24 Ocak 2010 Stoke City 3 - 1 Arsenal (FA Cup)

Maçın İlk 11'i

Fabianski

Coquelin-Campbell-Silvestre-Traore

Eastmond

Fabregas-Denilson

Walcott-JET-Vela

Daha maçında ilk dakikasında Delap'ın kullandığı sert ve uzun taç sonucu Campbell ve Silvestre'nin adam paylaşımı hatasından arkada boş kalan Fuller golü attı ve 1-0 mağlup duruma düştük.

Golü yedikten sonra Stoke City sert oynadı ve ikili mücadelelerde ayakta duramadık. Pas alışverişi yapamadık ve hep paslarımız yanlış yerlere gitti. Son derece dağınık bir görüntü verdik.

Güçlü fiziğiyle Silvestre'yi zorlayan Fuller'ı Campbell durdurmayı başardı ve eski günlerini aratmayacak bir oyun oynadı.

Hakem tam bir rezaletti. İngiltere liginde böyle hakemlerin olması gerçekten şaşırtıcı. Verdiği kararlar çok komikti. Her taç atışında Delap havluyu alıp topu 10-15 saniye siliyordu hakem buna da bişey demedi.

İlk yarım saatten sonra takım biraz toparlandı ve paslaşarak topa hakim olmaya başladık.
42. dakikada Fabregas frikikten geriye doğru topu yuvarladı ve ilk yarının en kötü ismi olan Denilson'un uzaktan vuruşunda top ağlara gitti.

Golden sonra baskı yapan taraf bizdik ancak gol çıkmadı. İlk yarıda pozisyonumuz olmamasına rağmen golü bulduk ve devreye 1-1 beraberlikle girdik.

JET'in forvetteki kötü oyunu vardı. Hiç top tutamadı ve hepsini kaptırdı. Orta saha için iyi bir isim ama forvette iyi işler yapamadı.

İkinci yarı Wenger oyuncu değişikliği yapmayıp aynı ilk 11'le devam etti. İlk yarıya oranla daha sakin ve topa hakim oynadık ancak gene pozisyon üretmekte zorlandık çünkü JET ikinci yarıda orta sahaya desteğe çok gelince forvet boş kaldı ve ilerde top tutamadık. Özellikle kalenin önlerinde son paslarda çok başarısızdık.

60.dakikada Vela sol çaprazdan vurdu dışarı gitti. Stoke City ise taçlar ve duran toplarla etkili olmaya çalıştı ancak hepsini başarıyla savuşturduk. Coquelin'in ikinci yarıda kritik müdahaleleri vardı.

66.dakikada JET, Walcott ve Coquelin çıktı Arshavin, Eduardo ve Ramsey oyuna girdi. Değişiklerden sonra baskı yapan taraf bizdik.70.dakikada Vela ceza alanı içinde topa dokunamadı.

78.dakikada sağdan Sidibe'nin ortasında Fuller iki kişinin arasından kafayla topu ağlara gönderdi.
Soldan çok etkili gelen Etherington'u bi türlü tutamadık ve 86.dakikada bireysel hatadan kaynaklanan hatada Etherington soldan içeri ortasında topu Whitehead'e bıraktı ve oda golü attı ve maç 3-1 sona erdi.

Çok garip bir kadroydu. Fizik gücü iyi olan Stoke City ortasahasına karşılık Wenger JET'i orta sahada oynatıp forvete Eduardo veya Arshavin'den birini koysa bu maçı rahatlıkla alabilirdik. Değişiklikler biraz geçti ve Coquelin'in çıkması hataydı diye düşünüyorum. Etherington ordan çok etkili gelirken kritik müdahaleler yapan Coquelin'in yerine oraya Eastmond geçti ve orda çok ağır kaldı. Defansında gardının düşmesiyle 3-1 bitti maç.

Walcott, Denilson, Eastmond, Traore, JET, Vela ve Fabianski deyim yerindeyse döküldü. Takımdan en çok Campbell'ı beğendim. Ufak tefek hatalar dışında çok iyi oynadı. Sadece partneri Silvestre'yle pek anlaşamadı goller de çoğu kez bundan dolayı geldi.

Sağlık olsun diyorum. Çok sakatlık verdiğimiz dönemde bu kadar rotasyon normaldi. Eğer maç berabere bitseydi daha kötüydü çünkü önümüzde çok zor ve yoğun bir fikstür var. En hayırlısı oldu bence.

24 Ocak 2010 Stoke City-Arsenal Maçı (FA Cup)

Yine FA Cup'ta bir deplasman mücadelesinde beraberiz. Çıkışa geçtiğimiz ve aynı zamanda sakatlıklarla boğuştuğumuz bir hafta oldu. Bu kadar dar kadro kalmışken Wenger bazı rotasyonlara gidecektir diye düşünüyorum çünkü FA cup mücadelesinde de verilen ciddi bir kayıp sorunlara yol açabilir. Ne kadar rotasyon olursa olsun Fabregas'ın varlığı bize yetiyor ve takım güzel futbol oynayabiliyor. Belki Wenger onu ilk 11'de riske etmeyip sonradan oyuna sokabilir. Sakat olan Diaby, Sagna, Merida, Nasri, Bendtner, Ramsey, Gibbs, Van Persie , Djourou ve Afrika Kupası'nda bulunan Song ve Eboue oynayamayacaklar. Wilshere'in durumu maç saatinde belli olacak.

Muhtemel 11 ;

Fabianski

Eastmond-Campbell-Vermaelen-Silvestre

Coquelin

Fabregas-Denilson

Rosicky-Arshavin-Vela

Rakip Stoke City ise ligin iyi oynayamayan ve istikrarsız takımlarından. En göze çarpan futbolcuları James Beattie ama oda çok formsuz ve bu sezon sadece 2 gol atabildi.

Fabregas oynarsa çok rahat geçeceğimiz bir deplasman olarak görüyorum.

Maç Pazar Günü 15.30'da Ntvspor'dan naklen yayınlanacak iyi seyirler..

3 Ocak 2010 West Ham United 1-2 Arsenal (FA Cup)

İlk 11 ;

Fabianski
Sagna-Gallas-Vermaelen-Silvestre
Song
Ramsey-Merida
Wilshere-Eduardo-Vela

Tahminimizden uzak bir ilk 11'le sahaya çıktık. İlk yarım saatte topa daha fazla sahip olan taraf bizdik ancak hem ortasahayla forvet hattı arasındaki kopukluk hemde ikili mücadelelerde tutunamamamız pozisyon üretmemizi kötü etkiledi. İlk yarıda sahada ruh gibi gezip hiç birşey yapmayan Merida ve bencilce oynayan Wilshere çok kötüydü. West Ham'sa bize karşı kontra atak futbolunu benimsedi ve bir anlık açıktan faydalanıp golü buldular. İlk yarıda Vela ve Eduardo'yla kaleyi bulan iki uzaktan şutumuz ve Wilshere'in ceza alanı içinde topu Song'a çıkartmayıp üç kişi arasına dalmasıyla harcadığımız pozisyonumuz var. West Ham'ında golün dışında yine Wilshere'in defansta çalım yapması sonucu kaçan bir pozisyonu var ve onun harici uzaktan bir şutu var.

İkinci yarıda Wenger aynı ilk 11'lerle başladı ancak West Ham ilk yarıya göre daha etkiliydi ve biz pozisyon üretmekten uzaktık. Wilshere ve Merida'nın iyice etkisizleşen oyunu sonucu Nasri ve Diaby 65.dakikada oyuna girdi ve o dakikadan itibaren ipleri elimize aldık. Adeta tek yarı sahada oynanan maçta tempoyu arttırdıkça arttırdık ve maçın en iyilerinden olan Ramsey ceza alanı içinde Vela'nın asistinde sol ayağıyla golü attı. Golden sonrada tempo arttıran ve golü arayan taraf bizdik ve sol kanadı çok etkili kullanan Vela'nın ortasında Kollervari vuruşuyla maç boyu gözükmeyen Eduardo 83.dakikada çok şık bi kafa golüne imza attı. İkinci golden sonrada top çeviren ve golü arayan taraf bizdik. West Ham'ı kendi sahasına hapsettik, en büyük savunma ataktır felsefesini uyguladık ve başarılı olduk. Yine bir kaç net pozisyondan yararlanamayıp maç 2-1 sona erdi.

İlk yarı sonunda Wilshere-Merida, Nasri-Diaby değişiklikleri olsa çok rahat alacağımız bir maçtı ama sanırım Wilshere ve Merida'nın durumunu görmek için Wenger ilk yarıda değişiklik yapmadı. Kişisel görüşüm Merida'nın bonservisiyle yollanması şeklinde çünkü maç boyu bir olumlu hareketi yok ve gün geçtikçe hiç gelişme göstermiyor. Oynadığı maçlarda hiç mücadele etmiyor, pas atamıyor, ortaları çok kötü, koşmuyor vs.. Wilshere ise çok yetenekli ancak çok bencil. Bugün elensek suçlulardan biri Wilshere olurdu eminim. Bence Championship takımlarından birine yollanıp, çok maç oynayıp tecrübe kazanması sağlanabilir.

İyi bir galibiyet oldu maçın adamı bence Vela'ydı. İki asist yaptı ve sol kanadı inanılmaz etkili kullandı. FA Cup'ta diğer maçımızı Stoke City deplasmanında oynacağız. Bir sonraki maçımız ise 6 Ocak'ta Emirates'te Bolton'a karşı oynacağız. Bu maçla ligdeki maç eksiğimizide tamamlayacağız.

3 Ocak 2010 West Ham United - Arsenal Maçı (FA Cup)

Fa Cup mücadelesinde West Ham United deplasmanındayız. West Ham United bu sene kötü bir görüntü çiziyor ancak deplasmanlarda zorlandığımız bir gerçek ve Ekim ayındaki West Ham deplasmanında 2-2 berabere kalmıştık. Kadrolarında Jimenez, S.Parker, Dyer, Franco, Boa Morte gibi kaliteli oyuncuları var. Bizde ise bugün sakat olan Fabregas yine sahada olamayacak ve bu bizi kuşkusuz etkileyecektir. Carling Cup aksine bu maça as kadroyla çıkacağız ancak ufak tefek revizyonlar belki olabilir. Kadro tahminim ;

Almunia
Sagna-Gallas-Vermaelen-Traore
Song
Ramsey-Diaby
Nasri-Arshavin-Eduardo

Maçı Ntvspor saat 18.15'de canlı olarak yayınlayacak ve bizde TV başında rahat bi şekilde takımımızı seyredebileceğiz. İyi seyirler herkese..

Sunderland 1-2 Arsenal (Ladies FA Cup Final)

Arsenal Bayan Futbol Takımı bugün oynanan FA Cup finalinde Sunderland Bayan Takımı'nı 2-1 mağlup etti.

32. dakikada Davison'ın şutunu kaleci sektirdi ve tamamlayan Katie Chapman, Arsenal'i 1-0 öne geçirdi. Maç boyunca oyunu domine eden Arsenal olsa da pozisyonları gole dönüştüremedi. Ta ki 90+2'ye kadar. Gilly Flaherty'nin savunma arkasına attığı müthiş pası süper kontrol edip kendi etrafında dönerek kaleciyi çalımladıktan sonra gole çeviren isim Kim Little'dı. 90+7'de ise Sunderland'in tek sayısı Kelly McDougall'ın vuruşunda geldi.

Arsenal Bayan Takımı bu kupayla birlikte 10. FA Cup'ını kazanmış oldu.

Maç son derece zevkliydi. Çok net söyleyebilirim ki TSL'de oynanan futboldan çok daha iyi. Tabi ki mücadele sertlik yok. Ama hücum organizasyonları açısından süper oynuyorlar. Tıpkı A Takım gibi tek paslı gelişen ataklar göze hoş geliyor. Ayrıca tribün ise kale arkalarında boşluklar olmakla beraber full diyebilirim.

18 Nisan 2009 Arsenal 1-2 Chelsea Maçı

Aslına bakarsanız beklediğim kalitede futbol olmadı. Birincil etken saha zeminiydi bana göre. Yerden atılan paslarda top adama gidinceye kadar 3-4 kere sekiyordu. Bu da bizim aleyhimize oldu. Maç öncesinde söylediğim gibi avantajımız yerden hızlı oynamak olabilirdi. Ancak 20 dakika sonra sahada çimler yerinden çıkmaya başladı. Chelsea ise savunma arkasına uzun toplarla gitmeye çalıştı. Bu oyunu istersen toprakta oyna şaşmaz zaten. Chelsea'nin özellikle orta sahada yaptığı yoğun pres Fabregas, Denilson ve Diaby'nin topu tutup etkili paslar vermesine izin vermedi. Adebayor'da Alex ve Terry'nin arasında çok yoruldu. Savunma eksiklerimiz çok açık ortadaydı. Bir an önce sakatlığı hafif olanların iyileşmesini beklemekten başka çare yok. Chelsea'de hücum olarak çok birşey yapmadı. Savunmayı kapattı uzun toplarla çıkmayı denedi.

Maça Chelsea'nin uzun topunda yine zamanlamasız çıkan Fabianski'nin topa değemeyip Drogba'nin vurarak Gibbs'in çizgiden çıkardığı topla başladık. Wigan maçında Drogba yerine Mido'nun pozisyonunun aynısı. Ardından savunma arasına sızan Gibbs'in ortasında Walcott'un attığı golle öne geçtik. Bundan sonrada ilk yarıda pozisyonumuz yok denilebilir. Golden sonra Chelsea kontrolü aldı. Biz ise top yapamadığımız için iyice geriye çekildik. Lampard'ın uzak direğe kestiği topu Malouda aldı. Eboue hamlede geç kalınca gol kaçınılmaz oldu. 4 dakika sonra ise Anelka'nın şutu direkten döndü. Berbat bir ilk yarı oynadığımız aşikardı. Savunmadaki bunca eksik takımda bir tedirginliğede yol açmış olsa gerek paslar ürkek topla hareketler emin değil gibiydi.

İkinci yarının ilk 15 dakikası yine biraz top tutar gibi olduk. Ama bu top kontrolü ara pasları ile olmadı. Bizde zeminden mecbur Adebayor'a şişirdik topları. Bizim oyunumuz olmadığı içinde pozisyona giremedik pek. Dakikalar ilerledikçe yine Chelsea ortasahadaki Lampard Ballack Essien gibi güçlü oyuncularla Denilson Diaby ve Fabregas'a ağırlıklarını hissettirdiler. 84. dakikada bana göre Lampard Fabregas'tan topu alırken faul yaptı. Hakem bunu vermeyince uzun topta rakibini indiremeyen Silvestre top takibinden de vazgeçince Drogba Fabianski ile karşı karşıya kaldı. Kaleden çıkışlarında zaten sıkıntı yaşayan Fabianski burada da bir zamanlama hatası yaparak önce Drogba'dan çalımı ve sonra da golü yedi. Son dakikalarda oyuncu değişiklikleriyle hücuma ağırlık versekte süre yetmedi.

Savunma oyuncularımızın defans yönünü çok aradık. İlk golde Sagna Malouda'ya topu aldırmazdı. Gibbs Anelka ve Drogba'dan hangisini tutacağını şaşırdı. Djourou en azından birini alıp Clichy'ye de diğeri kalırdı. Almunia çıkışlarda ve hava toplarında çok başarılı olduğundan yediğimiz ikinci golün ihtimali azalır ve savunmadaki tedirginliği de dağıtabilirdi. Wenger'in seçimini tabi ki tartışamayız ama ben beğenmediğimi söylemek isterim. Arshavin gibi bir oyuncun varsa RVP yerine o oynamalı bu maçta. Zaten savunman eksik çift forvet riskli. Maç öncesinde Arshavin'in Ivanoviç karşısında çok etkili olabileceğini düşünüyordum. Ama oyuna başlamadı. Maçta ortasaha sürekli Chelsea'nin hakimiyetindeydi. Belki Song'un oyuna alınması da bir nebze savunmadaki sıkıntıyı giderebilirdi. Takımda iyi oynadı diyebileceğimiz sadece Walcott var. Kötü oynadık kendimizde değildik ama milyonlar harcayan takıma karşı onda biri maliyetle kapıştık. Favori Chelsea'ydi ve favori derecesinde 84. dakikada kazandı. Hakemi de beğenmediğimizi söylememe gerek yok sanırım. Chelsea ortasahadaki hakimiyeti alma çabasında çok kere faullü harekette bulunmasına rağmen çalınmazken Fabregas ve Denilson'un dokunmadığı pozisyonlara çaldığı düdükler maçın seyrini değiştirdi.

Son olarakta zemine bakalım.

NASIL OLMALI

NASILDI

18 Nisan 2009 Arsenal-Chelsea Maçı

Haftalardır beklediğimiz maç geldi çattı. Maçın kalitesi tartışılmaz. Maç Wembley'de muhteşem bir arenada oynanacak. Stadın yarısı kırmızı yarısı mavi olacak.

İki takımda buraya nasıl geldiler önce ona bakalım.

Arsenal 3. turda Championship temsilcisi Plymouth Argyle ile Emirates'te karşılaştı. Maçtan 3-1 galip ayrılırken goller Van Persie (2) ve Bendtner'den geldi.

4. turda ise rakip yine Championship ekibi Cardiff City idi. İlk maç Millenium stadında mı yoksa Cardiff'in kendi stadında mı oynayacak tartışmaları arasında 0-0 sonuçlandı ve tekrara kaldı. Tekrar maçı ise Eduardo'nun dönüşü olan maç oldu. Sahadan 4-0 üstünlükle ayrılan Arsenal'de goller Eduardo (2), Van Persie ve Bendtner'den geldi.

5. tur ise bizi Lig Kupasından erken eleyen Championship ekibi Burnley'di. Wenger bu maçta işi sıkı tuttu ve sahadan Vela, Eduardo ve Eboue'nin golleriyle 3-0 galip ayrıldı.

Çeyrek finalde ise rakibin daha çok antifutboluyla gündeme gelen bir maç oynandı. Hull City ile karşılaşılırken 80 dakika ceza sahasına kapanan Hull'u son dakikalarda attığımız gollerle 2-1 mağlup ettik. Goller Van Persie ve Gallas'tan geldi.


Chelsea 3. turda Division 1 ekibi Southend United ile karşılaştı. Stamford Bridge'de 90'da yediği golle 1-1'lik skora razı olarak tekrar maçı yapmak zorunda kaldı. Tekrar maçında geri düşmesine rağmen maçı 4-1 kazanarak tur atladı.

4. turda Championship takımı Ipswich Town ile eşleşti. Kendi sahasındaki maçı 3-1 alarak tur atlamayı başardı.

5. turda rakip bir başka Championship ekibi Watford'du. Guus Hiddink'in ilk maçı olan bu maçtan 3-1'lik galibiyetle ayrıldılar.

Çeyrek finalde ise Championship liginden Coventry City'i deplasmanda 2-0 yenerek rakibimiz oldular.

Takımların geliş hikayeleri kısaca böyle. İki takımda zayıf takımlarla oynamasına karşın Chelsea henüz Premier lig takımı ile bile oynamadı yarı finale kadar. Sezon içi oynanan maçta Arsenal deplasmanda Chelsea'yi Van Persie'nin 2 golüyle mağlup etmişti. Arsenal FA Cup'ta son 5 eşleşmeden de tur atlamayı başarırken 7 maçtırda FA Cup maçlarında rakibine yenilmiyor. FA Cup'ta Chelsea Arsenal'i son olarak 1946-47 sezonunda 2 kez berabere kalıp 3. tekrarda yenerek elemeyi başarabilmişti. Tabi ki bunlar sadece istatistik. Ne o maçlarda kadro kaldı ne yönetim ne manager.

Takımların avantaj ve dezavantaj yönlerine bakacak olursak Arsenal'deki sorun son derece basit, sakatlıklar. Son haberlere göre Villareal maçında aldığı darbeden sonra oyuna devam eden Gibbs bu maçta oynayamayacak. Takımdaki sakatlar Almunia, Sagna, Gallas, Clichy, Djourou, Gibbs ve müzmin sakat Rosicky. Bakarsanız Arsenal savunması komple revirde. Böylece savunma yedeğin yedeğine de düşmüş olduk. Savunmada durum her ne kadar berbat seviyesinde olsada yerine koyulan oyuncuların performansı umut veriyor. Ayrıca takımın hücum kadrosundaki zenginlik aldı başını gidiyor. Fabregas ve Walcott'un uzun süreli sakatlıklarından dönmesi, eldeki Nasri ve devre arası transfer edilen Arshavin. Forvet olarakta Adebayor, Van Persie, Eduardo ve Bendtner çok alternatifli bir hücum hattı sağlıyor takıma. Yerden hızlı paslaşmalarda etkili olacağımız söylenebilir.

Fabianski
Eboue - Song - Toure - Silvestre
Walcott - Diaby - Denilson - Arshavin
Fabregas
Adebayor

Chelsea'de ise bir form tutma mevcut. Lampard'ın belkide en iyi sezonlarından birini geçirdiğini söylemek yanlış olmaz. Ballack eskiye göre daha iyiyken, Scolari ile iyi günler geçiren Anelka sönmüş, Hiddink ile kendine gelen Drogba yanıyor. İkisini birden oynatacak adam gelemedi Chelsea'nin başına. Son 2 maçta 7 gol yiyen Chelsea savunması da o kadar güven vermiyor aslında. Ama takıma geri dönecek olan Terry toparlayabilir. Chelsea, Arsenal'e göre duran toplarda önemli bir boy avantajı kuracak. Kornerlerde duran toplarda Terry, Ballack, Carvalho etkili olabilecek isimler.

Cech
Ivanovic - Terry - Carvalho - Cole
Ballack - Lampard - Essien
Kalou - Drogba - Malouda

Muhteşem bir maç bizi bekliyor. Eksik oyuncu sıkıntısını minimum düzeyde yaşayan Chelsea bu maçta favori. Ama biz ne favori olmadığımız maçlar aldık. Bunu da alabiliriz ve başaracak gücümüz var. Bunu da herkes biliyor. İnşallah maç sonunda hayırlı haberlerle bir post açarız.

Not : Maç Cumartesi 19:15'te canlı yayınla Ntvspor'da.

17 Mart 2009 Arsenal 2-1 Hull City

Ben böyle rezalet görmedim. Stadda olsaydım kesinlikle sahaya atlar ya Phil Brown'a ya da yardımcısına bir tane çakardım. Her Arsenal maçında yaşanan bir olay ama bu maç inanılmaz derecede sınırları aştı.

Maç öncesinde theotheo ile konuşurken maç skoru 3-0 olarak tahmin etmiştik ikimizde. Etmez olaydık. Ne zaman tahmin yapsak sıkıntı yaşıyoruz. Ama buna neden olan Arsenal'in direkt kötü oyunu değil. Evet Blackburn'e oranla iyi oynamadık. Fakat tesadüfen savunmadan seken bir topla golü bulmuş Hull City'nin golden sonra bir anda gol yerse küme düşecekmiş gibi oynaması rezaletti. 15. dakikada başladılar vakit geçirmeye. Ortalamaya vursak her duran top 30-35 saniye arası kullanıldı. Geovanni'nin her mücadelede kendini yere bırakması bunun üstüne bir de Riley'nin bu hareketlere faul çalması akıl işi değil. Wenger geçirilen vakitlere tam anlamıyla isyan etti. Hull City yardımcı teknik direktörüyle bıraksalar vuruşacaklardı. 80 dakika kendi sahana 10 kişi ile çekilerek oyun oynamak.

Bu mudur futbol. Sonuç olarak eline ne geçti. Ya da ne geçecekti. Ya yarı finalde ya da finalde 5 yiyip oturacaktın. İnşallah küme düşersiniz. Küme düşmesini istediğim takım sayısı küme düşecek takım sayısını ikiye katlasada futbolu çirkenleştiren takımlar oldukça düşmelerini isteyeceğim. Nerede o eski Charlton Athletic, Southampton, Leeds United. Kesinlikle Hull gibi takımların Premier Ligde olupta bu üçlünün alt liglerde olması çok üzücü. Evet Gallas'ın golü %100 ofsayttır. Ama Hull bunu kendisi istedi. O kadar kapanırsan sen de hata yapabilirsin hakemde hata yapabilir.

Gelelim Riley'e. Maç öncesindeki tahminimde maçın hakemini bilmiyordum. Riley adını duyduğum an motivasyonumda bir azalma oldu. Bu hakemle maç kazandığımızı hatırlamıyordum. İlk kez kazandığımızı düşünüyorum. Ama şu değişmez ki bu hakemle rahat bir maçımız yok. Gallas'a gösterdiği sarı kartta faul bile yok. RVP topu indiriyor ha bire el veriyor. Bendtner'i hava topunda neredeyse zıpladığı yerden 10 metre ileriye fırlatıyorlar karar devam. İngiltere'de başka hakem kalmadı mı? Bu maçı bir Türk hakemin bile yönetmesine razı olurdum Riley'nin yöneteciğini öğrendiğim an.

Gelelim oyuna. Açıkçası kadrodaki değişikliğin ilk yarıda çok büyük etkili oldu. Pozisyonumuz bile yok denilebilir. Diaby çok kötü göründü. Djourou sadece yedirdiği golden ötürü değil öncesinde ayağındaki topu Manucho'ya vermesi ve maç boyunca atılan uzun toplarda çokta başarılı olmaması sebebi ile iyi değildi. Vela resmen kayboldu. Maçta en büyük sıkıntıda açtığımız ortaların rakip savunma tarafından ceza sahası dışına uzaklaştırıldığında o bölgede maç boyunca hiçbir Arsenal'linin olmamasıydı. Orada Diaby'nin olması gerekirken nedense hiç gelmedi o bölgeye. 68. dakikada aklıma her maç bir şutumuzun direkten dönmesi geldi. Nasıl olur dedim bu maçta henüz topumuz direkten dönmedi. 3 dakika sonra RVP'nin kafası direkten dışarıya gitti. Böylece gelenek devam etti. Artık rakibimiz Chelsea. Wembley'de tek maç oynanacak. Yarı final 18 Nisan'da.

17 Mart 2009 Arsenal - Hull City Maçı

Christmas döneminde Arsenal'in benim mutlu olmam için yapması gerekenleri sıralamıştım. Ligde ilk 4 şu anki şekilde lig biterse başarmış durumda. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final bu da başarıldı. Bir de FA Cup'ta yarı final demiştim. Bunu başarmak içinse Hull City ile oynanacak maç kaldı.

Arsenal malumat üzerine sakatların birer birer iyileşmesiyle etkili ve güzel futbolunu gollü galibiyetlerle süslemeye başladı. Ancak yine kem gözlere geldik galiba. Almunia ile Arshavin Blackburn maçındaki mücadelelerden sakatlanmışlar. Bu maçta oynamayacakları söyleniyor. Ancak Arshavin için maç saatinde karar verilecek gibi görüşlerde var. Eduardo'nun da sakatlığından henüz kurtulmadığı ve bu maçta da oynayamayacağı açıklandı. Clichy, Nasri ve Denilson'un da dinlendirilmesi muhtemel oyuncular olduğunu belirtelim.

Hull City ise sezon başındaki kulüpüstü performansı çoktan kaybetti. O kadar kötü durumdalar ki son 20 lig maçında sadece 2 galibiyet alabildiler. Küme düşme potasıyla araları sadece 4 puan. Böyle bir durumda kupayı çokta önemseyeceklerini düşünmüyorum. FA Cup seneye de var. Division 2'de oynasanız yine katılıyorsunuz. Ancak Premier Lig öyle düşünce hemen çıkılabilecek bir lig değil. Hull City playofflarla emek emek çıktığı Premier Lig'de kalıcı olmak isteyecektir.

Tahmini kadrom ise şu şekilde;

Fabianski
Sagna-Toure-Djourou-Gibbs
Walcott-Eboue-Song-Diaby-Vela
RVP

Not : Maç 21:45'te Ntvspor'dan naklen yayınlanacak.

8 Mart 2009 Arsenal 3-0 Burnley Maçı

Öncelikle belirtmeliyim ki kadro tahmininde baya yanıldım. Dinlenir dediklerim oynadı oynar dediklerim dinlendi. Bunun için özür diliyorum. Maç son derece rahat geçti aslında. Maça biraz tutuk başladık. Bir pas organizasyonunu yönlendirecek adam eksikliği vardı. Genelde topu taşıyan veya adam kesen oyunculardan kurulu bir takımdı. İşi sadece pas yapmak olan bir oyuncu yoktu. Maçın hemen başında Eboue'nin net penaltısı es geçildi hakem tarafından. Ama bu hata Vela'nın şık golüyle ortadan kalktı. Golü izledikten sonra eminim bazılarınında aklına Carling Cup maçı gelmiştir. Bu pozisyondan Bendtner 3 kere buldu. Fakat hepsinde kalecinin yanından veya altında atmayı düşünmüştü. Hatta ben bir tanesinde bile aşırtmayı akıl edememesinden bahsetmiştim. Vela ise tek dokunuş ile aşırtıp golünü atmayı başardı. Zaten maçı kazanmak ya da gol atmak diye bir derdi olmayan oyunu 0-0'la ikinci maça taşıma derdinde olan Burnley bu golden sonra saldı biraz. İlerleyen dakikalarda Eboue ile girilen bir pozisyon var. Eboue de Bendtner gibi kalecinin yanından gol yapmak istedi ama başaramadı.

İkinci yarı öyle bir maç oldu ki keyif almamak imkansız. Sürekli hızlı teknik paslar çok keyifliydi. 51. dakikada kral yine tahta çıktı. Alex Song'un güzel pasına öyle bir vuruş yaptı ki yani inanılmaz. Topukla gol budur. Topuk pası denilen olaylar ayağın arka kısmıyla yapılır. Topuklar ise ayağın kenarlarındadır. Ortopedi dersini bitirdikten sonra tekrar maça dönelim. Sonra Walcott oyuna girdi. O nasıl giriştir. Bir anda kendisini veya arkadaşlarını 5 dakikada 5 pozisyona soktu. 2-0 iken Arsenal'de biraz Roma maçını düşünerek maçı rölantiye aldı. Ama bu rölanti sadece gol yememek için top çevirme anlamında değil. Arsenal'in rölanti halinde. Yani yine ciddi pozisyonlar bularak. Ama işte bu arada birkaç pozisyon verdik. Maçın 2-1'e gelmesi sıkıntı yaratabilirdi. Neyse ki olmadı ve yine Walcott'un geliştirdiği bir atakta Eboue golünü atarak skoru belirledi.

Roma maçında oynaması muhtemel isimlerden birisi olan Song çok iyiydi. Gerek savunma gerek hücuma katılmasıyla çok başarılı oynadı. Diaby biraz sönük kaldı. Gibbs, Clichy kadar süratli değil ancak ikinci yarıda şutsuz yarattığı pozisyonla Arsenal oyuncusu olduğunu gösterdi. Arshavin yine çok çalıştı. Pozisyona girmekten çok pozisyon yaratmaya çalıştı. Walcott, kesinlikle özlemişiz.

Çok net olarak sadece Eduardo ve Walcott'un yarattığı ve girdiği pozisyon sayısı 7-8 taneydi. Son haftalardaki gol yollarındaki sıkıntımız nedenini açıklayan bir durum bu. Bu kadroya bir de Fabregas-Abedayor-Rosicky'nin katıldığını düşünün.

Edit: Eğer Hull City maçından turla dönersek yarı final rakibimiz Chelsea olacak. Manchester United ise Everton ile oynayacak.

8 Mart 2009 Arsenal-Burnley Maçı

Bir FA Cup maçı daha geldi. Biz 5.turu oynarken rakiplerimiz çeyrek final maçları oynayacak. Eğer Burnley'i elersek ise rakibimiz Hull City olacak. Burnley'e gelecek olursak bu sezon bizi Carling Cup'ta eleyen takım olmuşlardı. Devasa kalecileri bir gol bile atmamıza izin vermemişti Turf Moor Stadı'nda. Ama bu sefer büyük farklar olacak. Maç Emirates Stadı'nda. FA Cup olmasından mütevellit daha as oyuncuların ağırlıklı olduğu bir kadro sahada olacak. Bana göre bu maçta o kalecileri Brian Jensen'den bir tane daha bulmaları gerekiyor.

Kadrolardan bahsetmişken, omzundan sakatlığından kurtulan Walcott ile bir önceki turda Cardiff City maçıyla takıma müthiş bir dönüş gerçekleştiren ve tekrar hafif bir sakatlık geçiren Eduardo kadroda olacaklar. Wenger'in Roma maçı öncesinde Walcott'un son halini görmek için ikinci yarıda oyuna sokabiliceği söyleniyor genç yıldızı. Wenger'in adeti olarakta kalede Almunia yerine Fabianski görev yapacaktır. Geçen sezon takımın en çok maç yapan, bu sezon ise Almunia ile bu istatistikte liderliği 36 maçla paylaşan Clichy'de ancak kupa maçlarında dinlenme fırsatı bulabiliyor. Yerine Gibbs oynayacak. WBA maçında sakatlanıp çıkan Toure'nin de kadroda yer almayacağı, Fulham maçında sakatlığından dolayı oynayamayan Gallas ile Djourou'nun stoperde görev yapacağı tahmin ediliyor. Van Persie'nin Roma maçına daha zinde çıkması için yedek bekletilerek Bendtner'in ileride olacağı düşünülüyor.

Fabianski
Sagna-Gallas-Djourou-Gibbs
Ramsey-Denilson-Nasri-Arshavin
Bendtner-Vela

Performanslara gelirsek iki takımda yükselen bir formda. Burnley uzun kötü gidişin ardından oynadığı son 7 maçta sadece bir kez sahadan yenik ayrıldı. Arsenal ise beraberliklerinden sonra galibiyete kavuştu. Şampiyonlar Ligi'nde ki bana göre bilerek verilmiş bir maç olan kaybettiği Porto maçından beri 16 maçtır yenilmiyor. Ayrıca Emirates Stadı'nda da Aston Villa mağlubiyetinden sonra 11 maçlık bir yenilmezlik serisine sahip.

Ne diyelim. Güzel maç olsun. Fazla yorulmayalım. Erken bulalım skoru. Walcott Eduardo güzel dönüşler yapsın bize Roma deplasmanı için moral aşılasınlar. Arshavin artık hakettiği golü atsın. Sonrada Hull City düşünmeye başlasın. Başarılar Arsenal.

16 Şubat 2009 Arsenal-Cardiff City Maçı

İlk maçın 0-0 bitmesiyle 2.maça taşınan, belirtilen tarihte Londra'ya son 9 yılın en yoğun kar yağışı sebebiyle bugüne ertelenen maç var sırada. İlk maçı özetlerden takip ettiğim kadarıyla biraz şanslıymışız. İçerde rahat geçmemiz lazım bu turu. Muhtemel 5. turdaki rakip ise Burnley. Carling Cup'ta bizi eleyen takım. O maçta Emirates'te oynanacak. Biraz fazla ileri görüş olacak ama Burnley'i geçersekte çeyrek finalde Sheffield United-Hull City galibiyle eşleşeceğiz. Yani Cardiff maçı yarı finalin kapısı diyebiliriz.

Maçta yeni transfer Arshavin ilk maçta takım kadrosunda yer almadığı için oynayamayacak. Sakatlıktan kurtulan ve yavaş yavaş form tutmaya başlayan Eduardo'nun ilerleyen dakikalarda oyuna girebileceği söyleniyor. Eboue cezalı Ramsey ve Adebayor'da sakat olduğu için kadroda yoklar. Alışılmış sakatları saymıyorum.

Daha önceki FA Cup eşleşmeleri

02 Şubat 1924 (2. Tur) Cardiff 1-0 Arsenal
23 Nisan 1927 (Final) Cardiff 1-0 Arsenal
08 Ocak 1955 (3. Tur) Arsenal 1-0 Cardiff
04 Ocak 1969 (3. Tur) Cardiff 0-0 Arsenal
07 Ocak 1969 (replay) Arsenal 2-0 Cardiff
05 Ocak 1980 (3. Tur) Cardiff 0-0 Arsenal
08 Ocak 1980 (replay) Arsenal 2-1 Cardiff
07 Ocak 2006 (3. Tur) Arsenal 2-1 Cardiff
25 Ocak 2009 (4. Tur) Cardiff 0-0 Arsenal

Arsenal Kadrosu : Fabianski, Sagna, Gallas, Djourou, Clichy, Nasri, Denilson, Song, Wilshere, Vela, Bendtner, Almunia, Van Persie, Toure, Eduardo, Gibbs, Randall, Ramsey

Cardiff City Kadrosu : Heaton, McNaughton, Gyepes, Roger Johnson, Kennedy, Parry, Rae, Ledley, Whittingham, McCormack, Bothroyd, Eddie Johnson, Scimeca, Capaldi, Burke, Blake

İzlenecek Oyuncular

Arsenal - Robin Van Persie
Cardiff City - Joe Ledley

Skor Tahmini

Arsenal 2-1 Cardiff City