Manchester United etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Manchester United etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2010

13 Aralık 2010 Manchester United 1-0 Arsenal Maçı(Devam)

Sakin kafaya maçı biraz daha analiz etmek istedim. Wenger'in maçtan sonraki yorumlarına göre saha zemini çok kötüymüş, pas yapıcak düzeyde bile değildi diyo Wenger doğru olabilir.

Maçta verdiğimiz pozisyonlar var, ilki Nani'nin pozisyonu. Squillaci kafayla Nani'nin önüne indirdi o da çok güzel vurdu top yandan dışarı çıktı. Yediğimiz gol Nani'nin ortası. 2.yarıda Rooney'in karşı karşıya kaçırdığı bir top var. Ardından yine Nani karşı karşıya kaçırdı.

Görülen o ki bu maçta Nani'nin efektifliği ortada. Nani gibi topla müthiş çabuk olan oyuncuları teke tek bırakırsanız suçu Clichy'e atıp kurtulabilirsiniz. Ancak Nani'nin teke tekte geçip pozisyon yaratamayacağı bir bek bütün galaksilerde yoktur buna eminim. Burda en büyük suçlu bunu önceden göremeyen Wenger. Sonuçta Arshavin'in orada geri dönmeyeceği çok çok bilinen birşey. Bu da doğal olarak bize maçı kaybettiren en büyük faktör oldu.

Aynı şekilde Nasri'yi Evra ve Park'la tutan Ferguson'da tebrikleri hakediyor.

Haftasonu içerde Stoke'la oynucaz. Manchester United'da Chelsea deplasmanına gidiyor. Gene aynı durumlara dönebilir işler. Umutsuz olunacak birşey yok.

13 Aralık 2010

13 Aralık 2010 Manchester United 1-0 Arsenal Maçı(Premier Lig)

Szcseny

Sagna-Squillaci-Koscielny-Clichy

Song

Wilshere-Rosicky

Nasri-Chamakh-Arshavin

Manchester United çok üstün oynamasa da 1.0 ı hakederek maçı kazandı. Van der Sar'a top geldiğini hatırlamıyorum maçta. Bu da en acı gerçek olsa gerek. Asıl bir başka acı gerçekte bizim futbolla alakalı pek birşey çakmadığımızın göstergesi heralde. Koscielny-Squillaci bugün muhteşeme yakın oynadılar.

Eksik bir kadro tabi ki, Rosicky gibi oyuncular bu tarz maçların oyuncusu değil, hem fizik güç açısından hem de teknik yeterlilik açısından Rosicky eski günlerinde değil. O nedenle ondan iyi bir playmakerlık beklemek olmazdı da olmadıda. İlk yarı da ortasahada hiç top tutamadık, 2.yarı bi 15 dakka işler biraz döner gibi oldu ama o da doğal bir sonuç heralde. Song da son maçlarda çok vasat oynuyor, bu maçta da çok rahatsız edici yanlış müdaheleleri oldu. Ortasahada olumlu işler yapmaya çalışan bir tek Wilshere vardı o da kolay değil. Karşınızda Anderson-Carrick-Fletcher üçlüsü var.

Yediğimiz gol klasik Manchester United golü, Clichy'nin biraz hatası var, ilk topu alamayan Koscielny'nin biraz hatası var. Park'ında müthiş bir balı var tabi, bu tarz maçlarda bu golleri Manchester atıyor, büyükde avantaj sağlıyor tabi. Ancak gol olmasaydıda ben pek umutlu değildim açıkcası, çünkü oldukça zayıf kaldık ortasahada.

Oyuna sonradan Van Persie ve Fabregas girdi ama açıkcası ben Van Persie'nin ne oynadığını anlayamadım. Forveti ikilemedi, ortasahada oynamadı kanatta değildi. Ben çözemedim. Fabregas'ta 5 dakka falan bağcık bağladı, hiç hazır değildi. Değişiklikler iyiydi ama taktik fiyaskoydu bence. Daha sonra giren Walcott'unda o sıkışık oyunda bişi yapması mümkün değildi. Bence Bendtner çok daha faydalı bi değişiklik olabilirdi, forveti ikilemesi şartıyla tabi.

Nasri Evra'yı kovalamaktan birşey yapamadı zaten. Evra mükemmel bir oyuncu olduğunu gösterdi bana kalırsa. Chamakh kötüydü. Arshavin kötüydü. Yani tek tek bakıldığı zaman iyi olan sadece Koscielny ve Squillaci ikilisiydi kalecide iyi oynadı, en azından Fabianski adlı futbol kasabından iyidir.

Howard Webb'de bir maçta çalınan bütün düdükleri ev sahibi takıma çalma rekorunu kırdı herhalde. Yardımcıyla birlikte verdikleri saçma penaltıda bunun devamıydı. Bence kötü bir maç yönetti. Her pozisyonda hakeme, yan hakeme ana avrat küfreden Rooney uyarı bile almazken, penaltıya itiraz eden Nasri sarı kart görüyor. Komik yani.

Manchester United deplasmanı alınan sonuç çok garip değil, ortasahada hazır bir Fabregas olsa belki biraz fark yaratabilirdik diye düşünüyorum. Ama rakip oldukça güçlü. Fark 5 puana çıktı. Herkese iyi haftalar.

19 Nisan 2010

Yorum Sizin..




Allahtan Scholes hattrick yapmamış, yoksa epl yi RTUK Turkiyeye kapatırdı herhalde..

31 Ocak 2010

Sakin Kafayla Maç Değerlendirmesi ve Kadro Durumu

Çok umutlu olduğumuz ve Manchester United'ın savunmadaki eksikleriyle beraber umudumuzun iyice arttığı bir karşılaşma oldu. İlk maçta dramatik bir şekilde Manchester United'a karşı süper oynayıp kaybetmiştik.

Bu sefer Wenger ilk 11'de fizik gücü düşük ancak hızlı isimleri kullandı. Uzun zaman sonra sakatlıktan kurtulan Bendtner sürpriz bir şekilde yedekti çünkü Wenger Chelsea maçındaki gibi karşı kaleye yüklenip geride açık vermektense geride bekleyip hızlı oyuncularla eksik Manchester United savunmasını kontra ataklarla yıkmayı denedi. Bu düşüncesinde ilk yarım saate bakarsak başarılı oldu ancak Arshavin'in bencil oyunu gol atmamızı engelledi. Üç net gol pozisyonunda ceza alanı içindeki boş isimlere pas atmaktansa hep kaleye vurmayı tercih edip pozisyonları birer birer harcadı. Manchester United gibi bir takıma karşı böyle net pozisyonlara girip atamıyorsanız kaderinize razı olmak durumunda kalıyorsunuz ilk maçta olduğu gibi.

Bu kaçan pozisyonlardan sonra Manchester United bol pasla ipleri eline alıp ilk yarının en etkili ismi olan Nani iki kişinin arasından şık bir çalımla golü attı. Clichy ve yardımına gelen Nasri veya Denilson bir türlü Nani akınını sağ kanatta dindiremedi.

Takımımızın bir hastalığı var büyük maçlarda ilk golü yedikten sonra demoralize olup hemen ikinci golü yiyoruz. Chelsea maçında da bu olmuştu ve bu maçtada çok amatörce bir hatadan golü yedik. Kornerden dönen topta Manchester United 3 kişiyle hızlı hücuma çıkarken bizim savunmada sadece geriye dönmeye çalışan Clichy vardı ve ayağına top değmeyen Rooney golünü attı. Korner atışında Denilson ve Sagna'nın ileride kalmasına hiç anlam veremedim doğrusu, sanırım bunun adı tecrübesizlik olabilir çünkü Wenger'in böyle bir hata yapacağını sanmıyorum.

İlk yarı biterken ikinci yarı başında maçı beraber izlediğimiz Arsenal'li dostlarımla beraber oyuncu değişiklikleri bekliyorduk çünkü takım tam anlamıyla yıkım yaşamıştı. Nasri, Denilson, Rosicky, Clichy, Vermaelen, Arshavin ilk yarıda dökülüyordu ancak Wenger garip bir şekilde değişiklik yapmayıp aynı şekilde ikinci yarıya başladı.

İkinci yarıda da oyunda bir değişiklik olmayıp etkili ataklarımız yoktu. Nasri'yi sağda Rosicky'yi solda izledik. Kanatlardan çizgiye inemedik ve ortalar yapmayı denedik ancak Arshavin gibi kısa bir oyuncuya orta yapmak hayalcilik oluyordu. Göbekten ise Fabregas sorumluluk almayıp oyunu Song'a kurdurdu ve kendisi toptan adeta kaçtı. Arshavin arkadan desteğin gelmediğini görüp sol kanada desteğe geldi ve ilerde resmen forvetsiz oynayıp karşı kaleye dahi gidemedik. Manchester United'da kontra ataklarla tehlikeli gelmeye devam ediyordu ve bu kontra ataklarından birini 52. dakikada gol yapmayı başardı. Gene üçe bir geldi Manchester United ve Park topu rahatlıkla ağlara göndermeyi başardı. Büyük takımlara karşı nasıl savunma yapılmaz dersi veriyorduk adeta zaten ataklara karşı koyacağımız bir savunma yoktu ortada çünkü defans bomboştu.

Alel acele bir oyun ve pas hatalarından sonra Wenger çark etti ve 61'de üç maçtır Arsenal'in hayaleti olan Denilson'u çıkartıp Walcott'u aldı ve Nasri'yi Fabregas'ın yanına çekti ancak buda fayda olmadı. Wenger'den 72'de iki hamle geldi ve ikinci yarının en iyi iki isminden biri olan Rosicky çıkıp Bendtner girerken Sagna çıkıp Eboue oyuna girdi. Bu değişiklerden sonra bir anda takım kendine gelir gibi oldu ve ardarda ataklar geliştirip Bendtner'le topu ilerde tutmayı başardık ancak bu çok geç kalmış bir değişiklikti. Manchester'ı değişikliklerden sonra kendi yarı alanına kapayıp yan toplardan etkili olmaya çalıştık. Maçın en kötülerinden Vermaelen'in şutunda top Brown'a çarpıp gol oldu ve kötü oynayan oyuncularımızın gol atma geleneği devam etti. Golden sonra hırslı Arsenal'i gördük ancak girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik ve maç 3-1 bitti. Takımın tek iyi oyuncusu hem geriden top kapıp hem oyun kurmaya çalışan Song'du.

Maçı kaybettiren etmenler ;
1-Arshavin'in bencilliği
2-Defansta koordinasyon sorunu
3-Fabregas'ın sorumluluk almaması
4-Wenger'in değişiklerde geç kalması
5-Campbell'ın oynamaması
6-Oyuncularımızdaki gözle görülen formsuzluk
7-İkili mücadelelerde ayakta kalamamamız

Denilson iki maçtır çok kötüyken bence onu oynatmamalıydı Wenger. Güçlü Man Utd orta sahasına karşı Song-Eboue-Fabregas üçlüsüyle başlasa orta sahada kafa kafaya oynayabilirdik ancak fizik gücü düşük bir kadro tercih etti. Bendtner'i oynatmama tercihine bişey demiyorum, oyun stili hızlı hücuma yönelikti ancak ilk yarı sonunda mutlak değişiklik yapması gerekiyordu çünkü takımın kurgusu iflas etmiş durumdaydı. Campbell Rooney'i durdurucak kapasitede olup, Wenger tarafından bu tez onaylanırken onu kadro dışı bırakması bir hayli ilginçti.

Kendi evimizdeki son iki zorlu maçta 6 gol yedik ve bunun nedenlerini Wenger'in ciddi bir şekilde araştırması gerekir. Bence bu skorla şampiyonluğa havlu attık çünkü şampiyonluğa oynayabilecek kapasitede bir takımımız yok maalesef. Wenger'in devre arası transfer yapmamasını anlayamıyorum, orta saha ve hücum hattı şiddetli bir şekilde S.O.S veriyor ancak iş işten geçti artık. Bundan sonra 2.lik bizim için en iyi konum olur diye düşünüyorum ancak o bile zora girdi. Kadromuzda Arsenal formasını taşıyamayacak kalite olan çok isim var. Son zamanlarda sahada ruh gibi gezinen Denilson, büyük maçlarda yerlerde sürünen Vermaelen, isteksiz futboluyla Rosicky, bencilliği ön plana çıkmaya başlayan Arshavin inşallah kısa sürede kendini toplar. Wenger'in kadrodaki isimleri form durumlarına göre ayıklayıp sezon sonu gerekli yerlere kaliteli transferler yapmasını umuyorum..

31 Ocak 2010 Arsenal 1-3 Manchester United Maçı (Premier League)

Şampiyonluk yarışının sürdürülmesi ve morallerin korunması adına çok önemli bir maçtı. Tüm Arsenal'liler maçtan oldukça umutluydu. Özellikle Song'un geri dönüşüyle savunmada daha iyi oynayacağımızı düşündük.

Almunia
Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy
Song-Denilson
Fabregas
Rosicky-Arshavin-Nasri

Maç çok tempolu başladı. Sanki saha iki kat büyümüşte oyuncular çok alan buluyor gibiydi. Dakika dakika akınlarımız tehlike yarattı. Arshavin net iki pozisyonda pas yerine şut düşününce pozisyonları harcadık. Ardından Manchester oyunu dengeledi ve klasik Rooney'e şişirdikleri toplarla pozisyon aradılar. Clichy'nin Nani'yi tutmakta zorlandığı her an golün sinyaliydi. Yine talihsiz bir gol yedik. Nani orta açtı Almunia topu kaleye çeldi. Bu golle geriye düştük. Golden sonra biraz sallandık. Bulduğumuz bir kornerde gol ararken kontrasında Rooney ile golü kalemizde gördük. Golde 3 Man United'lı 6 Arsenal oyuncusu vardı. Rooney ceza sahası dışında topu alıp Nani'ye aktardıktan sonra 2 dedim içimden. Yenilmemesi gereken iki golle maçı berbat ettik. 2-0'dan sonra Arshavin yine koskoca kale önünde, topu dışarıya vurmayı başardı. Bilen bilir Arshavin'i özellikle bu sezon çok eleştiriyorum. Bana göre çok daha fazlasını yapabilecekken saçmalıyor sahada. Kaleye 4 şut çekti isabetli olan yok. Sadece kaleye şut çekiyor diye büyük oyuncu olunmuyor. Büyük maçların adamı diye sabrettik ama ilk yarı itibariyle girdiği pozisyonları atamayarak bana göre maçı kaybetmemizde birinci etmen oldu. Takım böyle acemi goller yerken O ne yapsın diyebilirsiniz. Ama bulduğunu atacaksın büyük maçların ve "büyük" oyuncuların ilk özelliği bu. Rooney ikinci şutunda golü attı.

İkinci yarıda da değişen bir şey yok. Hemen 5 dakikada dörde bir kontra yakalandık ve Park 3-0 yaptı. İkinci yarının ortalarına kadar Fabregas ve Song ile pozisyonlar yakalarken yine kaleyi bulan şutlar çekemedik. Belki de maçı bizden alan en önemli istatistik bu olacak. Maça sonradan Eboue, Bendtner ve Walcott dahil oldu. Neredeyse kontrolsüz şekilde bastırırken 80. dakikada Vermaelen farkı ikiye indiren golü attı. Bu golle staddaki seyirciler skorun eşitlenebileceğine dair umutlandı. Yine sağdan, soldan, ortadan her yerden hücum ettik. Ancak tarihte gördüğüm en kötü Man United savunmasına başka gol atamadık.

Devre arası transferinde herkes bir bitirici forvet beklerken Wenger elindekiyle yetinmeyi tercih etti. Öyle bir isim sahada olsaydı bu maçta en az 5 golümüz var. RVP bile ilaç olabilirdi. Ancak bunu bile bile Wenger forvet transferi yapmadı. Arshavin'i birçok maçta 4 forvet 2 önliberonun arasında yoketti. Arshavin bu maçtada forvet oynadı ve girebileceği pozisyon sayısının 3 katı pozisyona girdi. Artık bunlardan birini at. Bu sezon Arshavin 9, Vermaelen 7 gol atmış. Hangisi büyük oyuncu? Hiçbir oyuncu iyi veya kötü oynamadı. Hepsi elinden geleni ve görevini yapmaya çalıştı. Ancak forvet oynaması ve kimilerine göre büyük maçların "büyük" oyuncusu vasfıyla Arshavin girdiği pozisyonları atamayarak başarısız denilecek isimdir.

Sezona çok kötü başlayan Liverpool dışında büyük maçlardan puan alamadık. İkisini ise içerde kaybettik. Bu açıdan işler kötü gidiyor. Chelsea'ye 3-0 kaybettikten sonra 10 maç üstüste kaybetmedik. 7 galibiyet 3 beraberlik aldık. Bu mağlubiyette o yüzden direkt soğuk duş etkisi yapmayabilir. Ancak Chelsea maçını kazanmak yarış adına artık şart oldu. Oradan da alınacak bir mağlubiyet takımı çok olumsuz etkileyecektir. Chelsea'ye kaybedersek zaten lig yarışında iki rakip birden olacak önümüzde. İşimiz çok çok zorlaşacak. Bu hafta kötü bir hafta olacak.

30 Ocak 2010

31 Ocak 2010 Arsenal - Manchester United Maçı (Premier Lig)

Zorlu 4'lü fikstürün 2.maçı, Villa'yla berabere kaldıktan sonra, Chelsea ile farkı açmamak, Manchester'ın önüne geçmek için çok iyi ve zor bir fırsat. Tek somut eksiğimiz Diaby. Son 10 maçımızda 7'sini kazandık, 3'ünde berabere kaldık, oldukça iyi durumdayız.

Son 3 yılın şampiyonu Manchester United, kalitesi tartışılmaz tecrübede oyunculardan kurulu, çok iyi bir takım. Eğer bu maçı kazanmak istiyorsak herkes maksimuma yakın oynamalı.

Kadro tahmini;

Almunia

Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy

Song

Denilson-Fabregas

Rosicky-Bendtner-Arshavin

Bendtner'ın gelmesiyle, bir hücum opsiyonu daha sağladık ön tarafta, Bendtner çok zorlayacaktır hava toplarında, rakip defansı. Buna ihtiyacımız olacak.

Bu maç en önemli ve kilit isim Arshavin. Wenger'in söylediği gibi büyük oyuncu, büyük maçların adamı. 20 dakika topa dokunmadıktan sonra, voleyi 90'a takan adam. Bu adama güveniyoruz, Liverpool maçında bizi kurtardı, bu maçta da maksimumunu ortaya koyar umarım.

Hücum setlerinde ve oyun kurmadaki en büyük rol Fabregas'ta zaten belli bi standardı her zaman var, ondan da çok büyük işler bekliyoruz.

Rakibe gelirsek herkes gibi ben de dahil Rooney'nin bu sene çıldırdığını düşünüyorum. Ancak, yaratılan bu havanın büyük bir dezavantajı var. Ben bu maçı eğer kaybedersek Rooney'den değil çıkacak sürpriz bi isimden dolayı kaybedebileceğimizi düşünüyorum. Rooney'e bu kadar odaklanmamak gerek. Çok kaliteli oyuncular var Rooney dışında hiçbirine en ufak bir konsantrasyon eksikliği yapamayız.

Emirates'te kazanabileceğimiz bir maç, kaybedersek çok büyük bir yıkım olur bizim için. Umarım kazanırız maç yarın 18.00'de. Herkese iyi seyirler.

29 Ağustos 2009

29 Ağustos 2009 Manchester United 2 -1 Arsenal (Premier Lig)

Almunia

Sagna-Gallas-Vermaelen-Clichy

Song

Denilson-Diaby

Eboue-Van Persie-Arshavin


Maça iyi, hızlı başladık. Daha sonra Manu oyunu dengeledi, karşılıklı tehlikeli iyi pozisyonlar yaratıldı. Özellikle Arsha'nın direği yalayan şutu 25.dakikada çok ciddi bir pozisyondu. Arshavin maçın başından beri isteyen, savşan bir oyuncu görünmündeydi, istediğini golden 2 dakika önce kendisine yapılan ama verilmeyen penaltıyla alacaktı, buna çok sinirlenmiş olacakki, Arshavin patladı, mutheşem bir gol attı 40. dakikada. İlk yarının son dakikalarında Manu'nun baskısı gol getirmeyince 0.1 sona erdi ilk yarı.

İkinci yarıya da hızlı başladık Van Persie'nin kaçırdığı yüzde 100'lük pozisyon, saçma sapan bir penaltı, diaby'nin kendi kalesine golü., hakemin yanlı yönetimi. Skor 2.1.

Herkese tebrikler. Müthiş oynadık.

28 Ağustos 2009

29 Ağustos 2009 Manchester United - Arsenal (Premier Lig)

Büyük maça hazırız, biz ve Manchester United için ligin gidişatı açısından çok önemli bir maç.

Daha formda, daha fit olan takım biziz. Oyunumuz üst seviyede, defansa yapılan takviye Vermaelen çok çabuk oturdu takıma, maç Old Trafford'da tek sıkıntımız belki de bu.

Biraz sakatlara yakından bakalım. Manu'da Ferdinand, Van der Sar, Rafael ve müzmin sakat Hargreaves yoklar. Vidic geçen hafta takıma katıldı. Foster'ında çok sırıtmadığı göz önüne alınırsa, Manchester Ferdinand dışında tam takım.

Arsenal'de Nasri, Rosicky, Walcott, Djourou yok. En önemlisi Fabregas'ın oynama şansının yüzde 50 olarak açıklanması, Fabregas oynamazsa bu ofansif varyasyonlarımızı direkt olarak etkileyecektir.

Galibiyet sayılarında Alex Ferguson ile Arsene Wenger arasında 15-15 eşitlik var, bu açıdan da ilginç bir maç olacak.

Kadro tahmini olarak iki görüş ortaya atılıyor. Her ikisindede 4.3.3 formasyonunun kullanılacağı hakim, tek fark, 4.3.3'ün sol ve sağ forvetlerini defansif yönü daha güçlü oyuncular tarafından oluşturulabileceği, Manu deplasmanı düşünülürse olabilirliği yüksek bir yöntem.

Ben ileri üçlünün Arshavin- Van Persie- Bendtner şeklinde kurulmasından yanayım, Bendtner'in hava hakimiyetinin rakip defansı oldukça geri ittiğini ve fizik gücüyle ciddi pozisyonlar hazırlayabildiğini biliyoruz Bendtner'in. Bu bağlamda bu üçlü sıkıntı yaratabilir Manu'ya. Onun dışında Fabregas oynamazsa görev Diaby'nin olacak. Daha çok dripling seven yetenekli bir oyuncu Diaby, hangisinin daha faydalı olacağını önceden kestirmek zor, ancak tabiki takım kaptanı olarak Cesc'in o bölgede hazır olarak oynaması en büyük dileğimiz.

Kaybedersek dünyanın sonu değil, ama kazanırsak bu senenin farklılaşacağı bir maç, büyük bir inançla bu maça hazırız. Herkese bol şans. Maçtan önce linkler hazır olacak, endişe etmenize gerek yok bu konuda:))

28 Haziran 2009

Karim Benzema & Marouane Chamakh

Yabancı basınlarda bugünkü gündem Benzema. Basını bu habere iten sebepleri sıralayalım.

Daha önceden Arsenal ve Milan için ilk hedef Edin Dzeko idi. Ancak Wolfsburg yönetimi tarafından oyuncunun satılmayacağı açıklandıktan sonra Milan 2. hedefi olan Adebayor'a yöneldi. 35 milyon euro karşılığında Adebayor'un Milan'a gidebileceği konuşuluyor. Bu transfer gerçekleşirse de gelen parayı Benzema'ya vereceğimiz söyleniyor. Transferdeki bir takım daha var. O da Manchester United. Ronaldo'yu Madrid'e satıp Tevez'i de elinde tutamayınca neredeyse forvetsiz kalan Man U Benzema'yı kendisine hedef olarak seçmiş.

Fakat benim takip ettiğim kadarıyla Benzema'nın bir sezon daha Fransa liginde oynayacağı Lyon yönetimi tarafından açıklanmıştı. Ayrıca Arsenal daha çok Bordeaux'nun forveti Marouane Chamakh ile ilgileniyor.

Adebayor satılacaksa (kalması ilk tercihimdir) Benzema'yı tercih ederim. Hem 21 yaşında oluşu hem de fizik kuvveti ile Chamakh'a oranla daha faydalı olacağını düşünüyorum.

16 Mayıs 2009

16 Mayıs 2009 Manchester Utd 0-0 Arsenal Maçı

Maçın hiç atmosferi yoktu sanki. Hazırlık maçından farksızdı. Manchester 1 puana odaklanmış, maçı ortasahada pres bile yapmadan bitirmeye çalıştı. Kasmadılar. Bizde onlara uyduk. Pas yaptık top yaptık ama pozisyon bulamadık. Başladığı gibi biten bir maç oldu. Manchester şampiyon oldu kutlarız. Biz ise Big Four maçlarında 2 galibiyet 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle sezonu tamamladık. Bu aramızda çokta fark olmadığını gösteriyor. Sezonu içerde Stoke City maçıyla tamamlayacağız. Bir galibiyetle bitirmek taraftar açısından keyifli olacak.

04 Mayıs 2009

5 Mayıs 2009 Arsenal - Man United Maçı (Şampiyonlar Ligi)

İlk maça göre değişen çok fazla şey yok. Bu nedenle öyle uzun uzadıya bir post yazmayacağım. Sadece RVP'nin oynayabileceğini söyleyebilirim. Artık iyileşmiş durumda. Silvestre hala belirsiz olduğundan haftasonu stoper olarak kullanılan Song bu maçta da orada olabilir. Gole ihtiyacımız olduğu bir maçta en ideal hücum kadromuz ile sahada olacağız. Yiyebileceğimizi bilemem ama atamadığımız gollerde hiçbir bahanemiz olamaz. En ofansif kadromuz sahada.

Almunia
Sagna - Song - Toure - Gibbs
Walcott - Denilson - Fabregas - Nasri
Adebayor - RVP

Manchester United ise Ferdinand ile yüreği ağzına gelse de maçta oynayabilecek. Genel olarak oyunu kontrol edip kontra ataklarla pozisyon arayacaklardır. Kadro olarakta çok büyük bir değişiklik olmaz kanımca.

Rooney
Park - Fletcher - Carrick - Scholes - Ronaldo
Evra - Ferdinand - Vidic - O'Shea
Van Der Sar

Fransız L’Equipe gazetesine göre Arsenal'in finale kalma şansını %42 olarak belirlemiş. Skor avantajı gibi görünse de maçta kaçıncı dakika olursa olsun öne geçtiğimiz anda maçın gidişatı çok uçuk noktalara gidebilir.

KEEP THE FAITH


Filmin sonundaki tarihe aldırış etmeden izleyin :)

29 Nisan 2009

29 Nisan 2009 Manchester United 1- 0 Arsenal Maçı (Şampiyonlar Ligi)

Öncelikle zor bir maçtı Arsenal için, içeride baskılı oynayan bir Manu tahmini zor değil, buna rağmen defans 4 lüsü mükemmele yakın maç çıkardı diyebilirim, ufak bir dokunuş ilk golü getirdi, ama Manchester genel oyunuyla galibiyeti haketti diyebiliriz.

Maçtan önceki konuşmalarımızda sıkıntının, ortasaha üstünlüğü, uzaklaştırılan topların dönüşü gibi etkenlerden ortaya çıkacağını az çok biliyorduk, burada Adebayor'un önemi ortaya çıktı, belki de gününde değildi, orayı yeterince bozamadı, bir iki denemenin dışında oldukça rahattı Manu savunması.

Buna yakın bir oyun bekliyorduk aşağı yukarı, ancak Arsenal'in daha net şanslar bulacağını tahmin etmiştik, yeterli seviyede top tutamayınca bu da doğal bir sonuç.

Oyun mutlu etmesede, bu oyuna göre turu burada verebilirdik, 1.0 iyi sonuç. Emirates cehenneminde herşey çok daha farklı olacaktır.

Oyuncuları değerlendirirsek.

Almunia- Müthişti, yenen golde belki daha iyisini yapabilirdi buna rağmen harikaydı
Gibbs- Clichy'i defansif yönden aratmadı, ofansif sorumluluk taktik gereği pek almadı.
Toure- Sürekli formunu yükseltiyor.
Silvestre-Beklenenin çok çok üstünde
Sagna- Defansı çok iyi ofansta genelde olduğu gibi zayıftı.

Nasri- Yeteneklerini sergileyemedi, bu sene deplasman maçlarındaki kötü performansını sürdürdü.
Fabregas- Yeterli katkıyı sağlayamadı, Manchester ortasahası oldukça iyi kapladı onun alanını.
Song- Mücadele etti, top kaptı, pas hataları olmasa ortasahanın en iyilerinden.
Diaby- Klası ortada, sorumluluk alamadı.
Walcott- Evrayı çıkarmadı, ama hayal kırıklığıydı.

Adebayor- Maçın en kötüsü, 2. maç çok daha iyisi gerekiyor.

27 Nisan 2009

29 Nisan 2009 Manchester United-Arsenal Maçı (Şampiyonlar Ligi)

Arsenal - Manchester United. Bu iki takımın adının yanyana yazılması bile insanın aklını başından alıyor. Malum böyle önemli bir maçtan önce post yazmamak ayıp olurdu. Derler ya böyle elemelerde maç 180 dakikadır. Bu maçta gerçekten öyle. Son haftalarda İngiliz takımlarının yarattığı gollü maçlar, işler bitti derken gerçekleşen geri dönüşler ile ikinci maçın son düdüğü çalmadan iş bitmeyecek gibi.

İki takım Avrupa kupalarında ilk kez karşı karşıya gelecekler. Arsenal Şampiyonlar Ligi'nde 2006'daki finalden sonra bunun tesadüf olmadığını kanıtlamak ve daha ötesine giderek kupayı hedefliyor. Manchester United ise daha önce 2 kez (son şampiyon) kazandığı kupayı bu sezon da kazanarak "Şampiyonlar Ligi" adı altında oynandığı dönem dahilinde bu kupayı üstüste kazanan ilk takım olma amacında.

Şampiyonlar liginde takımların en golcü oyuncuları Arsenal'de 5 golle Adebayor iken Man United'da 4 gollü Berbatov var. İki oyuncunun da sahada olması bekleniyor. Asistlerde ise Fabregas 5, Giggs 3 asistte. Fabregas'tan emin olmakla birlikte Ferguson belki Giggs'in yaşı nedeniyle Nani ile başlayıp Giggs'i duruma göre de oyuna sokabilir. Belki de tecrübesinden faydalanmak isteyebilir.

Kaleye çekilen isabetli şutlarda ise Man United'dan Ronaldo 740 dakika da 22, Rooney ise 708 dakikada 13 isabetli şut atmış. Ronaldo bu kadar şutunun ise karşılığını aldığını söyleyemeyiz. Bu şutlardan sadece 2'sinde gol sevinci yaşayabildi. Arsenal'de ise bu eşleşmenin ilk maçında oynamayacak olan Van Persie 616 dakikada attığı 13 isabetli şutla bu istatistikte takımın en iyisi. Van Persie'den sonra ise 10 şut çeken fakat bunu 439 dakikada gerçekleştirmesi ve 10 şutun 5'ini gole çevirmesiyle Adebayor geliyor. Bu açıdan bakarsak en iyisi Adebayor'da diyebiliriz.

Ayrıca Adebayor bu kısa sürede başardığı ofsaytta kalma konusunda Şampiyonlar Ligi lideri konumunda. 19 kez ofsayta düşen Adebayor'un kalan takımlar içinde kendisine en yakın oyuncu 11 ofsaytla Nicolas Anelka. Man United'da en çok ofsayta düşen oyuncu 7 ile Cristiano Ronaldo. Artık bunu ofsayta iyi şekilde düşmüyorlar mı yoksa zaten ofsayta düşecek şekilde oynamıyorlar mı diye değerlendirirsiniz bilemiyorum.

Henüz Şampiyonlar Ligi'nde 2 takımdan da kırmızı kart gören oyuncu yok. Sarı kart olarak agresifliği değerlendirirsek, Diaby, Song, Nasri, Van Persie Arsenal'de, Evra, Rooney Manchester United'da iki sarı kart gördüler.

Yarı finaldeki takımlar arasında en az gol kaydeden iki takım karşı karşıya. Arsenal 16 gol atarken Man United 14 gol ile yarı finale geldiler. Arsenal ortalama %54 topla oynarken Man United %55 ile bugünlere geldi. İki takımda Şampiyonlar Ligi'nde 70'şer korner atışı kullandılar.

Bu kadar gereksiz bilgiden sonra ise takımların son durumlarını değerlendirelim. Arsenal lig yarışından uzun zaman önce koptuktan sonra FA Cup ve Şampiyonlar Ligi için sıkı bir mücadele verdi. Her ne kadar Şampiyonlar Ligi'ni etkilemese de savunmada yaşanan birbiri ardına sakatlıklar ile FA Cup ve birkaç lig maçında defans anlamında dağınık oynarak hem kupadan elendi hem de tarihe geçecek maçtan sadece bir puan çıkarabildi. Almunia, Sagna, Clichy, Djourou ve Gallas hepsinin birden sakatlanması herhalde en kötü senaryolardandı. Ancak ilk maça Almunia, Sagna ve Djourou yetişiyor. Clichy'nin de ikinci maça yetişeceği konuşuluyor. Bu açıdan ilk maçtan alınacak muhtemel bir avantajlı skor ile ikinci maçta çok daha rahat olacağız. Tabi ki tek eksik savunmada değil. Van Persie'nin sakatlığı ilk maçta oynamasına engel oldu. Oynayabilecek durumda dahi olsa hem oynatılabileceği hem de göstereceği performansın belirsizliği nedeniyle çokta aramayacağımızı söyleyebilirim. Orta sahada ise Denilson'un son haftalarda yaşadığı yorgunluktan ötürü baş gösteren formsuzluğu bu maçta 11 başlama şansını bana göre bitiriyor. Ayrıca Song'un müthiş çıkışı ile Denilson'u gölgede bırakması da Denilson'un oyununu etkiliyor olabilir. Denilson'un oynamayacağını düşününce yine defansif özellikleri de olan Diaby'nin sahada olması büyük ihtimal. Tahminen deplasmanda olunması sebebiyle de Adebayor tek forvet olarak sahada olacak.

Manchester United ise sezona maksimum kupa parolasıyla başladı. Önce Carling Cup'ta Tottenham'ı penaltılarla yenerek kupayı kazandılar. Ardından ligde gol yememe ve 1-0'lık galibiyetlerle liderliği aldılar. Şampiyonlar Ligi'nde ise gruplardan bütün İngiliz takımları gibi zorlanmadan çıktı. Inter'i rahat oyunla geçerken Porto karşısında korkulu rüyalar gördüler. Ligde alınan sürpriz mağlubiyet ve puan kayıplarının ardından yakın zamanda FA Cup'ta Everton'a penaltılarla elenerek bir kupayı hedeften düşürdüler. Ligde muhtemel 6 puan farkla lider durumdalar. Fikstürede bakarsak ligde rahatlar ve çok önceden belli olduğu gibi artık şampiyonlar. Bu nedenle Şampiyonlar Ligi'de onlara daha büyük hedef olarak görünüyor. Manchester'da o kadar eksik diyebileceğimiz oyuncusu yok. Hargreaves, Neville ne kadar önemli oyuncular olsalarda Man United zaten onlarsız oynamaya alıştı. Sezon içinde yaşadıkları kayıplarda Ferdinand'ın yokluğu savunmada hatalara neden olmuştu. Benim görüşüm olarakta Van Der Sar'da büyük bir düşüş var. Gol yememe serisinin bozulmasının ardından neredeyse kendini saldı. Çok önemli kurtarışlar yapmazken yenilen gollerde 2 ay önceki Van Der Sar kurtarır cinsinden. Man United'ın ikinci maçta rahat etmek için Arsenal'e karşı ayrı bir motive olan Rooney ve Berbatov başlayacağını düşünüyorum.

Eşleşmelere bakarsak maçın kaderini belirlemesi en muhtemel ikili Gibbs-Ronaldo. Kimin kime üstünlük kuracağı maçın gidişatı açısından çok önemli. Rooney'nin daha çok serbest Berbatov'un striker olacağını düşünürsek Djourou, Berbatov ile eşleşecek. Sagna ve Toure ikilisi ise maç boyunca Rooney'i kovalamak durumunda. Gibbs'in Ronaldo karşısında aciz kalması durumunda Djourou'nun onun yardımına gitmesiyle Berbatov rahatlayabilir. Asist veya gol için fırsatlar bulabilir. Tabi ki Gibbs'e yardım edecek tek isim Djourou değil. Nasri'nin de sık sık geri gelerek savunmaya katkıda bulunacaktır. Ronaldo'nun savunmaya çok fazla gelmeyeceğini düşünürsek ligde Man United'ın kabusu olan Nasri, O'Shea ile karşı karşıya gelecek. O'Shea kalede dahil bu takımda her yerde oynadı sanıyorum. Orada da görevini yapmaya çalışacaktır. Ama Nasri gününde olursa ve Arshavin'e formasını kaptırmak istemiyorsa birşeyler vermek zorunda. Sagna, Rooney tehdidi yüzünden çok ileriye çıkamazken sağ kanatta Walcott yalnız kalacak. Ancak Evra üzerinde avantajlı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Walcott'da aynı şekilde Evra'nın çıkışlarına dikkat etmesini gerektirecek bir tehdit. Ortada ise Carrick-Scholes'a karşı Song-Diaby ile mücadele edeceğiz. Carrick ve Song daha çok defansif ve rakip ataklarını göbekte ilk karşılayan isimler olurken, Scholes ve Diaby topun hangi takımda olduğuna göre yarı saha değiştirecekler. En azından Djourou'nun dönüşü ile Arsenal savunmadaki yüksek toplardaki zaafını azaltacaktır. Ancak hücumda Vidic-Ferdinand ikilisinden kafa vuruşu yapmamız imkansıza yakın görünüyor. Fabregas'ın müthiş ara paslarına bu maçta çok daha fazla ihtiyacımız var. Ayrıca Nasri ve Walcott'un da keseceği ortaların önemi büyük.

Artık bu seviyelerde ikinci maçı iç sahada oynamanın çok büyük avantajı oluyor. Deplasmanda atacağımız bir golün önemi burada ortaya çıkıyor. Çıkacağız topumuzu oynayacağız. Yenecek gücümüz var. Chelsea'yi deplasmanda yenerek Liverpool'a karşı sayısını unuttuğum kadar öne geçerek oynadıysak Man United karşısında da bunu başarabiliriz. Old Trafford'da alınacak bir galibiyet rüya gibi olur. İnşallah kaza kurşununa kurban gitmeyiz.

16 Ocak 2009

Geçen Sezondan Fark Eden Ne?

Evet ilk analiz postumu yazıyorum. Excel'den kopyala yapıştır olunca resim biraz bulanık kusura bakmayın. Bana bu sene Premier Lig'deki Big Four çok puan kaybı yaşadı gibi gelmişti geçen sezona oranla. Birkaç gündür düşünüyordum geçen sezondan fark ne kadar diye. Oturdum ve karşılaştırma yaptım. En büyük farkı yaşayan takım bizmişiz. 8 gol az atıp 7 gol fazla yemişiz ve bu neredeyse averaj başına 0,8 puana mal olmuş. Manu ise geçen sezon ki performansına oldukça yakın olsada onlarda da 1 puan kaybı var. Chelsea için son derece ilginç bu sezon. Attığı golü arttırıp yediği golü azaltan bir takım olarak karşımıza çıksada 2 puan eksik almış. Bende biliyorum Chelsea birkaç maçta farklı galibiyetler alarak bunu sağladı ama sonuç ortada 2 puan gerideler. Liverpool'da bir acayip. Gol istatistiklerindeki fark gramla ölçülür cinsten olmasına karşın arada 7 puanlık bir fark var ki Liverpool'u bu sene liderlikte tutan en büyük fark bu zaten. Açıkça ortada Arsenal gol bulma sorunu yaşarken üstüne bir de savunma zafiyeti eklenmiş geçen seneden. Manu az gole rağmen sonuca yönelik futboluyla istikrarı tutturmuş. Chelsea ne yapsa olmuyor gibi görünüyor. Liverpool'un ise geçen sene ki skor performansının bir benzeri ile lider. Yani lider olması performans artışından değil. İstikrara inanan biri olarak bu sezonda Manu'nun şampiyon olması yakın bir ihtimal. Umarız Arsenal savunma problemlerini bir an önce halleder de bizi umutlandırır.

08 Kasım 2008

8 Kasım 2008 Arsenal V Manchester United Maçı(2-1)

Müthiş bir maç oldu. Gücümüzü gösterdik. Bu kadar eksikle neler yapabileceğimizi gördük, özgüven açısında müthiş oldu.

Gelelim maça;

İlk 15 dakika, Manchester biraz üstünlük kurdu ama gallas-silvestre tandemi clichy-sagna kademeleri yerinde ve zamanındaydı. Oyunu dengeledik ve yavaş yavaş boğucu baskımıza başladık. Manchester hızlı çıkabilmek için fazla geri yaslanamayınca bendterla iki pozisyon bulduk, ardından kornerden gelen topa nasri'nin şutu ile öne geçtik. Kora kor mücadele karşılıklı pozisyonlar derken ilk yarı bitti. İkinci yarı müthiş baskıyla açıldı. Kısa paslaşmalardan sora araya atılan topta, nasri ters köşeyi gördü. Daha sora Manchester'ın bazen şuurlu bazen şuursuz baskısı bir gol getirdi ve maç sona erdi. 2-1..

Kutlanması gerekenler;
1) Wenger'in Berbatov planı. (Gallas-Silvestre ikilisi eritti.)
2) Clichy ile Ronaldo'yu bezdirme planı.(Bir sarı karta mal oldu, ama clichynin yüreği yeter diyelim.)
3) Bendtner'in müthiş defansif performansı.(Rakip defansı çıkarmadı. Çok çalıştı.)
4) Denilson'un Flamini'den daha büyük oyuncu olduğunu göstermesi.
5) Nasri'nin Hleb'den 1 gömlek daha üstte bir futbolcu olduğunu göstermesi. Şutsa şut, passa pas, çalımsa çalım.
6) Gallas-Silvestre ikilisinin uyumu.

Tek hayal kırıklığı yaşadığım nokta Fabregas'tı o biraz daha iyi olsaydı zaten son dakikalarda o sıkıntıya girmezdik.

Almunia geçmiş olsun. Çabuk dön. Hoca eline, aklına sağlık. Tüm arsenal taraftarlarına hayırlı olsun bu galibiyet.

8 Kasım 2008 Arsenal V Manchester United Maçı

Geldik büyük maça. Haftalardır herkesin aklının burda olduğu maç. Sıkıntılarımız malum, eksiklerimiz var, son haftalarda iyi değiliz, ama Arsenal'in büyüklüğünü o kadar iyi benimsemişiz ki, şu maçta çıkıp takır takır topumuzu oynacağımıza herkes hemfikir.

Maçtaki kritik noktalar;

1) Walcott oynarsa çok etkili olur.
2) Fabregas'ın vizyonuna bu maçta çok ihtiyacımız var.
3) En önemlisi Bendter'ın performansı.

Maçın Kadrosu:

Kale:Almunia

Defans: Clichy-Gallas-Toure-Sagna
Ortasaha: Nasri-Diaby-Fabregas-Denilson-Walcott
Forvet: Bendtner

Bu şekilde olması en akla yatkını gibi duruyor, ancak sakatlıklar, hazır olma durumları vs göre değişiklikler olabilir.

İçeride oynuyoruz, biz istersek, inanırsak, gücümüzü gerçek anlamda sahaya koyarsak, bu maçı alabileceğimizi düşünüyorum.