04 Şubat 2016

Geri Dönüş

Bloga uzun bir aradan sonra geri dönüş yapıyoruz.

Başlıca konular.

1) Ara verdiğimiz süre içerisinde Arsenal ne yaptı?
2) Bu sene şampiyon olabilir miyiz?
3) Wenger gitmeli mi? Eğer giderse kim gelmeli?
4) Kadronun gerçek gücü.
5) Barcelona eşleşmesi.

26 Ağustos 2012

Stoke City 0-0 Arsenal (Premier Lig)



Mannone

Jenkinson - Mertesacker - Vermaelen - Gibbs

Arteta - Diaby - Cazorla

Gervinho - Giroud - Podolski

Biz oynamaya çalıştık, onlar oynatmamaya çalıştı. Gayet iyi oynadık, %67 topla oynama, 0-11 korner gibi istatistiklerde ezdik resmen. Takımın futbolu kesinlikle alarm veren bir futbol değil. Sagna döndüğünde defansif yanımız, Podolski ve Giroud lige ısındığında ofansif yanımız çok daha derli toplu görünecek. Cazorla harika, Arteta istekli. Diaby sakatlanmadığı sürece her daim takımda yeri var. Özellikle kafayı biraz daha toplayan Walcott ve Alex-Oxlade Chamberlain bu sene ciddi katkı verecekler gibi duruyor.

24 Ağustos 2012

Nuri Şahin Bitmiş


Nuri'yi kiralayamadık maalesef.

Real'den 120.000 sterlin maaş alıyor Nuri, hangi takım maaşın yükünü daha çok paylaşırsa ona gidecekti. Liverpool daha çoğunu paylaştı, Liverpool'a gitti.

Real'inki bir ticaret. Premier Lig olduktan sonra hangi takıma gönderdiklerini pek de önemsemiyorlar. Arsenal ise ciddi manada ihtiyacı olabilecek bir oyuncuyu kaçırdı. Ayrıca satın alma opsiyonunda da sıkıntı yaşadığımız söyleniyor. 14 milyon sterlin'lik bir madde koydurmak istemişiz ve Real'in gönlü razı olmamış. Zaten Nuri'nin Premier Lig'e kiralanmasındaki sebep çok açık oyununa tempo kazandırıp Mourinho'nun Real'ine hazır hale gelmesini sağlamak. Satın alma opsiyonu vermemeleri gayet normal gözüküyor, bizim bu konuda diretmemiz de bir o kadar mantıksız.

Diyecek pek bir şey yok esasında. Arsenal'i Nuri'li izlemek çok keyifli olabilirdi.

18 Ağustos 2012

Arsenal = Feeder Club ?

Bu soruyu sormanın vakti geldi de geçiyor. Futbolcu kalitesinde son 6 yılda inanılmaz bir kalite düşüklüğü yaşadı.

Henry gitti Eduardo geldi.
Adebayor gitti kimse gelmedi.
Fabregas gitti Arteta geldi.
Nasri gitti Gervinho geldi.
Eboue gitti Jenkinson geldi.
Van Persie gitti Giroud geldi.
Song gitti Nuri geliyor.

Daha saymadığım isimler vardır muhtemelen ancak takımın kalitesinin her sene bir kademe aşağı indiğini sadece yukarıdaki tabloyla görebiliyoruz.

Şu anda bu takımda görünen ortasaha ve forvet hattında A klasında iki tane oyuncu var. Onlarda Cazorla ve Podolski. Bu hattın geri kalan B ve C sınıfı oyuncularla dolu durumda. Eskiden kendi evimizde sürklase ettiğimiz takımlara karşı pozisyon bulamıyoruz.

Arsenal dünyanın büyük kulüplerine oyuncu sağlayan bir feeder club haline dönüşüyor. Bu ekonomi hikayesi artık baydı. Bu sene ilk 4'e kalamadığı zaman Arsenal Song ve Van Persie'den aldığı 50 milyon euro'yu başka yerden çıkarır artık.

Alex Song Barcelona'da


19 milyon euro'ya gitti. Serbest kalma maddesi 80 milyon euro.

Barcelona için güzel transfer.

Arsenal 0-0 Sunderland (Premier Lig)


Szczesny

Jenkinson-Mertesacker-Vermaelen-Gibbs

Diaby

Arteta---Cazorla

Walcott-------Podolski-------Gervinho

Diaby'nin bu maçta 11 çıkmasıyla Song'un gitmesi gayriresmi olarak açıklanmıştı zaten, bir kaç dakika önce de resmi olarak açıklandı.

Maça gelirsek, Cazorla'ya hayran kaldım. Pasları, nerde ne yapacağını bilmesi, bunların yanında defansı da boşlamaması ile bu sezon için ciddi anlamda ümitvar olmamı sağladı diyebilirim. Podolski merkez forvette oynadı. Uğraştı, çabaladı ama ciddi bir pozisyona girdiği söylenemez. 63. dakikada yerine giren Giroud onun giremediği bütün pozisyonlara girdi. Değerlendiremedi, orası ayrı.

Rakibi özellikle 2. yarı sahasına güzel hapsettik. Sunderland'in tek puana yattığı iddia edilebilir ama bu maç için ben Arsenal'in rakibi sahasına hapsetmesi durumunu daha mantıklı görüyorum. Giroud bulduğu fırsatları değerlendirse sezona güzel başlamış olacaktı, onun açısından üzücü. Defansta hala eksik var, özellikle Jenkinson hem hücumda tercih hataları hem savunmada konsantrasyon eksikliğiyle başımızı belaya sokabilir ilerleyen dönemlerde. (Sagna en az 1 ay daha sakat)

Özetle ligin ilk maçı çok kötü izlenimler bırakmadı, en azından van Persie ve Song'un yokluğunda daha kötüsünü bekliyorduk. Takım gelecek için umut verdi, Giroud coşarsa ilk 2'ye oynamamak için bir sebep yok.

16 Ağustos 2012

Van Persie Manchester United'da

23 milyon sterlin'e Manchester yolunu tutmuş Robin van Persie. Zaten gideceği çok önceden belliydi, üzülmenin alemi yok. Giroud da bunun için alındı. İnşallah yerini doldurur diyelim.

van Persie'nin kazandırdığı para ise fena değil. zaten 29 yaşında olduğundan sözleşmesini yenilesek de bu miktarın çok üstüne satabileceğimizi düşünmüyorum. Yine de oyuncumuzu iyi paraya satmak bizi sadece büyük tüccar yapar, büyük takım değil. Örneği Türkiye'den verelim; Kayserispor yıllardır transferlerden büyük gelirler elde etti. Ucuza aldılar pahalıya sattılar, en son örneği de Amrabat. Peki Kayserispor bir şampiyonluk tatmadıkça bırak 5 yılı, 50 yıl sonra "büyük takım" sayılabilecek mi? Bir Trabzonspor olabilecek mi Kayserispor? Her ne kadar İngiltere'de işler Türkiye'ye paralel yürümese de Arsenal'in 03-04'ten bu yana küçülmesini makul gösterecek bir sebep de yok. Ayrıca bir Cristiano Ronaldo => Real Madrid transferinden kazanılmış parayı da yıllardır kazanamadık. Dileyen buyursun baksın:

http://www.transfermarkt.de/de/fc-arsenal/transfers-alle/verein_11.html

Bu seneki öncelikli hedefimiz Song'u Real Madrid veya Barcelona'ya kaybetmemek olmalı. O da giderse bu takımda kalması gerektiğine kimseyi inandıramayız.

22 Ocak 2012

Aradan Aylar Geçti Değişen Bir Bok Yok

Yıllardır bu blogu düzenli tutmaya çalıştım ama, sene başındaki bu boktanlıktan sonra, yazmayı bırakmam en doğrusu oldu. Takımın şu an geldiği nokta, çok uzun yıllardır en dip yaptığı noktadır.

Takımın şu rezil halini görüp transfer yapmaya yeltenen bile yok, takımın bankosu afrika kupasına gitmiş yerine koyduğun çocuk müthiş maç çıkarıyor, oyundan alıp Arshavin'i sokuyorsun. Maçtan sonraki savunmasıda, Arshavin Rusya takım kaptanı.

Wenger yaşlandıkça kontrolünü yitirmeye başladı başarısız sonuçlar geldikçe iyice kötü duruma düştü, takım şu anda 22 maçta 36 puan almış ve Premier Lig'in açık ara en çok gol atan oyuncusu sende. Eğer Van Persie bu sene normal bir oyuncu olarak oynasaydı, Arsenal çok kötü durumlara düşerdi, herkesin malumu.

Bu takım ilk 4 e giremez bu yıl. Seneye Goetze, Hazard vb 3.4 oyuncu transferi yapılmazsa, Arsenal'in sonu Everton olur, herkes bunu bilsin.

11 Eylül 2011

Olmuyor

Bu takımı şu hale getirenler utanmalı bu noktadan sonra.

Suker'in yedek kaldığı bir takımdan buraya gelmek, çok büyük bir çaba isterdi. Bunu gösterdik ve başardık. Bu noktadan sonra Wenger'in falan arkasında durmam. 1.sorumlu odur.

03 Eylül 2011

Yeni Transferler

Dediğimiz gibi bu maaş politikasıyla alabilceğimiz oyuncuların maksimumunu aldık. Sonuçta bu kadro United, City ve Chelsea ile yarışamaz ama ilk 4 mücadelesi yapabilir. Oyuncuları inceleyelim.

Arteta. Önemli bir oyuncu, Everton'da iyi işler yaptı ama sakatlık problemleri de yaşayan bir oyuncu yaşı belli bir seviyede, ilk 11'de başlaması garanti isimlerden olur. Şu anda ortasahada çok eksik durumdayız.

Mertesacker. Alman milli takımında zaman zaman görev yapan hava toplarında etkili kaliteli bir oyuncu. Bence faydası olur, Koscielny-Mertesacker-Vermaelen gibi 3 tane iyi stoperimiz oldu.

Dos Santos. Fenerbahçe'de yakından takip ettiğimiz bir oyuncuydu. Bence Arsenal'e uyabilir ancak sol bekte karşısında Nani'yi, Nasri'yi savunabilecek bir oyuncu değil. Ancak zaten bunları Clichy'de savunamıyordu.

Benayoun = Rosicky

Park. İyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Eduardo gibi etkili olabilir.

Görüldüğü gibi bu transferler Arsenal'i şampiyon yapmaya yetmeyecektir. Arsenal yönetimi şuna karar vermeli. Arsenal şampiyonluğa oynayan bir takım mı olmalıdır. Yoksa ilk 4'e mi?

Arsenal'in geçmişi bellidir. Arsenal hep şampiyonluk parolasıyla sezonlara başlar. Ancak bu seneki planlamayla görüldüki Arsenal artık bir ilk 4 kovalayan, eski Everton, yeni Tottenham tarzı bir takım haline gelmiştir, getirilmiştir.

Bugün Arsenal Arteta gibi B sınıfı bir oyuncunun transferine bu kadar sevinebiliyorsa, demek ki zamanla taraftar profili de değişmiştir.

29 Ağustos 2011

Gerçek Problem Ne

Maç sonrası röportajdada Wenger'in belirttiği oyuncu maaşlarının düşüklüğü, son yıllardaki başarısızlığın genel tanımı.

Chelsea ile birlikte başlayan, City ile zirveye ulaşan bu dengesizlik artık bu ligde bu maaş skalasıyla başarılı olmayı imkansız hale getirdi. Ancak Lille'den oyuncu alabilir hale geldik. Eskiden Dortmund'dan Rosicky'i, Stuttgart'tan o dönem Barcelona'nın istediği olan bir oyuncu olan Hleb'i dahi alabilirken, şu anda aldığımız oyuncuların kalitesine bakarsak(Gervinho,Chamakh vs) aradaki uçurumun ne derece büyüdüğünü anlayabiliriz.

Nasri,Clichy gibi takımın as 2 oyuncusunu aynı takım transfer edebiliyorsa burda suçlu olan bu maaş dengelerini yanlış ayarlayan yönetim ve ceo'dur. Nasri'ye önerdiğimiz kontrat teklifi yıllık 5'i bile bulmuyordu, City'den yaklaşık olarak 10 alıyor Nasri.

Wenger transfer yap demek kolay, ancak alabildiğimiz oyuncuların kalitesi ortada. Yıllık 3 milyona artık hiçbir üst düzey oyuncu alamazsınız.

Seneye Sagna sanki 3.4 milyona oynamayı kabul edecek mi sanıyorsunuz? Vermaelen peki? Burda Wenger'in transfer yapmak istememesiyle ilgili bir durum yok. Bu paraya alacağımız oyuncular ortada kimsenin hikaye yazmasına gerek yok. Son dönemlerde yaptığımız transferlerin oynadıkları kulüplere bakın.

Koscielny Lorient, Gervinho Lille, Vermaelen Ajax , Sagna Auxerre. Bunlara rağmen bu oyunculardan 2 tanesi dünya çapında oyuncular şu anda. Bu maaş dengesiyle bence bu transferleri yapmak bile büyük başarıdır. Eskiden Alman liginin en yetenekli oyuncusu Rosicky'i anında alabildik. Şu anda Nuri Şahin'i alabilir miydin? Clichy'i takımda tutabildin mi?

Wenger Roma'dan De Rossi'yi almak istemez mi sizce? Yıllık 7 milyon verirsen gelir. Ama veremiyosun çünkü takımın 3.4 sene banko oynayan adamı bile 5 almıyor.

Bu döneme ayak uyduramadığımızı kabul etmek gerekiyor, bu hatanın en büyük sorumlusu bu finansal dengeyi oluşturamayan yönetimdir, ardından tabi ki Wenger'dir.

Yeni transferimiz Monaco'nun koreli forveti oldu. Yani çok fazla birşey araştırmaya gerek yok, şu transfer bile takımın ne durumda olduğunu çok açıkca ortaya koyuyor.

Eğer Arsenal en azından Manchester United gibi bir denge tutturabilirse ki bu da, Usmanov ve Kroenke'nin takıma para basmasından geçiyor, o zaman 1.2 yıl içerisinde çok rahat bir şekilde şampiyonluğa oynar bir takım haline gelecektir. Yetenekli oyuncu dünyada çok var. Mevcut takımdada var. Ancak şu anda bir Hazard bile 35 milyon ediyorsa ortada ilginç bir durum var.

Arsenal'in şu politikasıyla şampiyonlar ligine kalması ve ligde ilk 6 içerisinde olması çok büyük bir başarıdır.

Manchester United'dan Nani-Rooney-Evra'nın gittiğini düşünürseniz durumu çok daha iyi anlayabilirsiniz.


Edit: Bir diğer transferimiz de Fenerbahçe'den oldu. İzliyoruz.

01 Ağustos 2011

Sakatlarda Son Durum

Diaby: Ayak bileğinden sakatlanmıştı. Müzmin sakat. Ağustos sonunda dönecek.

Walcott: Sürekli nükseden bir ayak bileği sakatlığı da onda var. Yine bir var bir yok modunda sezonu geçirmesi muhtemel.

Fabregas: Wenger net bir açıklama yapmıyor, Fabregas da transfer olma durumundan dolayı sakat ayağına yatıyormuş gibi bir izlenim bırakıyor herkeste.

Wilshere: Son oynadığımız NY Red Bulls maçından ayak bileğinden sakatlandı. Ciddi bir durumu yok, ligin ilk maçına yetişecek.

Arsenal 1-1 NY Red Bulls

Szczesny

Sagna-Koscielny-Vermaelen-Gibbs

Song

Wilshere-Ramsey

Rosicky-van Persie-Gervinho

Goller: van Persie 42 / Bartley (kk 84)

Üst üste 2 gün maç olunca geçen maçtan çok farklı bir kadroyla sahaya çıkmak zorunda kaldık. İki maçta da 11 çıkanlardan Wilshere daha 7. dakikada ayak bileğinden sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. Wenger maçtan sonra Wilshere'ın durumunun ciddi olmadığını, bir hafta içinde sahalara döneceğini kaydetti.

Maçı enteresan kılan ise karşı tarafta kulüp efsanemiz, Premier Lig tarihinin en çok gol atan 3. futbolcusu olan Thierry Henry'nin olmasıydı. Sonradan öğreniyoruz ki Wenger hakemlerden son 5 dakika Henry'nin Arsenal formasıyla oynamasını istemiş ancak hakemler kuralların kesin olduğunu ve bir oyuncunun aynı maçta iki takımda oynamasının mümkün olmadığını söylemiş. Yine de bu küçük jest yapılmalıydı diyorum ve hayatın her alanında insiyatif alamayan insanları kınıyorum buradan.

Wenger maçtan sonra da Henry'yi överek "Mental olarak zaten bir kaygım yok ama fiziksel olarak da hâla ciddi bir potansiyeli var. Henry'ye bakınca sahada üst sınıf bir golcü görüyorum." demiş.

31 Temmuz 2011

10 gün Kaldı

Evet arkadaşlar liglerin başlamasına 10 gün kaldı. Ama takımda Frimpong, Jenkinson, Traore falan ilk 11 çıkıyor. Eksik bölgeler olduğu gibi duruyo. Zaten 500 tane adamın olduu bölgeye bir ekleme daha yaptık. Kaleci, sol bek, önlibero yok. Fabregas'ın durumu belirsiz, Nasri her an gidebilirmiş gibi duruyo. Diaby her zamanki gibi sakat. Arshavin'den bi umudumuz yok. Fabregas'ın işi bitti gibi duruyo sakatlık falan ayağına Emirates Cup'tada yok.

Bu takım şu anki haliyle hiç bir deplasmandan çıkamaz. Ligde 7.8 gibi bi derecesi olur. Herkese iyi haftalar.

30 Temmuz 2011

Arsenal 2-2 Boca Juniors (Emirates Cup)

Fabianski

Jenkinson - Koscielny - Djourou - Traore

Frimpong - Wilshere - Samir Nasri

Gervinho - Van Persie -Arshavin

Goller: Van Persie 29, Ramsey 46 / Viatri 68, Mouche 71


5. Geleneksel Emirates Kupası başladı. Ben maçı izleyemediğim için yorum yapamıyorum ama Wenger ilk 60 dakikada çok iyi bi ritim tutturduğumuzu ve bunu sezona yayarsak çok büyük işler başaracağımızı söylemiş. Golleri aslarımızın çoğunun çıkıp (Fabianski, Koscielny, Wilshere, Gervinho, Arshavin, Van Persie) yedeklerin girdiği 2. yarıda yediğimiz için çok da eleştirilecek bi durum da yok gibi.

Yarın NY Red Bulls'la kupadaki 2. maçımızı yapacağız. Hazırlık maçı da olsa galibiyet görmek isteriz.