un Toure'yi aratmayan topa atlayarak yaptığı savunması ile golü yedirmediler. Bu pozisyonun ardından ise Wilshere yine yüzlerde tebessüme neden oldu. Walcott mu dediniz? Onun pabucu dama atıldı. 61. dakikada Rangers bir kontra atak fırsatı buldu. Song'un hamle hatası ile yaklaştılar gole ama Almunia yine başarılı bir kurtarış yaptı. 63. dakikada ise iki değişiklik daha yaptı Arsenal. Eduardo ve Arshavin çıkarken Sanchez Watt ve Bendtner oyuna girdi. Birkaç dakika sonra da bu maçta dikkat çeken bir diğer isim Fran Merida oyundan çıktı ve Aaron Ramsey oyuna dahil oldu. 72. dakikada Sanchez Watt Fabregas'tan aldığı topu ısrarla takip etti ve son anda sahaya çevirdi. Topla buluşan Ramsey arka direkte Wilshere'i gördü ve asisti ona yaptı. Golden sonra ise Fabregas yerini Rosicky'e bıraktı. Maçın tamamında olduğu gibi son bölümlerde de oyunun kontrolü Arsenal oldu. Çok kasmadan pozisyon arayışları ile maçı tamamladı.



Not : Bu akşam saat 22:00'da Ntvspor'un "Büyük Rekabet" adıyla düzenlediği belgeselde Arsenal-Tottenham derbisi anlatılacak. İzlemeniz tavsiye edilir.

Arsenal 4-1 Liverpool (Goller)

Gilles Sunu 1-0


Jack Wilshere 2-0


Kacaniklic 2-1


Sanchez Watt 3-1


Jay Emmanuel-Thomas 4-1

Arsenal 4-1 Liverpool (FA Youth Cup Final)

Günlerdir beklediğim maç sonunda başladı. Final olmasına rağmen iki ayaklı oynanacak olan FA Youth Cup maçlarında ilk maç Emirates Stadı'nda 30 bin seyircinin önünde yapıldı. Fabregas ve Walcott hamburger yiyerek maçı izlerken, Wenger'de takım elbisesiyle stressiz bir maç izleme amacındaydı.

Shea
Eastmond - Bartley - Ayling - Cruise
Coquelin - Frimpong
Lansbury - Wilshere - Thomas
Sunu

Aslında maç bizim açımızdan çokta iyi başlamadı. İlk 10 dakika topla oynayan Liverpool olsa da etkili bir pozisyon bulamamıştı. Arsenal ise çok hızlı kontraatağa çıkarak gol arıyordu. Ancak 14. dakikada Emmanuel Frimpong sakatlandı ve çok erken oyunu terketmek zorunda kaldı. Yerine ise Sanchez Watt dahil oldu. Yani önlibero çıktı forvet girdi. Bir başka kontraatakta Wilshere tam kaleci ile karşı karşıya kalacaktı ki Liverpool savunmasından Ayala çok net bir faul yapmasına rağmen hakem tarafından oyun devam etti. Bana göre faul ve kırmızı karttı. Spikerlerde aynı kanıdaydı. Sonraki bölümlerde Arsenal kontrolü eline almaya başladı. Wilshere'in ara pasında topu tek topla Sunu'ya gönderip golün asistini yapan isim Lansbury idi. Golden sonra Arsenal tamamen kontrolü eline geçirdi. Bir 5 dakikalık bölümde topa %83 oranında sahipti. Ardından daha öncesinde Wilshere'e verilmeyen faulün bu sefer sarı kart gerektireni Sunu'ya yine Ayala tarafından faul yapıldı. Hakemde bu sefer doğru karar verilip sarı kart gösterildi. Frikiği kullanan Jay Emmanuel-Thomas mükemmel vurdu top direkten döndü. Savunma topu uzaklaştıramadı ve topa doğru koşan Sanchez Watt'a arkadan dalan harekete hakem penaltı cezası verdi. Topun başına geçen Wilshere farkı ikiye çıkaran golü atmakta zorlanmadı. Tam maç keyif vermeye başlayacakken golden dakika sonra Wilshere basit bir pas hatası yaparak Liverpool'un kontraatak başlatmasına neden oldu. Sağ kanattan gelişen atakta yapılan ortaya önce Dalla Valle etkili kafa vuramadı. Ama topu uzaklaştıramayan Arsenal savunması tehlikeyi atlatamadı. Sol kanattan kesilen top ilk vuruşta Arsenal savunmasından döndü fakat üzerine gelen topa müthiş bir vuruş yapan Kacaniklic farkı bire indirdi. İlk yarıda üstün oyunun hakkı olarak önde bitti.

İkinci yarıya da arayan taraf olarak başladık. Sürekli gol kokladık. Gol ise 57. dakikada Wilshere'in ara pasında Sanchez Watt'ın ceza sahası içinde aşırtma vuruşuyla geldi. Maç zaten sürekli bizim kontrolümüzde iken keyfe diyecek yok. Ardı ardına şutlarla gol pozisyonları yakalıyorduk. Pozisyonların birinde kazanılan kornerde ise Lansbury'nin ortasına ön direkte küçük bir dokunuş yapan Jay Emmanuel-Thomas takımının 4. golünü attı. Bu gole ve skora rağmen Arsenal'in arayışları sürekli devam etti. Liverpool ise ikinci yarıda Arsenal ceza sahasına hiç giremedi. 73. dakikada ise Gilles Sunu yerine Arsenal'i Premier Academy Lig'inde şampiyonluk golünü atan Ryhs Murphy girdi. Maçın 84. dakikasında gol pozisyonları ekrana istatistik olarak geldi. Arsenal 13, Liverpool 2. Kesinlikle maçı domine ettik. 90. dakikada oyundan çıkan Wilshere 30 bin kişi tarafından ayakta alkışlandı. 90+3'te Jay Emmanuel-Thomas'ın ara pasında topu ağlarla buluşturan Ryhs Murphy'nin golü ofsayt nedeniyle iptal edildi. Ama tekrarda görüldü ki ofsayt tartışması yapılamaz bile. Bu pozisyondan 3 saniye sonra ise maç bitti.

Tek kelimeyle MÜKEMMEL bir maç çıkaran Wilshere'in henüz 16 yaşında olduğuna inanmak oldukça güç. Gerek skor gerekse oyunla ikinci maçta çokta zorlanmayacağımızı söylemek kolay. Çok ekstrem bir durum olmadığı sürece kupa bize doğru yola koyuldu. Rövanş ise Salı günü oynanacak.

Arsenal 4-1 Man City (FA Youth Cup)

Arsenal FA Youth Cup yarı final rövanş maçında Man City'i ağırladı. Eşleşmenin ilk maçını deplasmanda 2-1 kazanan Arsenal maça avantaj ile başladı. Maalesef maçın ülkede herhangi bir tvde yayınlanmamasından ötürü bende izleyemedim.

Shea

Eastmond - Ayling - Bartley - Cruise

Coquelin - Frimpong - Wilshere - Thomas

Watt - Sunu

Arsenal maça çok hızlı başlamış ve henüz 34. saniyede Sanchez Watt attığı golle takımını 1-0 öne geçirmiş. 20. dakikada kazanılan penaltı atışını gole çeviren Jack Wilshere farkı ikiye çıkarmış. 29. dakikada savunma oyuncusu Kyle Bartley ile bir gol daha bulan Arsenal, doymayıp 31. dakikada Sanchez Watt ile farkı dörde çıkararak neredeyse yarım saatte maçı bitirmiş. İlk yarının son dakikasında Man City ise şeref golünü Abdisalam Ibrahim ile atmış.

Vaziyetin böyle göründüğüne aldanmayın. City Academy ligi C grubunda namağlup lider. 4 grupta namağlup tek takım. Yani düşünün ne kadar iyiyiz :) Finaldeki rakibimiz rövanş maçının sonucunu bilmesemde Liverpool olacak gibi. İlk maçta Birmingham City'i deplasmanda 3-0 yenmişlerdi.

İşte O Gol

Videosunu bulamadım ama GIF versiyonunu buldum :) Pozisyonun gelişimi de çok güzel paslarla oluyor ama video olmadığı için yapmamışlar. Keyifli seyirler :)

Stoke City 2-2 Arsenal (Reserves)

Maçı 15. dakikadan itibaren izleyebildim. Maç seyircisize yakın yağmurlu bir havada oynandı. Öyle ki auta çıkan bir topta Stoke kalecisi kendisini korner bayrağına kadar giderek topu aldı. Yani top toplayıcı bile yoktu. Yine seri paslarla birlikte pozisyona girmeye çalışan bir Arsenal vardı. Topu Eduardo ile buluşturmaya çalışan ama bunu başaramayan. Maçın 19. dakikasında sol kanattan açılan ortada Ashley Page iki Arsenal defansı arasından yükselerek kafayı vurdu ve skoru 1-0'a getirdi. Bu süre zarfında atakları Merida ile Wilshere geliştirmeye çalıştılar. 23. dakikada Arsenal mükemmel tek paslarla hücum etti. Merida'nın ara pasında topla buluşan Eduardo vuruşta biraz geçikince top defanstan döndü ve Wilshere'in önünde kaldı. Wilshere tek kelime ile mükemmel bir gol attı. Anlatmaya çalışırsak, ceza sahasının sol köşesinden sol ayağının dışıyla uzak direğe çarparak giren bir gol. Bulabilirsem bu golün videosunu sizinle paylaşırım. İlk yarı sonuna kadar karşılıklı ataklar devam ederken Stoke City özellikle kanattan açılan ortalarla etkili olmayı başardı. Bu kez sağ kanattan açılan ortayı Arsenal savunması uzaklaştıramayınca ceza sahası dışından çekilen şut savunmadan sekmesine rağmen Arsenal kalecisi Mannone tarafından mükemmel çıkarıldı ve kornere gitti. Kornerden topu kazandıktan sonra çok hızlı bir şekilde önce Bischoff'un Merida'ya mükemmel pası ardından Merida'nın ceza sahasının sol tarafında tek pasla ceza sahasındaki Eduardo'yu görmesi. Eduardo kaleci Danzelle St Louis-Hamilton ile karşı karşıya pozisyonda yaptığı vuruşta Stoke kalecisini geçemedi. İlk yarı bu skorla 1-1 bitti.

İkinci yarıda ilk 10 dakika iki takımda etkili bir pozisyon bulamadı. Ağırlıklı olarak orta saha mücadelesi olarak geçti.Maçın 57. dakikasında Arsenal yarı sahasının ortalarında bir serbest vuruş kazanan Stoke, duran topu arka direğe doğru kesti ve topa herhangi bir müdahele gelmeden direk dibinde topu bekleyen Tom Thorley sağ ayağıyla gerekli dokunuşu yaptı ve skoru 2-1 Stoke lehine çevirdi. Skorda yeniden geriye düşen Arsenal'de Nordtveit yerini Rui Fonte'ye bırakarak daha ofansif hücumda etkili bir takım oluşturmaya çalıştı. Değişiklikten 2 dakika sonra Eduardo ve Wilshere ile gelişen atakta top sağ kanada açıldı. Topla buluşan Bischoff kale sahasındaki Rui Fonte'yi gördü. Ancak Fonte 2 metre mesafedeki kale yerine topu dışarıya gönderdi. 65. dakikada Arsenal ceza sahasına atılan uzun topta kaleci Mannone topla birlikte ceza sahası dışına çıkınca Stoke tehlikeli bir yerden serbest vuruş kazandı. Ancak Mannone atılan frikiği güzel bir şekilde kurtarmayı başardı. İkinci yarıda Arsenal hücum olarak çok pasifti. 68. dakikada ortada kalan topa Mark Randall çift dalarak rakibini sakatladı ve kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Faul oldukça sertti. Aklıma Eduardo'nun sakatlandığı pozisyon geldi ama neyse ki Stoke oyuncusunun durumu o kadar ciddi değildi. Zaten hücumda zorlanan Arsenal artık bunu 10 kişi yapmak zorundaydı. 70-75 arası bir baskı kurmayı başardı. Üst üste kornerler kullandığı bölümde korneri kısa kullanıp Wilshere ile buluşturdular. Wilshere ilk yarıda ayak dışıyla attığı golü bu sefer içiyle atarak skoru 2-2'ye getirdi. 79. dakikada orta sahadan Lansbury'i çıkaran Arsenal, ligde 6 golle takımın en skorer oyuncusu Jay Emmanuel-Thomas'ı sokarak maç isteğini ortaya koydu. 82. dakikada Merida'nın 40-50 metrelik pasında topa tek dokunuşu yapan Rui Fonte oldu ama top çok az farkla auta gitti. 85. dakikada kazanılan köşe vuruşunda Wilshere kafayı vurdu ancak topun ağlara gitmesine direk izin vermedi. Oyunu iyice rakip yarı alana yığan Arsenal Rui Fonte'nin mükemmel ara pasında Eduardo golü kaydetti ancak gol ofsayt nedeniyle sayılmadı. 90. dakikada Stoke Thorley ile çok net bir pozisyon yakaladı ancak Tourley topu dışarıya vurdu. 93. dakikada Stoke kazandığı kornerde inanılmaz bir pozisyonu kaçırdı. Vuruşu yaptıktan sonra kaleye giden topta gol sevincini yaşamaya başlayan oyuncunun ümitlerini direk yıktı. Direkten dönen topu ise bir başka Stoke'lu 20 santimetreden auta attı. Maçta başka gol olmadı ve skor 2-2.

Maçın pozisyonları bunlar. Ama özetle Wilshere, Merida, Randall ve Bischoff bu lige büyük geliyorlar. Bir nevi Wilshere-Walcott, Merida-Fabregas, Randall-Denilson ve Bischoff-RVP diyebiliriz. Oyun olarak hiçbir farkları yoktu. Sanki as maçı izliyor gibiydim. Arsenal heryerde Arsenal. Yine ceza sahasına atılan yüksek toplarda sıkıntı yaşayan, hücuma hızlı ve başarılı bir şekilde çıkan bir takım vardı sahada. Ne diyelim bu oyunculardan 2 tanesi olursa bizim için büyük kazanç.

Jack Wilshere

Hazırlık maçlarında gördük ki, Nasri falan hikaye, Wilshere şahane. Bu sene rotasyonda ciddi süreler alacağını düşünüyorum. Wenger de üç aşağı beş yukarı benle aynı fikirde, Wilshere'ın oyunundaki olgunluktan övgüyle bahsetmiş. Sağda Wallcott, solda Wilshere'ı olan takımın oyun kurmasına falan da gerek yok esasen. Bu adamlara ver topu rakip ceza sahasına kadar götürsünler, orada da birileri iş yapsın artık. Kendisini tarif etmek gerekirse Walcott'un solda oynayanı diyebiliriz ancak benim gördüğüm, potansiyeli-oyun zekası Walcott'dan daha yüksek. Hleb falan önemli oyuncular ama arkada Wilshere'lar falan varsa çok da problem olmaz.

Wilshere geçen sene U-19 liginde 18 maçta 13 gol kaydetmiş. 2001'den - yani dokuz yaşından - beri de Arsenal forması giyiyor. Buradan da anlaşılıyor ki kendisi sadece ve sadece 16 yaşında.

16 yaşında Premier League oyuncusu mu Wilshire gibi oynayacaksa neden olmasın?