27 Aralık 2010 Arsenal 3-1 Chelsea Maçı(Devam)

Maçın daha geniş bir analizini yapmak isterim.

Öncelikle Ancelotti'nin bize uyguladığı taktik, iki stoperin tek forvetimizi etkisiz hale getirmesi. Kanatları kapatarak, bindirmelere izin vermemek. Fabregas'ı marke ederek top almamasını sağlamak. Ancelotti bu maça kadar bunların hepsinde başarılı oluyordu.

Aslında bölüm bölüm ilk yarının özellikle ilk bölümlerinde Fabregas'ın kaybolduğunu gördük biraz, Djorou hatta Koscielny oyun kurup pozisyon verdiğimiz bir an da oldu. Ancak Fabregas çok koştu, top istedi sorumluluk aldı ve bu da müthiş bir oyunla geri döndü kendisine.

Chelsea'nin ofanstaki en büyük avantajı bekleriyle oynadıkları hızlı hücumlardı, Ferreira'nın karşısına Nasri'yi, Cole'un karşısına da Walcott'u koyarak Chelsea'nin bu seçeneğini de yok etti diyebiliriz. İlk yarıda özellikle son bölümlerde çok aciz bir Chelsea izledik. Sadece Malouda ve Drogba'nın ayağına bakan bir Chelsea buna karşılık ortasahada oldukça bilinçli paslaşan pozisyonlar bulan bir Arsenal vardı. Bunun meyvesini de hemen aldık. Golün o dakikada gelmesi çok önemliydi.

İkinci yarıya Chelsea Mikel-Ramirez değişikliği ile başladı. Ramirez'in hızından yararlanmak istedi Ancelotti herhalde. Ancak bu Fabregas'ın daha boş alanlar bulmasına yaradı. Mikel çok statik ve pozisyon bilgisi yüksek bir oyuncu olduğundan Fabregas gibi playmakerları zorluyor, Ramirez daha pır pır bir oyuncu. 2.golde Chelsea'nin hiç yapmaz denilen çok basit bir hatasından kaynaklandı. Ardından gelen şokla 3.golü de bulup maçı bitirdik.

Fabianski: Çok az iş düştü ancak kornerlerde hata yapmadı.

Sagna: Bu yıl Barcelona'da dahil olmak üzere her takımın ilk 11'ine banko yazacağı bir adam.

Djourou: Ortasahadan devşirme bir oyuncu bu nedenle ayağına hakim boyu çok uzun. 1 yıl sakat kaldıktan sonra yavaş yavaş toparlanıyor, bugünkü galibiyetin mimarlarından biriydi.

Koscielny: Korkusuz bir oyuncu, yer yer pozisyon hataları yaptı, ancak kestiği toplarda bunları kapattı.

Clichy: Sağlamdı, hatasız oynadı.

Song: Sezonun en iyi maçını oynadı. Gol attı, ortasahayı tuttu. Müthiş paslar verdi.

Wilshere: Bu yıl oynadığı 21.maç, bu yaştaki bir oyuncu için çok fazla gibi gözüksede. Bu denli kuvvetli bir oyuncuyu Arsenal'de uzun süredir görmemiştim.

Fabregas: Kaptanın klası ortada, onun fit bir şekilde oynadığı maçı kaybetmemiz çok zor.

Walcott: Sene başında mükemmeldi, yaşadığı sakatlıktan yeni toparlanıyor. Bugün attığı gol ve asistiyle bana göre maçın adamıydı.

Van Persie: Oldukça iyiydi, Terry ve İvanovicle iyi baş etti, Chamakh ile aralarında büyük bir savaş olacak.

Yedekler

Diaby: 2 aydır yoktu ancak hazır gördüm. Oldukça fayda sağladı. Wigan maçında kullanabiliriz.

27 Aralık 2010 Arsenal 3-1 Chelsea Maçı(Premier Lig)

Fabianski

Sagna-Djorou-Koscielny-Clichy

Song

Fabregas-Wilshere

Walcott-Van Persie-Nasri

Chamakh ve Arshavin yerine Walcott ve Van Persie tercih edilerek çıkıldı maça. Walcott Cole'un etkinliğini sıfıra düşürdü. Mükemmel bir maç oynadı, defansif ve ofansif anlamda hatasızdı. Maçı da 1 asist ve 1 golle tamamladı.

İlk yarı oyunun tamamen hakimi bizdi, yarı biterken attığımız gol bize çok iyi geldi. Chelsea geçen yılki Chelsea değil, ancak oldukça kuvvetli bir kadroyla çıktılar maça böyle bir maçta 3.0 öne geçip maçı kapatmak her takımın harcı değil.

Fabregas-Wilshere-Song üçlüsü mükemmel oynadı, oyunu çok iyi tuttuk ortasahada. Rakibi hataya zorladık, Chelsea çok durağan kaldı oyun içerisinde sadece Maloudanın bireysel yetenekleriyle birşeyler yapmaya çalıştılar. Fabianski özellikle ilk yarıda hayatının en rahat maçlarından birini çıkardı.

Fikstürü eritiyoruz, şu anda Manchester United favori gibi gözükse de, bu galibiyet yarışa bambaşka bir boyut getiricek, belki Ancelottiyi görevden edebilir bu sonuç.

Herkese iyi haftalar diliyorum.

27 Aralık 2010 Arsenal - Chelsea Maçı (Premier Lig)

Biraz erken oldu ama Wenger takımın durumunu ve sakatları açıklayınca bende bir değerlendirme yapmak istedim, maça 4 gün kala.

Öncelikle sakatlar konusuna gelelim. Fabregas-Fabianski-Diaby hazır durumdalar. İlk 11'de başlayacaklarını tahmin ediyorum. Onun dışında sadece iki sakatımız var Vermaelen ve Gibbs. Vermaelen çalışmalara başlamış ancak ağustos ayından beri olmadığı için, Ocak sonu ancak hazır olurmuş, Gibbs ise yılbaşından sonra hazır. Almunia ise hala sakat(!).

Oldukça iyi bir durumdayız kadro olarak. 2 haftalık bir dinlenme süreci geçiriyoruz, bu ara özellikle Fabregas'ın çok işine gelecektir buna eminim. Bizim açımzıdan işler iyileşirken, Chelsea'de toparlanıyor, Essien zaten gelmişti bunlara ek olarak Bosingwa, Lampard ve Drogba'da bizim maça tam olarak hazır olacaklar. Onlar da tam kadro yani.

Kadro tahmini

Fabianski

Sagna-Squillaci-Koscielny-Clichy

Song

Diaby-Fabregas

Nasri-Chamakh-Arshavin

Bu kadroda bir tek soru işareti Diaby ama zaten Chelsea çok uzun bir takım ayrıca ofansif olarakta Diaby'nin yaratıcılığına ihtiyacımız olabilir. O yüzden ben böyle bir tercihte bulundum. Ama Denilson veya Wilshere'ın başlaması daha olasıdır.

Maç beklentim, hakimiyetin bizde olacağı bir maç olacaktır. İçeride pozisyonlarda bulacağımıza eminim, Manchester United maçından farklı olacak. Ancak Chelsea bu ligin en iyi kontraya çıkan takımı, o yüzden bizi kolay cezalandırıyolar. Belalımız Drogba'da geliyor. Öyle veya böyle bu maçı almak zorunluluğundayız, puan kaybında Manchester United'ı yakalamak için geç kalmış olabiliriz.

03 Ekim Chelsea 2-0 Arsenal Maçı(Premier Lig)

Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra problemleri hallettikten sonra geri dönüş yaptım. Döndüğüm maçta senelerdir çok belli olan özellikle Ancelotti'nin Chelsea'sine karşı galip gelme şansımızın çok düşük olduğunu gösteren maç oldu.

Fabianski

Sagna-Squillaci-Koscielny-Clichy

Song

Diaby-Wilshere

Nasri-Chamakh-Arshavin

Pozitifleri almak her olayda olduğu gibi burada da şart. Wilshere bu takımın ilk 11 oyuncusudur, yaşı vs farketmez. Bu çocuk kadar oyunu iyi açan en önemlisi direkt oynayıp bu kadar az hata yapan Vieiria vardı. Aynı zamanda müthiş kuvvetli.

Koscielny maçın ilk dakikasında çok çok salak bir şekilde çok kolay golü kaçırmasına rağmen, sağlam bir görüntü çizmeye başladı.

Diaby yüzde yüz hazır olmamasına rağmen iyi gördüm.

Arshavin-Nasri-Chamakh bu yılın Arsenal için en iyi 3'lüsü olabilir.

Song biraz daha toparladı.

Sagna-Clichy-Fabianski iyiydi.

Negatif yanlara bakalım.

Squillaci bu takımın oyuncusu falan değil, maça kaptan fln çıktı çok şaşırtıcı. Doğruya doğru bakarsak bu seviye futbolda bir oyuncu aksarsa bile bir çok sıkıntı yaşıyorsunuz ki. İlk golü her ne kadar büyük bir şans eseri olsa da, Squiilaci'nin hatasından yedik. 2.yarıdada inanılmaz bir hata yaparak az daha 2.golü yediriyordu bize.

Oyun ve genel olarak bakalım. Ancelotti Lampard'da yokken, hücumu 3 kişiye teslim ediyor. Malouda-Anelka-Drogba. Hayatımda gördüğüm en hızlı kontraya çıkan takımlardan biri Arsenal'dir, ama Chelsea daha hızlı çıkıyor.

Girdiğimiz pozisyonları atsaydık durumlar değişirdi ancak atamadığımız için geldiğinden beri Ancelotti'nin Wenger'e müthiş bir üstünlük sağladığını kabul etmek lazım.

Herşeye rağmen ben takımı oldukça iyi ve diri gördüm. Chelsea deplasmanı zaten kafadan 0 puanı yazdığımız deplasmanlardan biri bence. Herkese iyi haftalar.

Chelsea - Arsenal Premier League Maç Linkleri

Chelsea - Arsenal maçını canlı izlemek için bu adreslerden giriş yapabilirsiniz ;

http://www.livefootballtvs.com/english-premier-league/chelsea-arsenal-03102010.html

http://www.myp2p.eu/broadcast.php?matchid=89589&part=sports

yada

http://atdhe.net/25220/watch-chelsea-vs-arsenal

İyi Seyirler..

07 Şubat 2010 Chelsea 2-0 Arsenal (Premier League)

Son umudumuz bu maçtı ancak kaybettik. Bu maçla beraber büyük ölçüde şampiyonluk şansımızı kaybedip 2.liği zora soktuk.

Maça gelirsek şu kadroyla çıktık ;

Almunia
Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy
Song-Diaby
Fabregas
Walcott-Arshavin-Nasri

Diaby sürpriz bir biçimde ilk 11'de başladı ve bu hepimizi sevindirdi çünkü Chelsea ortasahası çok kuvvetli isimlerden oluşuyodu ancak Bendtner'in yedek kalması çok kötü oldu çünkü Arshavin'in Terry Carvalho arasında kaybolacağını hepimiz biliyorduk. Sanırım Wenger gene kontra atak stilini benimsedi ancak çok erken bi gol yedik. Maçın 7.dakikasında kornerden gelen topta Terry kafayı vurdu arka direkte bomboş kalan Drogba golü attı. Golde Terry'i kaçıran Diaby ve Drogba'yı bomboş bırakan Song'un hatası vardı. Yediğimiz golden sonra topa sahip olmaya çalışan ve mücadeleyi bırakmayan bir Arsenal vardı. Bi kaç net pozisyonu harcadıktan sonra gene mağlup durumdayken geriyi açma hastalığımız sürdü. Ortasahadan topu alan Drogba ceza alanına yönelirken Clichy ve Vermaelen Drogba'nın sağını tutuyim derken solunu boş bıraktılar ve sert vuruşla top ağlara gitti. Golde Clichy'nin arkasındaki Vermaelen göbeği boşaltarak büyük hata yaptı. Almunia'nın hatası var mı sözü size bırakıyorum. 2-0'dan sonra yine oyuna hakim olmaya çalıştık ancak Chelsea iyice kapandı ve boş alan bırakmamaya başladı. İlerde tutamadığımız toplar kontra atak olarak bize geri döndü ve ilk yarı sona erdi.

İkinci yarıda Wenger değişikliğe gitmedi ve aynı taktik ve aynı kadroyla devam ettik. 64'de Walcott-Bendtner değişikliğine kadar Nasri'yle kaçan bir pozisyonumuz vardı. Bendtner girdikten sonra Chelsea iyice kendi sahasına hapsoldu ve ilk yarıdaki kontralarını gerçekleştiremedi. Baskıyı iyice arttırdık 64'de Fabregas'ın frikiğinde Cech çok iyi kurtardı. Ceza alanı çevresinde top döndürüyorduk ancak bir türlü pozisyona giremedik. 74'de Sagna çıkıp Eboue girerken Diaby çıkıp Rosicky girdi. Yine topa sahiptik ancak pozisyon üretemedik ve maç 2-0 mağlubiyetle sonuçlandı.

Şampiyonluğa oynayan takımlarla oynadığımız son 3 maçta 8 gol yiyip 1 gol atabildik. Bu gerçekten çok kötü bir istatistik. Arshavin'in forvet başlaması yine hayalcilikti. Walcott, Diaby, Sagna adeta döküldü. Wenger'in bi hatasıda değişiklerde geç kalmasıydı. Değişiklikler doğru ama çok geçti. İlk yarıda 2-0 mağlupsan ikinci yarı başında değişikliklere gitmek zorundasın. Manchester maçına oranla daha istekliydik ancak fizik gücü yetersizliğimiz yine baş gösterdi. Almunia, Vermaelen, Sagna, Walcott zorlu maçlarda dökülen isimlerden. Diaby'de bence Arsenal'de oynayacak kapasitede değil. Bugün Chelsea ortasahasını görünce Diaby'den utandım. Takımdan sadece Nasri'yi beğendim. Artık 2.liği kovalamamız gereken bir lig oldu geçmiş olsun..

07 Şubat 2010 Chelsea - Arsenal Maçı (Premier League)

Dananın kuyruğu bu maçta kopacak. Bu sezonun en kritik maçı, bize şans veren var mı bilmiyorum, ama taraftar olarak bu takımın arkasında durmak şart.

Öncelikle Chelsea'den başlayalım, 6 puan önümüzdeler, şu anda belkide dünyanın en komple takımlarından biri, belalımız Drogba oynayacak. Essien yok bu bir avantaj. Bosingwa zaten çok uzun süredir sakat.

Ancelotti, bizim için iyi takım, ortasahalarını baskı altında tutmamız lazım demiş.

Tabi bu konuda Diaby ile ilgili bi sıkıntımız var, ortasahamızın en fizikli en kaliteli oyuncularından biri. Bugün bir teste tabi tutulacakmış, en azından yedeklerde olabilir demiş Wenger, büyük ihtimalle gene Denilson'a kaldık, çok ekstra birşey olmaz ise.

Bu maçları kazanmak, bir çok faktörün bi araya gelmesiyle oluşabiliyor, ama en çokta bir kahraman oyuncunun, ortaya çıkması bu tarz maçlarda avantaj sağlıyor. Yine Arshavin'den bu maç beklentilerimiz büyük, kalitesini umarım gösterecektir. Aynı şekilde Fabregas'ında büyük maçlardaki silik oyununu tekrarlamamasını diliyoruz.

Kadro tahmini;

Almunia

Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy

Song

Fabregas-Denilson

Rosicky-Arshavin-Nasri

Bendtner'de maça başlayacak kadar fit değilmiş, bu da komik, ve iyice şansımızı azaltan bir veri. 1 hafta önce son 20 dakika Manchester'ı kendi cezasahasının içine tıkan adam, nasıl oluyor da 1 hafta da tam olarak hazır hale gelmiyor, anlamak mümkün değil.

Wenger'in maçla ilgili açıklamalarında genel olarak büyük bir umutsuzluk sezdim, Chelsea maçını kaybetmiş olarak görüyor sanki, fark 9 olsa da birşey olmaz demek ne demektir? Chelsea korkutucu bir rakip kendi evinde, ama biz de Arsenaliz, bu kadar tırsmanın mantığını çözemedim. Kazanırız, kaybederiz, her zaman iddiamızı korumak zorundayız, büyük takım olma gerekliliği budur, bundan geçer. Chelsea'nin maçı kazanması çok olası bir olay ancak kendimizi bu kadar yermemiz özellikle bunu Wenger'in yapması pek hayra alamet bir olay değil.

İleride çok yetenekli, ama fizik açıdan çok zayıf oyuncular var, Arsha dışında. Garip eşleşmeler olacak, Nasri-İvanovic, Rosicky-Cole. Bence bizi dağıtırlarsa sol taraftan dağıtırlar bu sefer, ben Wenger'den oraya bir Eboue hamlesi bekliyorum, Rosicky'nin yerine.

Chelsea'nin ortasahasında Essien'in olmaması, bize biraz daha çok top yapma imkanı verebilir, ama tabiki önemli olan ileride neler yapabileceğimiz, çok çok ekstra şeyler gerekiyor. İleride 3 tane aynı tip adamla oynayacağız, eğer bu oyunumuzu kilitlerse, ilk maçta olduğu gibi, yine 3 yeriz. Eğer çok çok kalitelerini ortaya koyarsa bu 3'lü tam tersi de olabilir.

Takıma güvenim sonsuz ama Diaby ve Bendtner'in başlayamıcak durumda olmaları, oldukça rahatsızlık verici. Umarım kazanırız diyorum, kazanamazsakta beraberlikte ilerisi için iyi olabilir. Herkese iyi seyirler maç Pazar günü saat 18:00'de.

29 Kasım 2009 Arsenal 0-3 Chelsea Maçı (Premier Lig)

Maçı blog ekibiyle beraber izlediğimiz için yazı biraz gecikti.

Kadro;

Almunia

Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy

Song

Fabregas-Denilson

Nasri-Eduardo-Arshavin

Öncelikle Sunderland maçı ve bu maç Arsenal'in 13 maçta 4.mağlubiyetini aldığını gösterir ki, bu da büyük ihtimalle şampiyonluk yolunda havlu attığımızın göstergesidir. Bu açıdan lig geçen seneki dönemle benzer bir duruma dönüştü denilebilir. Böyle bir takımın 2 sezondur kasım ayında havlu atması da sezon başlarında bazı büyük hataların yapıldığını gösteriyor.

Maçla ilgili olarak Wenger gibi Chelsea'nin yakaladığı 2 şansı gole çevirdiği, o ana kadar topla oynayan tarafın Arsenal olduğu falan söylenebilir, ve bu şekilde tepkileri başka yerlere çekme politikası izlemek bir teknik direktör için en makul yoldur da, bana göre bu böyle değildir.

Bu maç Ancelotti'nin Wenger'i taktiksel açıdan bence ezdiği bir maç olmuştur, Wenger'in beklerle denemek istediği son çizgi oyunlarını, ortasahadan ikiye birleri, duran topları vs gibi Arsenal'in uygulamak istediği bütün hücum setlerini çökertmiştir. Bir çok bölümde topla oynamamıza izin vermiştir ancak aksiyon bölgesinde, bütün hücumları en sert şekilde durdurmuştur ve Arsenal gibi bir takımın maçın başından sonuna kadar bir tek net gol pozisyonu yoktur, bu da bu maç için utanç verici bir veridir.

Eduardo berbat oynamıştır kabul. Bendtner olsaydı değişebilirdi o da ayrı bi kabul. Ancak Robin'in sakatlığında çöken bir takımın şampiyonluk yolunda bir iddiasının olması kabul edilemez. Elbette şans bu ya, Robin'de neredeyse sezonu kapadı.

Herşeye rağmen sezon devam ediyor, Fa Cup'ta Westhamla eşleştik, hafta içi Carling Cup'ta City ile deplasmandayız, haftasonu içerde Stoke'layız.

Daha uzun bir inceleme haftasonuna kalsın.

29 Kasım 2009 Arsenal - Chelsea Maçı (Premier Lig)

Yazılan çizilen tonlarca haberin bu maç açısından pek önemi yok, Wenger'in gaz açıklamaları, ufak tefek sakatlık trickleri, psikolojik savaş falan.

Bu sabah gelen haber, bu takımdan bir çok şeyi götürebilir de, tam ters bir etkide yaratabilir. Evet Robin Van Persie 4.5 ay yok haberi geldi en son, resmi sitede bu haberi onayladı. Artık bu noktadan sonra Robin'in bu sezonu tamamladığı söylenebilir. Şanssızlık mı nedir? Karar verecek olan taraftardır herhalde.

Oyun iskeletindeki Fabregas ile birlikte en önemli isim olan Robin'in sakatlığının Eduardo ve Bendtner'a yer açıcağı açık ortada, ancak tabiki bu oyuncuları klas olarak Robin'le karşılaştırmak doğru olmaz. Ama tabiki ümitsiz olmak saçmadır, eğer bir forvet oyuncumuz sakatlanacak ve onun yerine koyacak adamımız yoksa, bu sene başı planlama sıkıntısıdır. Wenger'in çok büyük bir hatasıdır. Ancak ben kişisel olarak Eduardo'dan çok Bendtner'e güveniyorum. 2 hafta sonra oynamaya başlayacak Bendtner, şimdi o gelene kadar Eduardo ile oynayacağız.

Maçtan önce resmi sitede yayınlanan haberleri tek tek yazsak, heralde bir cilt tutar. Fabregas'ın iyi oyunculuğu, Anelka'yı geçmişte satmak istemememiz, Arshavin'in lider ruhu, Ancelotti'nin iyi hocalığı, Walcott'un çok iyi bir merkez forvet oyuncusu olabileceği, ortasaha savaşının bu maç için anahtar niteliğinde olacağı, Verma'nın Drogba ile mücadele için hazır olacağı vs vs.

Bu kadar fazla konuşmak bakalım bu sefer işimize yarayacak mı onu göreceğiz. Bu haberlerden belkide en önemlisi Gallas'ın gözündeki problem. Umarım ki iyileşmiştir ve Pazar günü oynar. Onun dışında Gibbs'in sakatlığını daha önce söylemiştik, diğer herkes hazır tahmini bir kadro yazalım.

Almunia

Sagna-Gallas-Vermaelen-Traore

Song

Fabregas-Denilson

Walcott-Eduardo-Arshavin

Belki Walcott yerine Eboue'yi kullanabilir hoca, orası tartışılabilir. Drogba oynamayacak söylentileri büyük ölçüde yalandır, Drogba ve Anelka ikilisi çok tehlikeli tabiki, ancak tek tek oyunculara bakmaktansa takım olarak Manchester karşısında özellikle çok kompakt ve iyi olmadıklarını gördük, bu da bir veridir. Emirates'e gelmeleri başka bir veridir. Maçın her iki taraf açısından önemi büyük, eğer biz kaybedersek, Manchester'ın da altına düşeceğiz, eğer Chelsea kaybederse haftaya City deplasmanında kazanmaktan başka çareleri kalmaz. Oldukça kritik, heyecanlı ve zevkli bir maç bizleri bekliyor.

Robin'in sakatlığı, Sunderland mağlubiyeti biraz şevkimizi kırdı, burası bir gerçek. Ancak bu maç tamamen herşeyi tersine döndürüp toparlanma maçımız olabilir. Çünkü haftaya yine içeride Stoke'la oynayacağız. Bu takım bu sene çok çok iyi durumda, umarım kazanırız. Herkese iyi seyirler. Maç Pazar günü saat 6'da.

10 Mayıs 2009 Arsenal 1-4 Chelsea Maçı

İki şampiyonlar ligi gazisi takım karşı karşıya gelecekti. Arsenal'in lig üçüncülüğü açısından Chelsea'yi yenip farkı indirmesi gerekiyordu. Hafta içinde Eduardo ile Clichy'nin sezonu kapattığı açıklandıktan sonra Arshavin'inde hastalandığı ve bu maçta forma giyemeyeceğini öğrendik.

Fabianski
Sagna - Toure - Silvestre - Gibbs
Walcott - Fabregas - Song - Diaby - Nasri
RVP

İlk 25 dakika müthiş bir oyun girilen sayısız pozisyona rağmen kaleyi bulan tek şut. Doğal olarak bu kadar pozisyondan golde çıkmadı. İzlerken söyledim, atamayana atarlar. Açık konuşalım ki golün faulünde Drogba çok rahat pozisyonu devam ettirebilecekken kendini bıraktı yere. İşte bu benim görüşümde pislik oyundur. Bu bırakmadan kazanılan faullede golü Alex'in kafasından buldular. Alex topa kafayı vurduğu anda onu tutmakla görevli Silvestre, Alex'in dirseği hizasındaydı. Golün de direkten girmesi bir şans. Ardından bu maçta tam anlamıyla rezil Chelsea savunmasına karşı yine pozisyonlar ürettik. Fakat Chelsea yine geldi atıp gitti. Anelka 25 metre top sürerken onu golü atıncaya kadar Nasri savundu. Ne Song ne Silvestre ne Toure yardıma gelemedi. Bizim bir seviye üzerine çıkıp kupalara ulaşmamız sadece girdiğimiz pozisyonlardaki gol oranını arttırmak. Çok ince bir ayrıntı var. Bir sürü pozisyona girip atamıyoruz. Sonra rakip bir gelip atıyor. Takım golden önceki düzeninden biraz kayıyor. O güzel oyunda bozulmaya başlıyor. Golü çıkaracağız diye uğraşırken ya ikinciyi yiyoruz ya da galibiyeti getirecek gole zaman yetmiyor. Aynı Shearer'ın söylediği gibi; "Arsenal bu kadar güzel oynarak şampiyon olamaz."

İkinci yarıda da değişen fazla birşey olmadı. Tam güzel güzel futbolumuzu oynarken şanssızlık ve hatalarında değişmediğini görmemiz çok vakit almadı. Gelişen Chelsea atağında Fabianski gereksiz yere kalesini terketti. Yapılan ortayı kesemedi Toure kesmek isterkende topa dokunuşu tıngır mıngır kaleye gitti. Direğe çarpan top gol oldu. İlerleyen bölümlerde yine birçok pozisyona girdik. Kaleyi bulan şut sayımız yükselmeye başladı ve Bendtner'in golü geldi. Sonra yine kaçan inanılmaz goller. Bir metreden toplar girmedi. Sürekli hücuma yönelik oyuncu değişiklikleri ile baskılı oynamaya çalıştık. Sonra Chelsea yine kontraatak ile geldi Anelka'nın şutunu önce Fabianski kurtardı. Dönen toptaki vuruşunda direkten Malouda'ya asist oldu. Atılan gollere bakalım. Alex kafa direğe çarpıp gol, Toure kayıp kornere atmaya çalışıyor direğe çarpıp gol, Anelka vuruyor direkten asist. Maç boyunca Chelsea'nin kaleyi bulan şutu 5. Attıkları gol 4. İşte futbol şansı dedikleri olay bu. Bizim ise 6 kaleyi bulan şutumuz mevcut. Oynanan futbolun hakkı bu değil ancak kupacı takımlar ile aramızdaki farkta işte burada ortaya çıkıyor. Onlar kazanmak için herşeyden feragat edebiliyorlar. Yanlış anlaşılmasın ben Chelsea gibi kazanacağıma Arsenal gibi kaybetmeye razıyım. Bu oyunu seviyorum. Bugün olmazsa yarın muhakkak karşılığını alacağız.

Maçta dikkati çeken bir durumda bizim ülkemizdeki sisteme ders olacak nitelikteydi. Haftaiçi şampiyonlar liginden elenmesinde önemli rolü ve hatası olan Gibbs 11'de başlarken, maçtan sonra bar çıkışında yaptıklarıyla gözümüzden düşen Bendtner sonradan girip tek golü attı. 2 oyuncunun da bizim ülkede olsalar başlarına gelecekleri az çok kestirebiliyoruz. Bendtner konusunda bende sert tavır takınmıştım. Bakalım ilerleyen zamanlarda kimin doğruyu yaptığı ortaya çıkacaktır. Bu arada 21 maçlık yenilmezlik serimizde bozulmuş oldu. Artık kalan maçlar formalite. Haftaya Old Trafford'da şampiyon Man United'ı alkışladıktan sonra sezonu içerdeki Stoke maçıyla kapatacağız.

18 Nisan 2009 Arsenal 1-2 Chelsea Maçı

Aslına bakarsanız beklediğim kalitede futbol olmadı. Birincil etken saha zeminiydi bana göre. Yerden atılan paslarda top adama gidinceye kadar 3-4 kere sekiyordu. Bu da bizim aleyhimize oldu. Maç öncesinde söylediğim gibi avantajımız yerden hızlı oynamak olabilirdi. Ancak 20 dakika sonra sahada çimler yerinden çıkmaya başladı. Chelsea ise savunma arkasına uzun toplarla gitmeye çalıştı. Bu oyunu istersen toprakta oyna şaşmaz zaten. Chelsea'nin özellikle orta sahada yaptığı yoğun pres Fabregas, Denilson ve Diaby'nin topu tutup etkili paslar vermesine izin vermedi. Adebayor'da Alex ve Terry'nin arasında çok yoruldu. Savunma eksiklerimiz çok açık ortadaydı. Bir an önce sakatlığı hafif olanların iyileşmesini beklemekten başka çare yok. Chelsea'de hücum olarak çok birşey yapmadı. Savunmayı kapattı uzun toplarla çıkmayı denedi.

Maça Chelsea'nin uzun topunda yine zamanlamasız çıkan Fabianski'nin topa değemeyip Drogba'nin vurarak Gibbs'in çizgiden çıkardığı topla başladık. Wigan maçında Drogba yerine Mido'nun pozisyonunun aynısı. Ardından savunma arasına sızan Gibbs'in ortasında Walcott'un attığı golle öne geçtik. Bundan sonrada ilk yarıda pozisyonumuz yok denilebilir. Golden sonra Chelsea kontrolü aldı. Biz ise top yapamadığımız için iyice geriye çekildik. Lampard'ın uzak direğe kestiği topu Malouda aldı. Eboue hamlede geç kalınca gol kaçınılmaz oldu. 4 dakika sonra ise Anelka'nın şutu direkten döndü. Berbat bir ilk yarı oynadığımız aşikardı. Savunmadaki bunca eksik takımda bir tedirginliğede yol açmış olsa gerek paslar ürkek topla hareketler emin değil gibiydi.

İkinci yarının ilk 15 dakikası yine biraz top tutar gibi olduk. Ama bu top kontrolü ara pasları ile olmadı. Bizde zeminden mecbur Adebayor'a şişirdik topları. Bizim oyunumuz olmadığı içinde pozisyona giremedik pek. Dakikalar ilerledikçe yine Chelsea ortasahadaki Lampard Ballack Essien gibi güçlü oyuncularla Denilson Diaby ve Fabregas'a ağırlıklarını hissettirdiler. 84. dakikada bana göre Lampard Fabregas'tan topu alırken faul yaptı. Hakem bunu vermeyince uzun topta rakibini indiremeyen Silvestre top takibinden de vazgeçince Drogba Fabianski ile karşı karşıya kaldı. Kaleden çıkışlarında zaten sıkıntı yaşayan Fabianski burada da bir zamanlama hatası yaparak önce Drogba'dan çalımı ve sonra da golü yedi. Son dakikalarda oyuncu değişiklikleriyle hücuma ağırlık versekte süre yetmedi.

Savunma oyuncularımızın defans yönünü çok aradık. İlk golde Sagna Malouda'ya topu aldırmazdı. Gibbs Anelka ve Drogba'dan hangisini tutacağını şaşırdı. Djourou en azından birini alıp Clichy'ye de diğeri kalırdı. Almunia çıkışlarda ve hava toplarında çok başarılı olduğundan yediğimiz ikinci golün ihtimali azalır ve savunmadaki tedirginliği de dağıtabilirdi. Wenger'in seçimini tabi ki tartışamayız ama ben beğenmediğimi söylemek isterim. Arshavin gibi bir oyuncun varsa RVP yerine o oynamalı bu maçta. Zaten savunman eksik çift forvet riskli. Maç öncesinde Arshavin'in Ivanoviç karşısında çok etkili olabileceğini düşünüyordum. Ama oyuna başlamadı. Maçta ortasaha sürekli Chelsea'nin hakimiyetindeydi. Belki Song'un oyuna alınması da bir nebze savunmadaki sıkıntıyı giderebilirdi. Takımda iyi oynadı diyebileceğimiz sadece Walcott var. Kötü oynadık kendimizde değildik ama milyonlar harcayan takıma karşı onda biri maliyetle kapıştık. Favori Chelsea'ydi ve favori derecesinde 84. dakikada kazandı. Hakemi de beğenmediğimizi söylememe gerek yok sanırım. Chelsea ortasahadaki hakimiyeti alma çabasında çok kere faullü harekette bulunmasına rağmen çalınmazken Fabregas ve Denilson'un dokunmadığı pozisyonlara çaldığı düdükler maçın seyrini değiştirdi.

Son olarakta zemine bakalım.

NASIL OLMALI

NASILDI

18 Nisan 2009 Arsenal-Chelsea Maçı

Haftalardır beklediğimiz maç geldi çattı. Maçın kalitesi tartışılmaz. Maç Wembley'de muhteşem bir arenada oynanacak. Stadın yarısı kırmızı yarısı mavi olacak.

İki takımda buraya nasıl geldiler önce ona bakalım.

Arsenal 3. turda Championship temsilcisi Plymouth Argyle ile Emirates'te karşılaştı. Maçtan 3-1 galip ayrılırken goller Van Persie (2) ve Bendtner'den geldi.

4. turda ise rakip yine Championship ekibi Cardiff City idi. İlk maç Millenium stadında mı yoksa Cardiff'in kendi stadında mı oynayacak tartışmaları arasında 0-0 sonuçlandı ve tekrara kaldı. Tekrar maçı ise Eduardo'nun dönüşü olan maç oldu. Sahadan 4-0 üstünlükle ayrılan Arsenal'de goller Eduardo (2), Van Persie ve Bendtner'den geldi.

5. tur ise bizi Lig Kupasından erken eleyen Championship ekibi Burnley'di. Wenger bu maçta işi sıkı tuttu ve sahadan Vela, Eduardo ve Eboue'nin golleriyle 3-0 galip ayrıldı.

Çeyrek finalde ise rakibin daha çok antifutboluyla gündeme gelen bir maç oynandı. Hull City ile karşılaşılırken 80 dakika ceza sahasına kapanan Hull'u son dakikalarda attığımız gollerle 2-1 mağlup ettik. Goller Van Persie ve Gallas'tan geldi.


Chelsea 3. turda Division 1 ekibi Southend United ile karşılaştı. Stamford Bridge'de 90'da yediği golle 1-1'lik skora razı olarak tekrar maçı yapmak zorunda kaldı. Tekrar maçında geri düşmesine rağmen maçı 4-1 kazanarak tur atladı.

4. turda Championship takımı Ipswich Town ile eşleşti. Kendi sahasındaki maçı 3-1 alarak tur atlamayı başardı.

5. turda rakip bir başka Championship ekibi Watford'du. Guus Hiddink'in ilk maçı olan bu maçtan 3-1'lik galibiyetle ayrıldılar.

Çeyrek finalde ise Championship liginden Coventry City'i deplasmanda 2-0 yenerek rakibimiz oldular.

Takımların geliş hikayeleri kısaca böyle. İki takımda zayıf takımlarla oynamasına karşın Chelsea henüz Premier lig takımı ile bile oynamadı yarı finale kadar. Sezon içi oynanan maçta Arsenal deplasmanda Chelsea'yi Van Persie'nin 2 golüyle mağlup etmişti. Arsenal FA Cup'ta son 5 eşleşmeden de tur atlamayı başarırken 7 maçtırda FA Cup maçlarında rakibine yenilmiyor. FA Cup'ta Chelsea Arsenal'i son olarak 1946-47 sezonunda 2 kez berabere kalıp 3. tekrarda yenerek elemeyi başarabilmişti. Tabi ki bunlar sadece istatistik. Ne o maçlarda kadro kaldı ne yönetim ne manager.

Takımların avantaj ve dezavantaj yönlerine bakacak olursak Arsenal'deki sorun son derece basit, sakatlıklar. Son haberlere göre Villareal maçında aldığı darbeden sonra oyuna devam eden Gibbs bu maçta oynayamayacak. Takımdaki sakatlar Almunia, Sagna, Gallas, Clichy, Djourou, Gibbs ve müzmin sakat Rosicky. Bakarsanız Arsenal savunması komple revirde. Böylece savunma yedeğin yedeğine de düşmüş olduk. Savunmada durum her ne kadar berbat seviyesinde olsada yerine koyulan oyuncuların performansı umut veriyor. Ayrıca takımın hücum kadrosundaki zenginlik aldı başını gidiyor. Fabregas ve Walcott'un uzun süreli sakatlıklarından dönmesi, eldeki Nasri ve devre arası transfer edilen Arshavin. Forvet olarakta Adebayor, Van Persie, Eduardo ve Bendtner çok alternatifli bir hücum hattı sağlıyor takıma. Yerden hızlı paslaşmalarda etkili olacağımız söylenebilir.

Fabianski
Eboue - Song - Toure - Silvestre
Walcott - Diaby - Denilson - Arshavin
Fabregas
Adebayor

Chelsea'de ise bir form tutma mevcut. Lampard'ın belkide en iyi sezonlarından birini geçirdiğini söylemek yanlış olmaz. Ballack eskiye göre daha iyiyken, Scolari ile iyi günler geçiren Anelka sönmüş, Hiddink ile kendine gelen Drogba yanıyor. İkisini birden oynatacak adam gelemedi Chelsea'nin başına. Son 2 maçta 7 gol yiyen Chelsea savunması da o kadar güven vermiyor aslında. Ama takıma geri dönecek olan Terry toparlayabilir. Chelsea, Arsenal'e göre duran toplarda önemli bir boy avantajı kuracak. Kornerlerde duran toplarda Terry, Ballack, Carvalho etkili olabilecek isimler.

Cech
Ivanovic - Terry - Carvalho - Cole
Ballack - Lampard - Essien
Kalou - Drogba - Malouda

Muhteşem bir maç bizi bekliyor. Eksik oyuncu sıkıntısını minimum düzeyde yaşayan Chelsea bu maçta favori. Ama biz ne favori olmadığımız maçlar aldık. Bunu da alabiliriz ve başaracak gücümüz var. Bunu da herkes biliyor. İnşallah maç sonunda hayırlı haberlerle bir post açarız.

Not : Maç Cumartesi 19:15'te canlı yayınla Ntvspor'da.

Geçen Sezondan Fark Eden Ne?

Evet ilk analiz postumu yazıyorum. Excel'den kopyala yapıştır olunca resim biraz bulanık kusura bakmayın. Bana bu sene Premier Lig'deki Big Four çok puan kaybı yaşadı gibi gelmişti geçen sezona oranla. Birkaç gündür düşünüyordum geçen sezondan fark ne kadar diye. Oturdum ve karşılaştırma yaptım. En büyük farkı yaşayan takım bizmişiz. 8 gol az atıp 7 gol fazla yemişiz ve bu neredeyse averaj başına 0,8 puana mal olmuş. Manu ise geçen sezon ki performansına oldukça yakın olsada onlarda da 1 puan kaybı var. Chelsea için son derece ilginç bu sezon. Attığı golü arttırıp yediği golü azaltan bir takım olarak karşımıza çıksada 2 puan eksik almış. Bende biliyorum Chelsea birkaç maçta farklı galibiyetler alarak bunu sağladı ama sonuç ortada 2 puan gerideler. Liverpool'da bir acayip. Gol istatistiklerindeki fark gramla ölçülür cinsten olmasına karşın arada 7 puanlık bir fark var ki Liverpool'u bu sene liderlikte tutan en büyük fark bu zaten. Açıkça ortada Arsenal gol bulma sorunu yaşarken üstüne bir de savunma zafiyeti eklenmiş geçen seneden. Manu az gole rağmen sonuca yönelik futboluyla istikrarı tutturmuş. Chelsea ne yapsa olmuyor gibi görünüyor. Liverpool'un ise geçen sene ki skor performansının bir benzeri ile lider. Yani lider olması performans artışından değil. İstikrara inanan biri olarak bu sezonda Manu'nun şampiyon olması yakın bir ihtimal. Umarız Arsenal savunma problemlerini bir an önce halleder de bizi umutlandırır.

30 Kasım 2008 Chelsea V Arsenal Maçı(1-2)

Devre arasında yorum yazmayı düşündüm. Şu şekilde;

1)Adebayor berbat.
2)Persie-Fabregas çalışıyor.
3)Bu kadar kalabalık ve tecrübeli ortasahası olan takıma karşı neden 4.4.2 Wenger?
4)Denilson yerine yeni bir ortasaha.

vs,vs,vs..

Ama büyük takım olmanın getirilerini hatırlayarak, kendimi tuttum, rezil olmakta vardı işin ucunda. Bu maç büyük takım olduğumuzu tekrar yine kanıtladığımız maç oldu.

Maç değerlendirmesi;

Chelsea ilk yarı bölüm bölüm futbol dersi verdi. Ortasahada sayısal üstünlükleri ve beklerinin süper oyunuyla maçın hakimi oldular. Çok sindik. Buna rağmen verdiğimiz yüzde yüzlük pozisyon yok gibiydi. Almunia'nın oyunu erken başlatma hatasından defans kontrolsüz yakalandı, her zaman kendisini çok yetenekli bulduğumu söylediğim Djorou kendi kalesine itti topu.

2.yarı Chelsea biraz daha işi ağırdan almaya başladı. Denilson ofsaytta olan Persie'ye çıkardı. Van Persie harika vurdu.(1-1). Chelsea panikledi, Fabregas serbest vuruşu çok güzel kesti, Adebayor indirdi, Persie harika vurdu(1-2). Scolarinin zırt dediği nokta da burası oldu. Yenilgide kesinlikle bir planı yok, bir kaç hamle yaptı ama Chelsea tam anlamıyla çökmüştü.

Wenger sahneye çıktı, Bendtner'ı oyuna sokuyordu. İşte bu dedim, işte bu. Bu değişiklik o saçma sapan son dakika gollerinden birini yemeyeceğimizin göstergesiydi.

Gael Kakuta

Chelsea'de mutsuz olan bu genç Arsenal'i istiyormuş. Adebayor hayranıymış ve Chelsea'de mutlu değilmiş. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek? Şu, topu sağa çekişi bile umutlandırıyor havaya sokuyor insanı...