Yarı final geldi

Fabianski-Gibbs-Silvestre-Toure-Eboue-Nasri-Song-Fabregas-Walcott-Adebayor-Van Persie

Bana göre fazla ofansif ama "Wenger knows" diyoruz. Haydi çocuklar.

*******************

Harika bir oyun ve yarı final, , genç Kieran Gibbs muhteşem oynadı, Wigan maçındaki hatalarını unutturdu, Fabianski kritik çıkışlarda başarılıydı. Adebayor genelde çok iyi değildi, ancak gol vuruşu gene süperdi. Fabregas ilk yarı iyi, ikinci yarı yorgun.

Theo Walcott'a ayrıca değinmek gerekir. Roma maçı ve bu maç bu kadar etkin olması, yavaş yavaş olgun bir futbolcu haline geldiğini gösteriyor, bu da Arsenal için çok çok önemli. Özellikle avrupa'da onun hızı İspanya, İtalya gibi nispeten daha yavaş top oynanan liglerdeki takımlara karşı çok büyük bir fark yaratıyor.

Song son 2 ayda çok büyük bir aşama kaydetti ve hakettiği formayı da aldı. Denilson'un mental ve fiziki yorgunluğu da Song'un formayı almasını kolaylaştırdı diyebiliriz. Song hakkını veriyor mu? Kesinlikle.

Maçtan bahsetmek, karşımızda biraz daha dirençli bir rakip olsaydı keyifli olabilirdi fakat 2 hafta önceki Blackburn maçından pekte farklı değildi açıkcası.

Rakip Manchester United, yarı finale yakışan iki takımın mücadelesi olacaktır, zamanı gelince ondan da bahsedeceğiz. Şimdi öncelikle Chelsea maçı.

Çok iyi bir geceydi, haftasonu görüşmek üzere.

7 Nisan 2009 Villareal 1-1 Arsenal Maçı (Şampiyonlar Ligi)

Zorlu maç sona erdi. Hatırlamak istemediğim bir ilk yarı oynadık. 10 üzerinden 2 verebileceğim oyuncu yoktu ilk yarıda. Villareal yerinde daha iyi bir takım olsaydı 2 veya 3 farklı bir üstünlüğü ilk yarıdan sağlayabilirdi. Bunlara ek olarak Almunia ve Gallas'ın sakatlıklarıda eklenince 2.yarı için pek içacıcı olmayan bir tablo çıktı.

2.yarı Wenger her ne dediyse, topu çok daha iyi ileri taşıdık rakibin pas yapmasına izin vermedik, top oynadık. 1 pozisyon, 2 pozisyon derken, Adebayor inanılmaz bir gol attı, tabiki Fabregas'ın pasıyla. 2.golü ararken Wenger son zamanlarda yapmayı bıraktığı bir değişikliği gene yaptı, Walcott çıktı Eboue girdi. Arsenal'i yakından takip edenler bilir, bu değişiklik takımın kapanacağının işaretidir, belki Wenger bunu istemiyor ama görünen köy kılavuz istemiyor sonuçta. Son 10 dakka oldukça zorlandık, geride bekledik, baskı yedik ama pozisyon vermedik.

Organizasyonlar açısından kısır bir maçtı, fakat 1.1 çok iyi bir sonuç. Villareal Emirates'e gömülür, bizde yarı finale adımızı yazdırırız.

Özellikle tebrik edilmesi gerekenler;

1) Kaptan Fabregas ve Toure. Maçın başından sonuna kadar çok iyi oynadılar.
2) Fabianski ve Djourou. Zor bir atmosferde, oyuna sonradan girmelerine rağmen müthiş oynadılar.

Wigan maçında görüşmek üzere. Herkese Arsenal'li günler-geceler dilerim.

Rakibimiz Villareal

Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek ve yarı final kuraları UEFA'nın merkezi Nyon kentinde yapılan ve Roma'nın efsanevi ismi Bruno Conti'nin gerçekleştirdiği kura çekimi ile belirlendi.

Villarreal (İspanya) - Arsenal (İngiltere)
Manchester United (İngiltere) - Porto (Portekiz)

Liverpool (İngiltere) - Chelsea (İngiltere)
Barcelona (İspanya) - Bayern Münih (Almanya)

Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finalde ilk maçlar 7-8 Nisan, rövanşları 14-15 Nisan'da, yarı finalde ilk maçlar 28-29 Nisan, rövanşları 5-6 Mayıs'ta oynanacak. Final maçı ise 27 Mayıs'ta İtalya'nın başkenti Roma'daki Olimpiyat Stadı'nda yapılacak.

Özellikle ilk maçın deplasmanda olması bizim için büyük avantaj. Arsenal eğer Villareal engelini aşarsa yarı finaldeki rakibi Manchester United-Porto galibi olacak. Barcelona'nın karşı tarafta olması eminim benim gibi birçok Arsenal taraftarınında aklına finalde karşılaşıp rövanşı almak gelmiştir.

Villareal ile 2005-2006 sezonunda yarı final oynayıp 1-0 ve 0-0'lık sonuçlarla elemiş ve Barcelona ile final oynama hakkını kazanmıştık.

Villareal CF

1923 yılında kurulan kulüp Castellon gibi küçük bir kasabanın takımıdır. Maçlarını 25.000 kapasiteli El Madrigal stadında oynuyorlar. Özellikle son yıllarda çıkış yapan Villareal'i Manuel Pellegrini çalıştırıyor.

Kulübün Avrupa başarısı olarak 2003 ve 2004 yılında katıldığı Intertoto kupalarını kazanarak Uefa Kupasına katılması gösterilebilir.

Geçen sezon ligi 2. bitirerek Ş.Ligine direkt katılan takım, Manchester United, Celtic ve Aalborg ile E grubunda mücadele etti. Grubu iç sahada 2 galibiyet 1 beraberlik, dış sahada ise 2 beraberlik 1 mağlubiyetle tamamlayan Villareal 9. puanla 2. olarak bir üst tura yükseldi. Grupta Manchester United'a karşı 2 maçta da 0-0'lık sonuçlara imza atan Villareal belkide bu puanlar sayesinde üst tura yükseldi. Sonraki turda ise Panathinaikos ile kendi sahasında 1-1 berabere kalıp deplasmanda 2-1 kazanarak turu geçen taraf oldu.

Bu sezona ligde 11 maçlık namağlup serisiyle başlayan Villareal son dönemde birçok basit puan kaybı yaşadı ve liderin 21 puan gerisinde 4. sırada. İspanya ligi 4.sünün Ş.Ligi öne elemesine katıldığı bilindiği üzere Villareal bunun için 6 puan aralığında 5 ayrı takımla mücadele ediyor.

Villareal'in kadrosunda bize yabancı olmayan birçok isim mevcut. Daha önce Arsenal forması giymiş Pascal Cygan ve Robert Pires takımın önemli isimlerinden. Bir de Nihat Kahveci var elbette. Villareal'in kadrosundaki İspanyol olmayan oyuncular çoğunlukla Güney Amerika'dan. Takımda 3 Uruguay, 3 Arjantin ve 1 tane Şili'li oyuncu bulunuyor.