04 Mart 2010
Oyuncularımızın Milli Takım Karneleri
Andrey Arshavin
Macaristan 1-1 Rusya
Andrey Arshavin'in sakatlıktan dönüp 45 dakika oyunda kaldığı maçta Rusya Macaristan ile 1-1 berabere kaldı. Macaristan'ın 39. dakikada defans oyuncusu Vilmos Vanczak ile öne geçtiği maçta 59. dakikada Everton oyuncusu Diniyar Bilyaletdinov eşitliği sağladı.
Bacary Sagna ve Cesc Fabregas
Fransa 0-2 İspanya
Bacary Sagna ile Cesc Fabregas'ın karşı karşıya geldiği maçta İspanya Fransa'yı Stade de France'da 2-0 yenmeyi başardı. İspanya'nın golleri David Villa ve Sergio Ramos'tan geldi. Maçta Fabregas 45 dakika oyunda kalırken Sagna ise 90 dakika boyunca sahadaydı.
Nicklas Bendtner
Avusturya 2-1 Danimarka
Nicklas Bendtner'in takımın tek golünü attığı maçta Danimarka Avusturya'ya 2-1 mağlup oldu. Bendtner 61 dakika oyunda kaldığı maçta 12. dakikada Franz Schiemer ile öne geçen Avusturya'ya karşı 17. dakikada beraberlik golünü attı. Ancak Avusturya 38. dakikada Roman Wallner ile tekrar öne geçti ve maçı bu skorla kazanmayı başardı. Danimarka 2010 Dünya Kupası'nda Hollanda Japonya ve Kamerun ile aynı grupta yer alıyor, bu Bendtner'in Arsenal'den takım arkadaşları Robin van Persie ve Alex Song ile rakip olması anlamına geliyor.
Thomas Vermaelen ve Eduardo
Belçika 0-1 Hırvatistan
Beliçka kaptanı Thomas Vermaelen'in 90 dakika forma giydiği maçtan Eduardo'nun formasını giydiği Hırvatistan 1-0 galip ayrıldı. Hırvatistan'ın golü Niko Kranjkar'dan gelirken iki takımda bu yaz düzenlenecek olan Dünya Kupası finallerine katılma hakkı kazanamamıştı.
Theo Walcott
İngiltere 3-1 Mısır
Thoe Walcott'un ilk 11'de başlayıp 57 dakika forma giydiği maçta İngiltere Wembley Stadyumu'nda Mısır'ı 3-1 mağlup etti. Konuk ekip Mısır ilk yarıda Mohamed Zidan ile öne geçip devreyi önde kapatmasına rağmen 2. yarıda sahada tam anlamıyla İngiltere fırtınası esti ve ev sahibi ekip önce Peter Crouch ile eşitliği sağlayıp ardından Shaun Wright-Phillips ile öne geçti. Maçın skorunu ise ilk golün sahibi Peter Crouch belirledi.
Alex Song
İtalya 0-0 Kamerun
Alex Song'un 57 dakika sahada kaldığı maçta Kamerun İtalya ile golsüz berabere kaldı. Bu maç Kamerun'un Afrika Uluslar Kupası çeyrek finalinde Mısır'a elendikten sonra yaptığı ilk maçtı.
Tomas Rosicky
İskoçya 1-0 Çek Cumhuriyeti
Tomas Rosicky'in 66 dakika forma giydiği mücadelede Çek Cumhuriyeti İskoçya'ya 1-0 yenilmekten kurtulamadı. Maçın tek golü 62. dakikada Scott Brown'dan gelirken İskoçya'nın yeni teknik direktörü Craig Levein ilk maçından galibiyetle ayrılmış oldu.
Carlos Vela
Yeni Zellanda 0-2 Meksika
Carlos Vela'nın yedek başladığı maçta Meksika Yeni Zellanda'yı 2-0 mağlup etti. Maçın ilk golü Meksika adına Javier Hernandez'den gelirken oyuna sonradan giren Carlos Vela farkı 2'ye çıkararak Meksika'yı rahatlattı. Meksika DÜnya Kupası'nda Güney Amerika, Fransa ve Uruguay ile aynı grupta yer alıyor.
Emmanuel Eboue
Güney Kore 2-0 Fildişi Sahili
Emmanuel Eboue'nin 90 dakika forma giydiği maçta Fildişi Sahili Güney Kore'ye 2-0 yenildi. Fildişi Sahili Afrika Uluslar Kupası'ndan sonraki ilk maçına teknik direktörsüz çıktı ve maça 4. dakikada Lee Dong-Gook'un attığı golle kötü bir başlangıç yaptı. Güney Kore'nin galibiyeti kesinleştiren gol ise son dakikada Kwak Tae-Hwi'den geldi.
14 Şubat 2010
Wenger: "Antremanlarda Güçlendiğinin Sinyalini Veriyor"

Wenger ayrıca oyuncuların asist yapmasının gol atması kadar etkili olduğunu belirtti.
"Eduardo antremanlarda giderek güçlendiğinin sinyalini veriyor. Onun yaşadığı gibi bir sakatlık yaşadığınızda iyileşmeniz de buna bağlı olarak uzun sürüyor. Şu anda kendisi gün geçtikçe güçleniyor.
Gol atamıyor olması o kadar da önemli değil. Ben ona, asist yapmasının da gol atması kadar değerli olduğunu söyledim. Benim için ikisi arasında bir fark yok.
Aynı şeyleri sezon öncesinde Robin Van Persie'ye de söyledim. Unutmayın Robin'de sezona gol atmayıp asistler yaparak başladı.
Goller de arkasından mutlaka gelecektir. Siz takıma ne verirseniz, takım da size onu verecektir. Buradaki kilit nokta ise sabır."
29 Ocak 2010
Kısa Kısa - 32
İlk olarak Arsene Wenger'in açıklamaları var. Wenger: "Transfer sezonu kapanana kadar yeni bir transfer yapmamız olanaksız değil. Ancak şu anda pek olacağa benzemiyor." dedi. Bu saate kadar gecikmiş ve sakatların bir kısmının iyileşmesi zaten bir şey olmayacağının göstergesiydi. Bana sezon sonuna kadar elimizdeki kadro bu olacak gibi geliyor. Yetmez mi çok rahat yeter. Ancak yeni sakatlıklar eklenmemesi kaidesiyle.


Diğer isim ise Kwadwo Asamoah. 21 yaşındaki orta saha oyuncusu Udinese'de forma giyiyor ve Afrika Kupası için Gana milli takımında yer alıyor. Turnuvadan yaptığı açıklamada, "Arsenal ve Chelsea'yle adımın anılması çok güzel. Ancak bana gelmiş resmi bir teklif yok. Şu an için Udinese ve Gana için mücadelemi sürdürüyorum." demiş.
İngiltere medyası tarafından ilklerin takımı olarak adlandırılan Arsenal bu haftasonu medya adına bir ilki daha gerçekleştirecek. Sky televizyonunda dünyada ilk kez bir spor karşılaşması 3D olarak yayınlanacak. Arsenal-Man United maçı İngiltere'de birkaç Pub'da 3D gözlüklerle izlenebilecek. Arsenal'in daha önceki ilkleri ise şunlar; 22 Ocak 1927'de Highbury'de Sheffield United'a karşı oynadığımız maç, İngiltere Ligleri'nde radyodan canlı yayınlanan ilk maç olmuştur. On yıl sonra, 16 Eylül 1937 tarihinde Arsenal'in A takımıyla, rezerv takımının karşı karşıya geldiği gösteri maçı, televizyondan canlı yayınlanan ilk futbol maçı olarak tarihe geçmiştir. Arsenal, 22 Ağustos 1964'te Anfield'da oynadığı Liverpool maçıyla, bu kez de BBC'de yayınlanan Match of the Day programının ilk yayın konusu olmuştur.
03 Ocak 2010
3 Ocak 2010 West Ham United 1-2 Arsenal (FA Cup)

Sagna-Gallas-Vermaelen-Silvestre
Song
Ramsey-Merida
Wilshere-Eduardo-Vela
Tahminimizden uzak bir ilk 11'le sahaya çıktık. İlk yarım saatte topa daha fazla sahip olan taraf bizdik ancak hem ortasahayla forvet hattı arasındaki kopukluk hemde ikili mücadelelerde tutunamamamız pozisyon üretmemizi kötü etkiledi. İlk yarıda sahada ruh gibi gezip hiç birşey yapmayan Merida ve bencilce oynayan Wilshere çok kötüydü. West Ham'sa bize karşı kontra atak futbolunu benimsedi ve bir anlık açıktan faydalanıp golü buldular. İlk yarıda Vela ve Eduardo'yla kaleyi bulan iki uzaktan şutumuz ve Wilshere'in ceza alanı içinde topu Song'a çıkartmayıp üç kişi arasına dalmasıyla harcadığımız pozisyonumuz var. West Ham'ında golün dışında yine Wilshere'in defansta çalım yapması sonucu kaçan bir pozisyonu var ve onun harici uzaktan bir şutu var.
İkinci yarıda Wenger aynı ilk 11'lerle başladı ancak West Ham ilk yarıya göre daha etkiliydi ve biz pozisyon üretmekten uzaktık. Wilshere ve Merida'nın iyice etkisizleşen oyunu sonucu Nasri ve Diaby 65.dakikada oyuna girdi ve o dakikadan itibaren ipleri elimize aldık. Adeta tek yarı sahada oynanan maçta tempoyu arttırdıkça arttırdık ve maçın en iyilerinden olan Ramsey ceza alanı içinde Vela'nın asistinde sol ayağıyla golü attı. Golden sonrada tempo arttıran ve golü arayan taraf bizdik ve sol kanadı çok etkili kullanan Vela'nın ortasında Kollervari vuruşuyla maç boyu gözükmeyen Eduardo 83.dakikada çok şık bi kafa golüne imza attı. İkinci golden sonrada top çeviren ve golü arayan taraf bizdik. West Ham'ı kendi sahasına hapsettik, en büyük savunma ataktır felsefesini uyguladık ve başarılı olduk. Yine bir kaç net pozisyondan yararlanamayıp maç 2-1 sona erdi.
İlk yarı sonunda Wilshere-Merida, Nasri-Diaby değişiklikleri olsa çok rahat alacağımız bir maçtı ama sanırım Wilshere ve Merida'nın durumunu görmek için Wenger ilk yarıda değişiklik yapmadı. Kişisel görüşüm Merida'nın bonservisiyle yollanması şeklinde çünkü maç boyu bir olumlu hareketi yok ve gün geçtikçe hiç gelişme göstermiyor. Oynadığı maçlarda hiç mücadele etmiyor, pas atamıyor, ortaları çok kötü, koşmuyor vs.. Wilshere ise çok yetenekli ancak çok bencil. Bugün elensek suçlulardan biri Wilshere olurdu eminim. Bence Championship takımlarından birine yollanıp, çok maç oynayıp tecrübe kazanması sağlanabilir.
İyi bir galibiyet oldu maçın adamı bence Vela'ydı. İki asist yaptı ve sol kanadı inanılmaz etkili kullandı. FA Cup'ta diğer maçımızı Stoke City deplasmanında oynacağız. Bir sonraki maçımız ise 6 Ocak'ta Emirates'te Bolton'a karşı oynacağız. Bu maçla ligdeki maç eksiğimizide tamamlayacağız.
18 Kasım 2009
Eduardo uzattı!

Kulüpten yapılan açıklamada sözleşmenin 2013-14 sezonu sonuna kadar olduğu belirtilirken detaylara yer verilmedi.
Temmuz 2007'de Dinamo Zagreb'den transfer edilen Brezilya asıllı Hırvat oyuncu 48 maçta 18 gole imza atmış ancak 2008 Şubat'ında 2-2 berabere kalınan Birmingham maçında Martin Taylor'un vahşi müdahalesinin ardından bileğinin kırılması sonucu yaklaşık bir yıl sahalardan uzak kalmıştı.
Menajer Arsene Wenger, "büyük meziyetlere ve doğal gol atma yeteneğine sahip özel bir oyuncu" olarak tanımladığı Eduardo'nun yeni
Golcü oyuncu ise takımda kalışını "Kulüple uzun süreli yeni bir kontrata imza attığım için çok mutluyum. Umarım Arsenal'de kalabildiğin kadar uzun kalırım. Bu periyot benim için çok iyi oldu. Vücudumu kuvvetli ve gerekirse her 3 günde bir 90 dakika oynamaya hazır hissediyorum. Geçen hafta Hırvatistan'a gittiğimde herkes bana Arsenal'in şu anda Avrupa'da en iyi futbol oynayan takım olduğunu söyledi ve ben de buna katılıyorum. Bu sezon daha güçlü olduğumuzu hissediyoruz ve hepimiz kupalar kazanmak için elimizden geleni yapacağız" şeklinde yorumladı.
07 Kasım 2009
07 Kasım 2009 Wolves 1-4 Arsenal Maçı (Premier Lig)

Deplasmanlarda bu sıkıntıları takım gençken, pek kolay atlatamazdık, ancak şu anda takım savunmamız oldukça iyi durumda özellikle Vermaelen'in gelişi burada bize büyük katkı sağladı.
Kadro;
Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy
Diaby
Fabregas-Ramsey
Arshavin-Van Persie-Eduardo
Normalde Eduardo yerine Rosicky veya Nasri gibi daha çok topla oynamayı seven, gol bölgelerinde Eduardo kadar iyi olmayan bir oyuncuyla başlarız, nedeni ise ortasahada daha iyi top yapmak ve topa daha iyi sahip olmaktır. Ancak bu maçta Wenger Eduardo'yu sol önde kullanarak, adeta forveti ikileyip, deplasmanlarda Van Persie'nin geride kaldığı pozisyonlarda ilerde çoğalamama sorununu bu şekilde çözmeyi düşünmüş, ben dahiyane olduğunu düşünüyorum.
Song yerine Ramsey hamlesi(Song daha sonra sakatlanan Diaby yerine oyuna girdi): Bu hamlenin de özelliği bana göre yine bu tarz deplasmanlarda, bolca yakalanabilen kontra pozisyonlarında, ofansif düşüncesi, dripling yeteneği, futbol zekası daha iyi olan bir oyuncuyu kontra ataklarda ekstra olarak kullanma düşüncesi. Aynı şekilde Ramsey'in bugün yaptığı gibi kora kora savaş yapması da ortasahada Diaby veya Song gibi bir defansif gücün eksikliğini hissetirmedi.
İlk 15.dakikada şuursuz diyebileceğimiz bir baskı yedik, daha sonra oyunu toparlayıp üstünlüğü elimize geçirdiğimiz anda Fabregas'ın kullandığı kornerde Eduardo bomboş kaldı Eduardo vurmadan topa Zubar dokununca topu kendi kalesine yollamış oldu ve 1.0 öne geçtik. Bu golün ardından Wolves'in 90'lı yılların Amerikan filmlerindeki, lisenin başarıdan başarıya koşan efsane beyzbol veya amerikan futbolu koçuna benzer olan hocası, neredeyse bütün duran toplarda oyuncularının tamamını ileri çıkarttı böyle bir pozisyonda dakika 36'da bir serbest vuruştan dönen topta, Wolves defansını bizim sahamızın ortasından itibaren Eduardo ve Ramsey ile 2 ye 1 yakaladık, Ramsey driplingle ilerledi, Eduardo aşırdı rakibe çarpan top filelere gitti skor 2.0'a geldi. Daha sonra 45+1'de Van Persie'nin pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Fabregas köşeye vurdu ve ilk yarı biterken maçta sona ermiş oldu.
2.yarı oyunu rölantiye alıp pozisyonlar bulduk, dakika 66'da kullanılan kornerde dönen topa, Arshavin nefis vurdu ve skoru 4.0'a getirdi. Eduardo-Rosicky, Arshavin-Nasri değişikleri yapıldı.
89'da kornerden yediğimiz golle maç 4.1'e geldi ve böyle sona erdi.
Maçın en iyi oyuncusu Ramsey idi. Defansif ve ofansif manada savaşı inanılmazdı. 18 yaşındaki bir oyuncu için bu deplasmanda müthiş bir iş yaptı, Wenger onu Fabregas'ın yerine değilde yanına düşündüğünü gösterdi, bugün çok müthiş bir deneyim oldu kendisi için.
Gibbs'te hatasız oynadı, Clichy'nin yokluğunu aratmadı.
Chelsea-Manchester maçının olduğunu bir haftada her ne olursa olsun kazanmak gerekiyordu, bunu bugün yaptık, tekrar gücümüzü gösterdik, şimdi milli maç arası ve ardından Sunderland deplasmanı, tebrikler herkese.
Tabiki en büyük tebrik maç skorunu maçtan önce 4.1 olarak bilen "Gunners"a geliyor.
Edit: Ayrıca maçta sakatlanan Diaby'nin umarız önemli bir sorunu yoktur.
01 Ekim 2009
Sakatlardan İyi Haberler Geliyor

Theo Walcott ve Nicklas Bendtner'in iyileşmesi Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger'in yüzünü güldürdü.
Olimpiakos'un gençleriyle oynanan hazırlık karşılaşmasında etkili bir performans ortaya koyan Walcott, ilk 11 için hazır olduğunu gösterdi.
Arsenal.com'a konuşan Wenger, "Walcott ve Bendtner tamamen iyileştiler. Fakat Eduardo'yu riske etmeyeceğiz. Durumu henüz netlik kazanmadı. Almunia'nın durumu da her geçen gün daha iyiye gidiyor, kısa sürede aramıza dönecek" ifadelerini kullandı.
Açıklamalarını sürdüren Wenger, Samir Nasri ve Fabianski'nin ise milli maç arasından sonra hazır olabileceklerini sözlerine ekledi.
15 Eylül 2009
Eduardo'nun cezası kaldırıldı
Önemli olan hata yaptığını bilip, onu düzeltebilmektir. Tebrikler Uefa.
02 Eylül 2009
Eduardo'nun cezası ve diğerleri
Hakemi aldatmaya yönelik hareketin cezası sarı karttır, çokca uygulanan bir karardır burada bir sıkıntı yok. Evet Eduardo'nun hareketi sarı kartlık bir hareketti, e yahu insaf edin, 2 post aşağı resmini koymuşuz, Rooney'in hareketi nedir peki? 2 sene önce Liverpool'la oynadığımız şampiyonlar ligi maçında Hleb'in 5 kişiyi geçtikten sonraki düşürüldüğü pozisyona penaltı vermeyen hakem kaç ay dinlendirildi? Eduardo'nun ayağını sayısız yerden kıran Taylor? Mike Riley nasıl üst düzey maçlar yönetmeye devam edebildi? Geçen yıl Adebayor'a haksız 2 sarı kart gösteren Howard Webb' ne oldu peki? Zidane Materazzi'ya kafa attı kaç maç ceza aldı? Geçen sene Liverpool-Athletico Madrid maçında Gerrard nasıl penaltı aldı? John Terry çift dalınca nasıl sadece sarı kartla cezalandırılıyor?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz, sanki herşey muhteşem adilmiş gibi, Eduardo'ya 2 maç ceza verip, kendilerini adalet meleği yapmasın kimse. Bu kadar basit.
01 Eylül 2009
Eduardo'ya 2 maç ceza
27 Temmuz 2009
27 Temmuz 2009 Szombathelyi 0-5 Arsenal (Hazırlık)

17' Bendtner
24' Eduardo
39' Eduardo
44' Bendtner
66' RVP (Pen.)
Son derece rahat bir maç oldu. Oyunculara bakarsak Bendtner maçın adamı bana göre. Eduardo'nun bir golüne de asist yaptı. Maç genelinde de başarılı bir performans sergiledi. Yukarıdaki pozundan çok az göreceğiz sanki bu sezon. İlk yarıda Song ile Denilson defansif orta saha görevini üstlendi. Stoperde ise Toure Djourou oynadı. Traore ve Eboue ise bekler. Eboue ile Toure özellikle çok basit hatalar yaptılar. Şu ara Toure'nin adı Man City ile Eboue'nin adı ise Fiorentina ile anılıyor. Bunların etkisi mi var bilemiyorum artık.
İkinci yarıda ise ortayı Senderos'a verdi Wenger. Geriye Gallas-Vermaelen ile Sagna-Silvestre'yi koydu. İlerde ise RVP-Arshavin oyuna dahil oldular. İkinci yarıda en çok dikkat çeken isim kaleci Szczesny oldu. Önce yaptığı double-save ardından doksana giden frikiği kornere çelmesiyle kalitesini gösterdi. Ki kendisi takımın 4. kalecisidir. Ayrıca belki de maçın unutulmaz anı Szombathelyi takımının kaçırdığı penaltı oldu. Kullanan oyuncu topa hareketlendikten sonra vurmadan durdu kaleci yattı fakat sonraki vuruşunda topu auta attı. Maçı izlediğim sitedeki chat bölümünde maç sonuna kadar bu adam konuşuldu. Bulabilirsem videosunu sizinle paylaşırım.
Sırada Hannover 96 ve ardından Emirates Cup var. Bu maçlarla birlikte daha ciddi maçlar oynayacağız.
Not: Şu anda resmi sitede 6-0 yazıyor. Ancak maçta RVP'nin bir golü ofsayt nedeniyle sayılmamıştı. Hatta endirek serbest vuruş bile kullanıldı. Skor tabelasıda 5-0 bitti. Netleştiği zaman gerekirse bizde düzenleriz.
Nota Not: Resmi site hatasını düzeltti :D
Amatör çekimden kaçırılan penaltı.
23 Temmuz 2009
Eduardo Yalanladı

Arsenal'de garip birşeyler oluyor ama çözemedim. Daha dün Wenger, Eduardo 2 ay olmayacak ve sezon başını kaçıracak demişken bugün Eduardo haberleri yalanladı.
"Wenger tarafından yapılan açıklama hakkında hiçbirşey bilmiyorum. Doğru olmamalı. Fizik olarak tamamen hazırım."
"Daha önce söyledim. Szombathelyi maçında 20-30 dakika arası oynayacağım. 2 gün sonrada Hannover 96 maçında tek devre oynayacağım."
"Kendimi çok iyi hissediyorum ve önümüzdeki hafta Arsenal için oynayacağım."
22 Temmuz 2009
Eduardo 2 Ay Yok

Arsene Wenger'in yaptığı açıklamaya göre Eduardo 2 ay sahalardan uzak kalacak. Sezonun bitişinin ardından ameliyat geçiren Eduardo'nun sezon başını kaçıracağı açıklandı. Umarız bir an önce iyileşir.
Avusturya kampına götürülmeyen Lukasz Fabianski'nin de bir sakatlığı olduğu ve Emirates Cup'a yetiştirileceğini söyledi Wenger.
Nasri'nin ise daha önce 2-3 ay olarak açıklanan sakatlığından 6 hafta sonra kurtulabileceğini söyledi.
Ne diyelim bu sezon daha da erken başladı sakatlıklar. Geçen sene çetelesini tutmadığım için pişman olmuştum. Bu sene sağ tarafta sakatlıklar olarak bölüm oluşturdum. Keşke bomboş kalsa ama top başı yapalı 2 hafta olmuşken 3 oyuncu sakatlandı bile.
20 Mayıs 2009
Eduardo Ameliyat Oluyor

23 Nisan 2009
16 Şubat 2009
Return Of The King

Her ne kadar maç analizi olsa da üstünde durulması gereken isim Eduardo Da Silva. Öyle bir maç ki 6 dakikada 3-0 olabilirdi. Maç boyunca Nasri-Vela-Eduardo'nun uyumu dikkatinizi çekmiştir sanırım. Fabregas-Hleb-Henry üçlüsünü andırıyordu. Özellikle ilk yarıda istediğimiz Arsenal vardı sahada. Seri paslarla pozisyona giren girdiği inanılmaz gol pozisyonları kaçırmayı başaran.
Bendtner maç öncesindeki yaptığı açıklamanın ("Ben Arsenal'deki en iyi forvetim. Daha çok 11 başlamalıyım.") hakkını vermek için debelendi. Sözünün eri olmak için verdiği bazı kararlar yanlışta olsa golünü atarak en azından rahatlamış oldu. Ama maç sonunda yaptığı faul ile hala bu görev için erken olduğunu gösterdi. Hakem kırmızı kart çıkarsa diyecek sözü olmazdı sanırım.
Gelelim Eduardo'ya. 1 yıldan fazla süre sahalardan uzak kalan bir oyuncu olarak inanılmaz bir performans gösterdi bana göre. Attığı gol kesinlikle kendi tekniğiyle. Kafa vuruşunun tekniği mi olur demeyin. Golü eğer tekrar izlerseniz topa vurmak için kafasını savurmuyor. Topu istediği tarafa atmak için vuruş yapıyor. Örneğin Bentdner'in attığı kafa golünde o sadece vurdu ve çok iyi yere gitti. Daha sonra Bergkamp vari bir hareketle mükemmel bir gole imza atabilecek pozisyona girdi Eduardo ama kaleciyi geçemedi. İkinci yarıda penaltıyı hem yaptırdı hem de attı. Sadece attığı goller değil Eduardo'yu bu maçın kahramanı yapan. Attığı mükemmel paslarla da takım arkadaşlarını pozisyonlara soktu. İlk golden sonraki sevincinde uzun süre sadece yerde oturması bana manidar geldi. Eduardo sanki "Bu gol için aylardır oturarak bekledim." der gibiydi.
Maç ilk yarı rahat giderken bir ara oynayamayan 3'lü ekrana geldi. Arshavin-Fabregas-Adebayor. Arshavin yine gökyüzüne doğru bakarak oynayacağı maç için gün sayıyor gibiydi. Adebayor Afrika yılın oyuncusu ödülünü almış son derece neşeli teknik ekipten biriyle muhabbetteydi. Benim gözüm ise Fabregas'a takıldı. Sahada yer almadığı için yaşadığı üzüntü yüzünden okunabiliyordu. Yani Wenger çık oyna dese direkt sahaya atlayacak gibiydi sanki. RVP oyuna girerkende aynı ifade vardı Fabregas'ın yüzünde. İnşallah O da Eduardo gibi bir dönüş yapar.
Oyuncu bazında bakarsak Gibbs gereğinden fazlasını bile yaptı. Nasri serbest oynayınca çok daha etkili olduğunu gösterdi. Savunmayı değerlendirecek kadar kadar hücum etmedi ya da edemedi Cardiff. Ama Song'un hiçbir faydasını göremedim desem yeridir. Mevkisi gereği top çalıp, hücum oyuncularına kazandırması lazım. Fakat ne top çaldığını gördüm ne de verimli, takımı atağa kaldıran bir pas. Yani sadece ortada dolanan eskortluk yapan bir adam gibiydi. Hatta gereksiz faullerle pozisyon bulamayan rakibe duran top fırsatı yarattı. Bir sözde Fabianski'ye. Geri paslarda çok başarılıydı :)
Resim benim tarafımdan yapılmıştır.
30 Ocak 2009
Kısa Kısa-7

Çek orta saha oyuncusu Tomas Rosicky bir yıldır devam eden sakatlığının ardından Mart ayındaki Rezerv maçlarla futbola geri dönecek. 28 yaşındaki oyun kurucu Pazartesi günü hafif bir antremanla döndü.
Francis Coquelin geçen hafta oynanan Stoke City maçında sakatlanmıştı. Bugün oynanacak olan FA Youth Cup maçında oynaması zor görünüyor.
Eduardo da Silva önümüzdeki oynanacak olan Hırvatistan-Romanya hazırlık maçında 45 dakika forma giyecek. Bu maçtan sonra Eduardo'nun as takıma alınması bekleniyor.
15 yaşındaki forvet oyuncusu İngiliz Benik Afobe İngiltere U17 Milli Takımı'na seçildi. Afobe'nin gelecek ay yapılacak olan U17 The Algarve Tournament'e milli takım forması giymesi bekleniyor.
Bir haftalık deneme sürecinde bulunulan Brezilyalı Wellington'ın takımı Fluminense salı günü gönderilen teklife hala bir cevap vermedi. Oyuncuyu Arsenal dışında Real Madrid ve Manchester United'ta istiyor.
Arsenal'de Vela-Merida ikilisinin Portsmouth'a kiralanması an meselesi. Bu anlaşmanın transfer dönemi bitmeden gerçekleşeceği belirtiliyor. Vela geçtiğimiz aylarda küçük zaman aralıklarında oynayabilmişti. Hull City ve WBA maçlarında oyuna sonradan giren Vela yılbaşından bu yana yedek oturuyor. Vela sezon sonuna kadar eski takım arkadaşı Armand Traore ile birlikte oynama şansını yakalayacak. Ancak Carlos Arsenal'in Fratton Park'a göndereceği tek oyuncu değil. İspanyol oyun kurucu Fran Merida da Tony Adams'ın öğrencisi olacak. Wenger eşliğinde sadece Carling Cup maçlarında as takımda oynama şansı yakalamıştı.
22 Ocak 2009
Dedikodular #2

Bir dedikoduda Bendtner'den. Hoffenheim sezon arasındaki hazırlık maçında Nenad Ibisevic'in sezonu kapattı haberinden sonra yerini doldurmak için Bendtner'i istiyormuş. Eduardo'nun dönüşü, RVP ve Ade'nin yüksek formları, üstüne bir de Arshavin transferinin gerçekleşmesi halinde bu transferin olma ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Bendtner'in babası ve menajeri Thomas Bendtner ise teklifi doğrulamış ancak oğlunun takımdan ayrılmayı istemediğini belirtmiş. Ama bana kalırsa bundan 2 ay önce bir teklif getirmiş olsaydı Hoffenheim %80 daha yüksek şansı olurdu. Son haftalardaki kurtarıcı Bendtner'i satacağını düşünmüyorum Wenger'in.
Niko Krancjar'ın gözü Arsenal'de imiş. 15 milyon pound karşılığı önümüzdeki yaz transfer edilebileceği konuşuluyor. Krancjar : "Bekliyorum acelem yok. Sezon sonuna kadar Portsmouth takımının oyuncusuyum. Sezon sonunda değerlendirmeyi onlar yapacaklar. Satarlar mı yeni sözleşme mi imzalarlar onların bileceği iş." şemalinden bir açıklama yapmış. Eski manageri Harry Redknapp'ın da kendisini istediğine dair bir soru üzerine "Redknapp beni çağırmadı. Ama mevkim gereğince Luca Modric ile iyi bir ikili olacağımızı düşünüyorum." Yani her iki takıma da istemem yan cebime koy demiş. Faydasını bilemem ama fiyatı çok yüksek. Arshavin için bu kadar düşünen Wenger, Krancjar'a bu kadar yüksek bedel ödemez.
Eduardo, 11 aylık aradan sonra Stoke City (Reserve) maçında 90 dakika sahada kalarak artık hazır olduğunu gösterdiğini söylemiş. Maçı izlemiş olarak ben Eduardo'nun hala hazır olduğunu düşünmüyorum. En fazla bitmiş maçlarda son 15 dakika oynar dünkü performansıyla.
Arsenal'in 19 yaşındaki savunmacısı Paul Rodgers 1 aylığına Northampton Town'a kiralandı. 2007 yılında takıma katılan Rodgers bu sene Carling Cup'ta Burnley'e 2-0 kaybettiğimiz maçta forma giymişti. Tecrübe kazanması amacıyla Division 1'e gönderilen Rodgers 21 Şubat'ta Arsenal'e geri dönecek. 1 aylığına kiralama mı olur diye gittim baktım Northampton'a. Div1'de küme hattından 9 puan uzakta. Yani öyle vahim bir durumları da yok. Artık kaç maç yapar Rodgers muallak.
Arsenal ile Tottenham bir transferde daha karşı karşıya. Fransa Ligue 1'de Le Mans forması giyen 21 yaşındaki forvet Gervinho bu iki takımı karşı karşıya getirdi. Gervinho Fildişi Sahilleri Milli Takımında da forma giyiyor. Daha önce Emirates'te futbol oynamanın kendisin hayali olduğunu belirten Gervinho için Wenger ise ona hayran olduğunu belirtmiş. Spurs manageri Redknapp ise daha önce oyuncuyla ilgilendiğini belirtmişti. Le Mans kulübüde sezon sonunda 5.5 milyon pound karşılığı transfere sıcak bakacağını belirtmiş.
Arsenal, Atletico Madrid'in Eboue için teklifini geri çevirdikten sonra oyuncuya yeni kontrat önereceği belirtiliyor. Arsenal taraftarı ise Eboue'nin takımın 11 oyuncusu yeterliliğinin olmadığını ancak kullanışlı bir takım oyuncusu olabileceğini düşünüyorlar. Bu sezonki performansıyla benimde gözümden biraz düştü açıkçası.
Sezon başında Barcelona ile adı anılan Wenger'i Florentino Perez Real Madrid'in hedefi olarak açıklamış. 2000-2006 yılları arasında Real Madrid'in galacticos dönemi başkanı olan Perez ezeli rakibi Barcelona'dan Luis Figo'yu transfer ederek büyük sükse yapmıştı. Wenger'le birlikte Fabregas ve Kaka'yı da alacağı konuşulan Perez bu isimleri seçim politikası olarak kullanmayı da planlıyor. Wenger Arsenal'de 13. yılını geçirirken Perez'den gelen teklifi 2 kez reddetmişti. Bana göre en uçuk dedikodulardan birisi. Herkes bilir ki Wenger Arsenal'de bir sistemin peşinde. Her sene 5-10 yıl sonrasının planlarını yapıyor. O'na bu imkanları gık demeden sağlayan bir kulübe sırt çevirecek bir isim değil Wenger. Giderse ne Wenger, Wenger kalır; ne de Arsenal, Arsenal.