Arsenal Akademisi

Haftasonu oynanan Emirates Cup'ta henüz 17 yaşındaki bir çocuğun adeta gündeme bomba gibi düşmesiyle yine tartışma konusu oldu, Arsenal'in bu oyuncuları nereden nasıl bulduğu.

Arsenal Akademisi Arsene Wenger'in takıma geldiğinde kafasında olan bir projeydi. 1998 yılında kurulan Akademinin başına Arsenal efsanelerinden (bugünkü Fabregas diyebileceğimiz) Liam Brady getirildi.

U18 takımının başında ise 2001 yılından bu yana Arsenal'in başarılı savunma oyuncularından Steve Bould var.

Rezerv takım ise 1997 yılından bu yana Neil Banfield'a emanet durumda.

Arsenal Futbol Okulları

Amerika; Hawaii, ABD, Kanada

Afrika; Mısır

Okyanusya; Avustralya (2 Adet)

Asya; Bahreyn, Dubai, Umman, Endonezya, Singapur, Malezya, Vietnam, Tayland

Avrupa; İngiltere (17 Adet), İtalya (2 Adet), Hollanda, Yunanistan, Fransa, İspanya, İrlanda

Görüldüğü gibi dünyanın dört bir yanında Futbol Okulları harıl harıl oyuncu deniyor. Bu okullara 7 yaşa kadar futbolcular alınıyor. Bu oyuncular arasında kalitesini gösterenler Londra, Hale End Road'da kurulan Arsenal Akademisinin kalbine geliyorlar. Burada oyuncular tüm okul eğitimi de dahil futbol eğitimi alıyorlar. Yaşları ilerledikçe önce Arsenal'in U16 sonra U18 ve Rezerv olarak basamakları tırmanıp A takım seviyesine ulaşıyorlar. Tüm bu kademelerde ise A Takım ne oynuyorsa onu oynuyorlar. Böylece Carling Cup veya bunun gibi hazırlık turnuvalarında 17-19 yaş arasında oynayan oyuncular hiçbir yabancılık çekmeden aynı düzende devam ediyorlar.

Ayrıca ligleri takip eden scoutlar tarafından da oyuncular seçiliyor. Özellikle Afrika kökenliler için devşirmeye yakın bir sistem uygulanıyor. Başarılı bulunan oyuncular Belçika liginin Beveren takımında teste tabi tutuluyor. Hem Avrupa futboluna adaptasyonu aşılıp, hem dil eğitimi verilen oyuncular eğer başarılarını ispatlarsa Arsenal takımına çok cüzi fiyatlarla dahil ediliyor.

Her yıl 38 adet futbol okulu ve scoutlarla birlikte 3000'e yakın oyuncu deneniyor. Bunların arasından çok azı Arsenal A takım seviyesine ulaşsa da transfer hatasını minimuma indirecek kadar geniş çaplı bir araştırmanın ürünü olarak takıma katılıyor. Günübirlik transferler yerine en az 6 yıl bir oyuncuyu kendi bünyesinde takip ediyor. Her türlü eğitimini veriyor. Oyuncu kadrosunun yoğunluğu ile birlikte hata yapma olasılığıda düşüyor.

Bu nedenledir ki Arsenal her yıl yıldız bir oyuncusunu hiç arkasına bakmadan yeterli teklif verildiği taktirde satabiliyor. Wenger biliyor ki arkadan daha niceleri gelecek. İşte Jack Wilshere bunun son örneği. Ama biliyoruz ki son olmayacak.