Burnley etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Burnley etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Mart 2010

06 Mart 2010 Arsenal 3-1 Burnley Maçı (Premier Lig)



Kadro;

Almunia

Eboue-Vermaelen-Silvestre-Clichy

Denilson

Fabregas-Nasri

Walcott-Bendtner-Rosicky

Gol kaçırma yarışı yaptık gerçekten, Bendtner çıkana kadar müthiş net pozisyonları harcadı, ilk yarıda rakip önde basmaya çalıştı, defansını önde kurdu, Fabregas'la Nasri'nin harika ikili oyununda golü bulduk, daha sonra Fabregas bir sakatlık yaşamamasına rağmen oyundan çıkmak zorunda kaldı, hafif bir sıkıntısı vardı galiba, umarım önemli bir problemi yoktur, Porto maçı için ona çok ihtiyacımız var. İkinci yarı, inanılmaz pozisyonlar kaçtı, Walcott nefis bir gol attı ve nefis bir 2.yarı çıkarttı, yarı boyuncu harikaydı. Maç 2.1'ken bile diken üstündeydik, bu durumları önceden çok yaşamıştık, 4.2'den 4.4'e dönen maçları yakın tarihten biliyoruz, ancak bu yıl oldukça güçlüyüz, bu sıkıntıları yaşamıyoruz uzun süredir.

93.dakikada Arshavin'in füzesi maçı 3.1'e getirdi, Diaby ve Arshavin hazır gözüktüler, bu Porto maçı için iyi haber. Uzun süredir yapmıyorduk, tek tek oyunculara bakalım.

Almunia: Kornerde elinden kaçırdığı top dışında, zorlandığı bir pozisyon olmadı.

Eboue: Sagna'dan yavaş yavaş formayı kapıyor, bu Sagna için iyi bir haber değil, ama Eboue böyle iki yönlü oynamaya devam ederse Arsenal için büyük bir kazanç.

Silvestre: Yaşının gereği yavaşlamış refleksleri olsa da, tecrübesiyle bir iki kritik müdahele yaptı. Yine de iyiydi.

Vermaelen: Çok iyiydi, çok kritik noktalarda çok iyi işler yaptı. Maçın en iyi adamlarından biriydi.

Denilson: Fazla sorumluluk almadı ama görevini yaptı, eskisi gibi değil hala.

Fabregas: Her zamanki gibi takımın en iyi oyuncusuydu çıkana kadar, harika bir gol attı.

Rosicky: Çıkana kadar, Burnley'i yıldırdı oldukça toparladı kendini, eski Rosicky olma yolunda büyük adımlar atıyor.

Diaby: Fabregas'ın yerine oyuna girdi, güven verdi her zamanki gibi, yeteneklerini kullanarak pozisyonlarda yarattı, Porto maçına hazır olduğunu gösterdi.

Nasri: Maçın en iyi adamlarından biriydi, topla müthiş dalışlar yaptı, yeteneklerini rahatça sergileyebileceği alanlar buldu. Sanki tek eksiği şutları gibiydi.

Bendtner: Çok pozisyona girdi, yüzde yüzlük gol pozisyonlarını kaçırdı, fazla yüklenmemek lazım, özellikle deplasmanlarda bizi çok rahatlatan bir oyuncu Bendtner. Bu maç oldukça şanssızdı.

Eduardo: Ayağı kırıldıktan sonra kesinlikle eski Eduardo olamadı, eskiye göre oldukça yavaş, Eduardo'nun en büyük özelliği zaten hızı ve bitiriciliğiydi, bunların olmadığı bir Eduardo vasat bir oyuncu oluyor.

Arshavin: Klası, kalitesi ortada, attığı gol birinci sınıf. Porto maçında çok şey bekliyoruz ondan.

Walcott: Harikaydı özellikle 2.yarı, herkese şapka çıkartacak bir performans sergiledi.

Porto maçı Salı günü 21:45'te bu maç iyi bir moral oldu.

Tebrikler Arsenal.

05 Mart 2010

06 Mart 2010 Arsenal - Burnley Maçı (Premier Lig)

Öncelikle Şubat ayının oyuncusu tekrar Fabregas seçildi, blogda yaptığımız ankette, resmi sitede de üstüste 5.kez Fabregas ayın oyuncusu seçildi, bu ne denli büyük bir yıldız olduğunu gösteriyor Fabregas'ın.

Maça gelirsek, Premier Lig'in en zayıf ekibiyle evimizde oynuyoruz, bankoların bankosu bir maç, liderle puan farkını 3'e düşürünce, Ferguson'da ligin favorisi Arsenal en kolay fikstür onlarda diye kendince bize gaz vermiş ama biz onları yemeyiz.

Emirates'te rakibin bize bir tehdidi olması imkansız görünüyor, hafta içi Porto maçı var biraz rotasyon olabilir, ama rotasyon yapacak pek oyuncumuz da yok gibi görünüyor. Bence lig için haftaya oynayacağımız Hull deplasmanı çok çok daha büyük bir önem taşıyor, inanılmaz zorlu bir maç bizi bekliyor olabilir orada.

Sakatlardan bahsedelim.

Arshavin, Denilson kadroya dönüyor, Diaby ise 50:50 imiş, bu maça olmasa da heralde Porto maçına kesin hazır, Gallas yok, Vela milli takımdan geç döndüğü için yok. Kadro tahmini;

Almunia

Eboue-Campbell-Vermaelen-Clichy

Denilson

Fabregas-Nasri

Walcott-Bendtner-Arshavin

Oldukça ağır bir kadro yazdım ama, sonuçta risk almaya değmez diye düşünüyorum, bakalım Wenger ne düşünecek.

Maç yarın saat 17.00'de, herkese iyi seyirler.

Son dakika Edit: Diaby kadroda, Campbell yok.

16 Aralık 2009

16 Aralık 2009 Burnley 1-1 Arsenal Maçı (Premier League)

Yine bir hedef maç yine bir puan kaybı, yeni hayal kırıkları, cidden yazık.

Maça kötü başladık, Fabregas'ın golünden sonra toparladık, çok net gol pozisyonları kaçtı, ardından sanırım 60 dakika daha iyi olan taraf Burnley'di. Arshavin çok didindi, Fabregas'ın sakatlığı takıma kötü etki etti Song, Diaby iyiydi, tamam.

Oyuna sonradan giren Eduardo, top oynamayı unutmuş Walcott, her topu bomba gibi ileriye vuran Sagna, 4.sol bekimiz Silvestre, Rüştü-Hakan Arıkan karışımı Almunia, Arda Turan çakması Nasri, Yeni Zidane Ramsey(!), ve ısrarla şöyle bir maçta oyuna en ufak bir etkisi olmayacak olan Ramsey'i oyuna sokan Wenger.

Eduardo ve Walcott'un bugünkü performansları, Wenger'in konuşmasını bizlere hatırlattı. Bu formayı giymeyi haketmiyorsunuz. Bu kadar basit. Kendilerine çeki düzen vermedikleri sürece bu oyuncular oynatılmamalı, buna Nasri de dahildir. Bir tarafta canla başla savaşan Song, Diaby. İlerde yan gelip yatan Nasri, Walcott. Yok böyle birşey.

Herşeyin dışında bu tarz deplasmanlardaki hakemin de bu maçlarda önemi oluyor. Mike Dean objektif olma adına, küçük takımı ezdirmeme adına genelde takdir haklarını rakipten kullanan bir hakem, böyle bir deplasmanda Burnley gibi takımlar hakemlerin bu yönetiminden çok güç alıyor, bir çok faul ters çalınıyor veya çalınmıyor. Bu kadar sert oynanan bir maçta Burnley sadece 2 sarı kart gördü, bir tanesi itirazdan.

Onun dışında Burnley mücadelesi ile 1 puanı haketti, 3'te alabilirdi. Biz ise Liverpool maçında kazandığımız büyük avantajı elimizin tersiyle itip, Chelsea'nin 8 puan gerisine düştük. Bu şansları değerlendiremediğiniz sürece böylesine çok zorlu bir ligde şampiyon olmak imkansız.

Son olarakta Eduardo'nun şu performansının bilenler bilir, Ya Ya Ya Şa Şa Şa filmindeki İlyas Salman'ın Fenerbahçe formasıyla son performansına benzetebilirler. Bu benzetme çok ciddi anlamda söylüyorum bunu, hiç ağır kaçmayacaktır.

Haftasonu Hull maçında görüşmek üzere.

15 Aralık 2009

16 Aralık 2009 Burnley - Arsenal Maçı (Premier League)

Haftasonunda yakalanan avantajın Liverpool galibiyetiyle değerlendirilmesinin takımın güvenine büyük katkı sağladığı kesin. Ancak bu galibiyetin anlamlı kalabilmesi adına bir seri başlatmak gerekiyor. Boxing Day günlerinde de gösterilecek performans ile sezonun nereye gideceği ortaya çıkacaktır.

Burnley özelinde bakarsak rakip takım her şeyini içerde yapıyor. Topladıkları 18 puanın 17'sini içerde kazandılar. Sezon başında Man United ve Everton'ı yenmeyi başardılar. İç sahadaki tek mağlubiyetleri Wigan'a karşı. Bu maçtada kalecileri Jensen'in 14. dakikada sakatlanıp sahayı terketmişti. Jensen'i geçen seneki Carling Cup maçında Bendtner'in şutlarını kurtarışlarıyla hatırlayabiliriz.

Burnley'i birkaç kez izledim bu sezon kendi sahalarında. Kesinlikle klasik "anadolu" takımı mantığında değiller. Pas yaparak top tutarak gol arıyorlar. Şişir araya kaç değiller. Patterson gibi hava toplarında etkili bir hücum oyuncuları var ama sakat ve büyük ihtimal bizim maçta forma giyemeyecek. Takımın en golcü ismi ise diğer forvet Fletcher. Stoper Carlisle ise hava toplarında etkili bir savunmacı. Yine Arshavin'e top şişirmek anlamsız olacaktır bu yüzden.

Kazanılması çok önemli bir maç daha. Sonucu sonraki maçlarda Hull ve A.Villa maçlarını etkiler. Muhtemel kadro ise şu;

Almunia
Sagna-Gallas-Vermaelen-Silvestre
Song-Diaby
Fabregas
Walcott-Arshavin-Nasri

08 Mart 2009

8 Mart 2009 Arsenal 3-0 Burnley Maçı

Öncelikle belirtmeliyim ki kadro tahmininde baya yanıldım. Dinlenir dediklerim oynadı oynar dediklerim dinlendi. Bunun için özür diliyorum. Maç son derece rahat geçti aslında. Maça biraz tutuk başladık. Bir pas organizasyonunu yönlendirecek adam eksikliği vardı. Genelde topu taşıyan veya adam kesen oyunculardan kurulu bir takımdı. İşi sadece pas yapmak olan bir oyuncu yoktu. Maçın hemen başında Eboue'nin net penaltısı es geçildi hakem tarafından. Ama bu hata Vela'nın şık golüyle ortadan kalktı. Golü izledikten sonra eminim bazılarınında aklına Carling Cup maçı gelmiştir. Bu pozisyondan Bendtner 3 kere buldu. Fakat hepsinde kalecinin yanından veya altında atmayı düşünmüştü. Hatta ben bir tanesinde bile aşırtmayı akıl edememesinden bahsetmiştim. Vela ise tek dokunuş ile aşırtıp golünü atmayı başardı. Zaten maçı kazanmak ya da gol atmak diye bir derdi olmayan oyunu 0-0'la ikinci maça taşıma derdinde olan Burnley bu golden sonra saldı biraz. İlerleyen dakikalarda Eboue ile girilen bir pozisyon var. Eboue de Bendtner gibi kalecinin yanından gol yapmak istedi ama başaramadı.

İkinci yarı öyle bir maç oldu ki keyif almamak imkansız. Sürekli hızlı teknik paslar çok keyifliydi. 51. dakikada kral yine tahta çıktı. Alex Song'un güzel pasına öyle bir vuruş yaptı ki yani inanılmaz. Topukla gol budur. Topuk pası denilen olaylar ayağın arka kısmıyla yapılır. Topuklar ise ayağın kenarlarındadır. Ortopedi dersini bitirdikten sonra tekrar maça dönelim. Sonra Walcott oyuna girdi. O nasıl giriştir. Bir anda kendisini veya arkadaşlarını 5 dakikada 5 pozisyona soktu. 2-0 iken Arsenal'de biraz Roma maçını düşünerek maçı rölantiye aldı. Ama bu rölanti sadece gol yememek için top çevirme anlamında değil. Arsenal'in rölanti halinde. Yani yine ciddi pozisyonlar bularak. Ama işte bu arada birkaç pozisyon verdik. Maçın 2-1'e gelmesi sıkıntı yaratabilirdi. Neyse ki olmadı ve yine Walcott'un geliştirdiği bir atakta Eboue golünü atarak skoru belirledi.

Roma maçında oynaması muhtemel isimlerden birisi olan Song çok iyiydi. Gerek savunma gerek hücuma katılmasıyla çok başarılı oynadı. Diaby biraz sönük kaldı. Gibbs, Clichy kadar süratli değil ancak ikinci yarıda şutsuz yarattığı pozisyonla Arsenal oyuncusu olduğunu gösterdi. Arshavin yine çok çalıştı. Pozisyona girmekten çok pozisyon yaratmaya çalıştı. Walcott, kesinlikle özlemişiz.

Çok net olarak sadece Eduardo ve Walcott'un yarattığı ve girdiği pozisyon sayısı 7-8 taneydi. Son haftalardaki gol yollarındaki sıkıntımız nedenini açıklayan bir durum bu. Bu kadroya bir de Fabregas-Abedayor-Rosicky'nin katıldığını düşünün.

Edit: Eğer Hull City maçından turla dönersek yarı final rakibimiz Chelsea olacak. Manchester United ise Everton ile oynayacak.

07 Mart 2009

8 Mart 2009 Arsenal-Burnley Maçı


Bir FA Cup maçı daha geldi. Biz 5.turu oynarken rakiplerimiz çeyrek final maçları oynayacak. Eğer Burnley'i elersek ise rakibimiz Hull City olacak. Burnley'e gelecek olursak bu sezon bizi Carling Cup'ta eleyen takım olmuşlardı. Devasa kalecileri bir gol bile atmamıza izin vermemişti Turf Moor Stadı'nda. Ama bu sefer büyük farklar olacak. Maç Emirates Stadı'nda. FA Cup olmasından mütevellit daha as oyuncuların ağırlıklı olduğu bir kadro sahada olacak. Bana göre bu maçta o kalecileri Brian Jensen'den bir tane daha bulmaları gerekiyor.

Kadrolardan bahsetmişken, omzundan sakatlığından kurtulan Walcott ile bir önceki turda Cardiff City maçıyla takıma müthiş bir dönüş gerçekleştiren ve tekrar hafif bir sakatlık geçiren Eduardo kadroda olacaklar. Wenger'in Roma maçı öncesinde Walcott'un son halini görmek için ikinci yarıda oyuna sokabiliceği söyleniyor genç yıldızı. Wenger'in adeti olarakta kalede Almunia yerine Fabianski görev yapacaktır. Geçen sezon takımın en çok maç yapan, bu sezon ise Almunia ile bu istatistikte liderliği 36 maçla paylaşan Clichy'de ancak kupa maçlarında dinlenme fırsatı bulabiliyor. Yerine Gibbs oynayacak. WBA maçında sakatlanıp çıkan Toure'nin de kadroda yer almayacağı, Fulham maçında sakatlığından dolayı oynayamayan Gallas ile Djourou'nun stoperde görev yapacağı tahmin ediliyor. Van Persie'nin Roma maçına daha zinde çıkması için yedek bekletilerek Bendtner'in ileride olacağı düşünülüyor.

Fabianski

Sagna-Gallas-Djourou-Gibbs
Ramsey-Denilson-Nasri-Arshavin
Bendtner-Vela

Performanslara gelirsek iki takımda yükselen bir formda. Burnley uzun kötü gidişin ardından oynadığı son 7 maçta sadece bir kez sahadan yenik ayrıldı. Arsenal ise beraberliklerinden sonra galibiyete kavuştu. Şampiyonlar Ligi'nde ki bana göre bilerek verilmiş bir maç olan kaybettiği Porto maçından beri 16 maçtır yenilmiyor. Ayrıca Emirates Stadı'nda da Aston Villa mağlubiyetinden sonra 11 maçlık bir yenilmezlik serisine sahip.

Ne diyelim. Güzel maç olsun. Fazla yorulmayalım. Erken bulalım skoru. Walcott Eduardo güzel dönüşler yapsın bize Roma deplasmanı için moral aşılasınlar. Arshavin artık hakettiği golü atsın. Sonrada Hull City düşünmeye başlasın. Başarılar Arsenal.