31 Ocak 2010

Sakin Kafayla Maç Değerlendirmesi ve Kadro Durumu

Çok umutlu olduğumuz ve Manchester United'ın savunmadaki eksikleriyle beraber umudumuzun iyice arttığı bir karşılaşma oldu. İlk maçta dramatik bir şekilde Manchester United'a karşı süper oynayıp kaybetmiştik.

Bu sefer Wenger ilk 11'de fizik gücü düşük ancak hızlı isimleri kullandı. Uzun zaman sonra sakatlıktan kurtulan Bendtner sürpriz bir şekilde yedekti çünkü Wenger Chelsea maçındaki gibi karşı kaleye yüklenip geride açık vermektense geride bekleyip hızlı oyuncularla eksik Manchester United savunmasını kontra ataklarla yıkmayı denedi. Bu düşüncesinde ilk yarım saate bakarsak başarılı oldu ancak Arshavin'in bencil oyunu gol atmamızı engelledi. Üç net gol pozisyonunda ceza alanı içindeki boş isimlere pas atmaktansa hep kaleye vurmayı tercih edip pozisyonları birer birer harcadı. Manchester United gibi bir takıma karşı böyle net pozisyonlara girip atamıyorsanız kaderinize razı olmak durumunda kalıyorsunuz ilk maçta olduğu gibi.

Bu kaçan pozisyonlardan sonra Manchester United bol pasla ipleri eline alıp ilk yarının en etkili ismi olan Nani iki kişinin arasından şık bir çalımla golü attı. Clichy ve yardımına gelen Nasri veya Denilson bir türlü Nani akınını sağ kanatta dindiremedi.

Takımımızın bir hastalığı var büyük maçlarda ilk golü yedikten sonra demoralize olup hemen ikinci golü yiyoruz. Chelsea maçında da bu olmuştu ve bu maçtada çok amatörce bir hatadan golü yedik. Kornerden dönen topta Manchester United 3 kişiyle hızlı hücuma çıkarken bizim savunmada sadece geriye dönmeye çalışan Clichy vardı ve ayağına top değmeyen Rooney golünü attı. Korner atışında Denilson ve Sagna'nın ileride kalmasına hiç anlam veremedim doğrusu, sanırım bunun adı tecrübesizlik olabilir çünkü Wenger'in böyle bir hata yapacağını sanmıyorum.

İlk yarı biterken ikinci yarı başında maçı beraber izlediğimiz Arsenal'li dostlarımla beraber oyuncu değişiklikleri bekliyorduk çünkü takım tam anlamıyla yıkım yaşamıştı. Nasri, Denilson, Rosicky, Clichy, Vermaelen, Arshavin ilk yarıda dökülüyordu ancak Wenger garip bir şekilde değişiklik yapmayıp aynı şekilde ikinci yarıya başladı.

İkinci yarıda da oyunda bir değişiklik olmayıp etkili ataklarımız yoktu. Nasri'yi sağda Rosicky'yi solda izledik. Kanatlardan çizgiye inemedik ve ortalar yapmayı denedik ancak Arshavin gibi kısa bir oyuncuya orta yapmak hayalcilik oluyordu. Göbekten ise Fabregas sorumluluk almayıp oyunu Song'a kurdurdu ve kendisi toptan adeta kaçtı. Arshavin arkadan desteğin gelmediğini görüp sol kanada desteğe geldi ve ilerde resmen forvetsiz oynayıp karşı kaleye dahi gidemedik. Manchester United'da kontra ataklarla tehlikeli gelmeye devam ediyordu ve bu kontra ataklarından birini 52. dakikada gol yapmayı başardı. Gene üçe bir geldi Manchester United ve Park topu rahatlıkla ağlara göndermeyi başardı. Büyük takımlara karşı nasıl savunma yapılmaz dersi veriyorduk adeta zaten ataklara karşı koyacağımız bir savunma yoktu ortada çünkü defans bomboştu.

Alel acele bir oyun ve pas hatalarından sonra Wenger çark etti ve 61'de üç maçtır Arsenal'in hayaleti olan Denilson'u çıkartıp Walcott'u aldı ve Nasri'yi Fabregas'ın yanına çekti ancak buda fayda olmadı. Wenger'den 72'de iki hamle geldi ve ikinci yarının en iyi iki isminden biri olan Rosicky çıkıp Bendtner girerken Sagna çıkıp Eboue oyuna girdi. Bu değişiklerden sonra bir anda takım kendine gelir gibi oldu ve ardarda ataklar geliştirip Bendtner'le topu ilerde tutmayı başardık ancak bu çok geç kalmış bir değişiklikti. Manchester'ı değişikliklerden sonra kendi yarı alanına kapayıp yan toplardan etkili olmaya çalıştık. Maçın en kötülerinden Vermaelen'in şutunda top Brown'a çarpıp gol oldu ve kötü oynayan oyuncularımızın gol atma geleneği devam etti. Golden sonra hırslı Arsenal'i gördük ancak girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik ve maç 3-1 bitti. Takımın tek iyi oyuncusu hem geriden top kapıp hem oyun kurmaya çalışan Song'du.

Maçı kaybettiren etmenler ;
1-Arshavin'in bencilliği
2-Defansta koordinasyon sorunu
3-Fabregas'ın sorumluluk almaması
4-Wenger'in değişiklerde geç kalması
5-Campbell'ın oynamaması
6-Oyuncularımızdaki gözle görülen formsuzluk
7-İkili mücadelelerde ayakta kalamamamız

Denilson iki maçtır çok kötüyken bence onu oynatmamalıydı Wenger. Güçlü Man Utd orta sahasına karşı Song-Eboue-Fabregas üçlüsüyle başlasa orta sahada kafa kafaya oynayabilirdik ancak fizik gücü düşük bir kadro tercih etti. Bendtner'i oynatmama tercihine bişey demiyorum, oyun stili hızlı hücuma yönelikti ancak ilk yarı sonunda mutlak değişiklik yapması gerekiyordu çünkü takımın kurgusu iflas etmiş durumdaydı. Campbell Rooney'i durdurucak kapasitede olup, Wenger tarafından bu tez onaylanırken onu kadro dışı bırakması bir hayli ilginçti.

Kendi evimizdeki son iki zorlu maçta 6 gol yedik ve bunun nedenlerini Wenger'in ciddi bir şekilde araştırması gerekir. Bence bu skorla şampiyonluğa havlu attık çünkü şampiyonluğa oynayabilecek kapasitede bir takımımız yok maalesef. Wenger'in devre arası transfer yapmamasını anlayamıyorum, orta saha ve hücum hattı şiddetli bir şekilde S.O.S veriyor ancak iş işten geçti artık. Bundan sonra 2.lik bizim için en iyi konum olur diye düşünüyorum ancak o bile zora girdi. Kadromuzda Arsenal formasını taşıyamayacak kalite olan çok isim var. Son zamanlarda sahada ruh gibi gezinen Denilson, büyük maçlarda yerlerde sürünen Vermaelen, isteksiz futboluyla Rosicky, bencilliği ön plana çıkmaya başlayan Arshavin inşallah kısa sürede kendini toplar. Wenger'in kadrodaki isimleri form durumlarına göre ayıklayıp sezon sonu gerekli yerlere kaliteli transferler yapmasını umuyorum..

3 yorum:

  1. my jekyll doesnt hide

    abi iki senedir takığım şu denilson'a.iki maç iyi oynadı mı hemen savunuluyor burda.bu adamın iyi oyuncu olma ihtimali yok.Ne fabregas kadar teknik ne de vieira kadar güçlü.galatasaray ortasahasında oynayacak bir adam.Everton da bile yyedek kalabilir.Bu maç için de söylemiyorum bunu.Bu adam;arsenal kalitesinde değil. nokta

    bence seneye başka şeyler denemeliyiz.fabregas'ı bile satabiliriz.seneye olan 20 milyon euroluk bütçemizi,bu seneden artan 15 milyon euroluk bütçemizi ve fabreden gelicek bütçemize göre transferler yapmalıyız bence.

    75 milyon euro gibi bir bütçe eder bu.Ve bence forvet transferinden çok,gerrard tarzında,muntari tarzında,adamlar almalıyız.Fabre'nin görevini nasri yapabilir.çünkü kanatta etkisiz kalıyor.

    fabre satılmazsa da,35 milyon euroluk bütçe ile kesinlikle iki yönlü ortasaha alınmalı.

    herkes forvete yüklenmiş ama elinde rvp varken,o kalitede bir adam daha alamazsınız.bu fabregas sakat diye,xavi'yi almaya benzer.iyi de bir yedek forvetimiz var bendtner.Esas problem zaten sağ açık ve denilson da.

    kariyerinin yarısını sakat,yarısını formsuz geçiren wallcottla.Arsenal'de ezelden beri ne yaptığını anlamadığım denilson.

    bu sene geçti artık.bu maçın sonucu ile ilgili birşey değil.Arsenal'in gücü bu.3. takımdır bu ligde.bunu anladık.Şampiyon da yüksek ihtimal cheski olucak.

    esas mesele;wenger'in kadro ile ilgili düşünceleri.sene planlamasını yine denilson üstünden mi şekillendirecek?wallcott adamına güvenip sağ açığa gerek yok mu diyecek?

    seneye ideal kadro şöyle olursa o zaman şampiyonluğun adayı oluruz.

    ---------------almunia*------------------
    sagna-----gallas*--------vermealen--clichy

    -----------------alex song-------------

    -------------fabregas-------sissoko--------

    rvp-----------------------------------arshavin
    -------------------chamakh-----------------

    * elemanlar yerine de birileri olsa,o zaman en güçlü takım bile oluruz aslında ama o kadar bütçe yok maalesef.

    ama bu takıma fiziksel güç katıcak adamlar lazım bize.chamakh ve sisokko gibi.hem duran top zaafımızı yeneriz.hem de en büyük eksiğimiz olan,büyük takımlara karşı olan fiziksel eksikliğimizi giderebiliriz bu iki transferle.

    YanıtlaSil
  2. güzel bir yazı olmuş ancak istediğimiz oyuncuyu alabilecek bütçemiz var onu anlatmaya çalışıyorum. bütçemiz var fakat hoca oyuncu almıyo. forvet konusuna gelince adebayor satıldı, rvp sezonu kapadı mutlak oraya bi adam gerekirdi bence çünkü ortada tek forvet oynayabilecek tek adam bendtner şuanda takımda eduardo, vela gibi güçsüz oyuncular oynayamaz. arshavin'de buna dahil.

    YanıtlaSil
  3. 4 zorlu maçlık periyodun yarısı geçti ancak sadece 1 puan çıkartabildik. Chelsea maçından zaten ümidim yoktu, geriye bir söz geçirebildiğimiz Liverpool maçı kalıyor. Ancak Chelsea'ye de yenilirsek şampiyonluk tamamen hayal oluyor artık. Hatta 3.'lük de gidiyor, 4. olup Şampiyonlar Ligi'ne katılma savaşı vereceğiz demek oluyor bu. Manu maçlarında bir türlü şansımız tutmuyor. Her maç birşeyler oluyor ve saçma sapan bir gol yeyip kopuyoruz ardından 2.si de geliyor. Neyse artık olan oldu bundan sonraki maçlarda minumum kayıpla devam etmemiz lazım. Ve bunun ilk adımı olarak da Chelsea'yi yenmeliyiz (pek sanmasamda).

    YanıtlaSil