Öncelikle transfer harcamalarına yakından bakalım.
Buradan Arsenal'in özkaynak sisteminin nasıl çalıştığını, altyapı sisteminin ne kadar kuvvetli ve Wenger'in de ne kadar başarılı olduğunu görebiliyoruz. Başarısız olarak adledilen Wenger'in bu dönemde, her yıl ilk 4'te olma, şampiyonlar ligi finali, lig kupası finali gibi başarıları da bulunmakta.
Aldığımız verilere göre stadın gerekliliği ve stad maliyetinin kulüp üzerindeki maddi yükünden bahsedelim.
Stadyumun kapasitesi 60.355 kişi. 2006-2007'de 59.837 ortalamaya oynamışız. 2007-2008 ve 2008-2009 da 60000 barajının üstüne çıkmışız. Teknik verilerin dışında sadece taraftarın bile çokluğu stadın önemini göstermeye yetiyor.
İkincisi stadın toplam maliyeti. 430 milyon sterlin.
2004'te duyurulan Emirates havayolları ile sponsorluk anlaşmamız mevcut 15 yıllık stad isim hakkı+8 yıllık forma reklamı. Toplamda 100 milyon sterlin bir kazancımız var bu anlaşmadan.
Ardından, İskoçya bankasından çekilen 260 milyon sterlinlik bir kredi var, daha sonra 2006'da ,210 milyon sterlini 13.5 yılda, geri kalan 50 milyon sterlin'i 7 yılda ödenmek üzere bir bono anlaşması açıklanıyor. Geriye kalan borçlarda eski stadımız Highbury'e yapılan konutların ve stadyumun gelirinden karşılanıyor.
Muhteşem bir stadyum kompleksi ile en azından bir asırını garanti altıya alan bir kulüp düşünün, stad yapmaya kalkışamayan Chelsea, Liverpool gibi kulüpleri düşünün. Acaba hangisi daha iyi yönetiliyor, hangisi daha başarılı, hangisi daha değerli?
Aldığımız verilere göre stadın gerekliliği ve stad maliyetinin kulüp üzerindeki maddi yükünden bahsedelim.
Stadyumun kapasitesi 60.355 kişi. 2006-2007'de 59.837 ortalamaya oynamışız. 2007-2008 ve 2008-2009 da 60000 barajının üstüne çıkmışız. Teknik verilerin dışında sadece taraftarın bile çokluğu stadın önemini göstermeye yetiyor.
İkincisi stadın toplam maliyeti. 430 milyon sterlin.
2004'te duyurulan Emirates havayolları ile sponsorluk anlaşmamız mevcut 15 yıllık stad isim hakkı+8 yıllık forma reklamı. Toplamda 100 milyon sterlin bir kazancımız var bu anlaşmadan.
Ardından, İskoçya bankasından çekilen 260 milyon sterlinlik bir kredi var, daha sonra 2006'da ,210 milyon sterlini 13.5 yılda, geri kalan 50 milyon sterlin'i 7 yılda ödenmek üzere bir bono anlaşması açıklanıyor. Geriye kalan borçlarda eski stadımız Highbury'e yapılan konutların ve stadyumun gelirinden karşılanıyor.
Muhteşem bir stadyum kompleksi ile en azından bir asırını garanti altıya alan bir kulüp düşünün, stad yapmaya kalkışamayan Chelsea, Liverpool gibi kulüpleri düşünün. Acaba hangisi daha iyi yönetiliyor, hangisi daha başarılı, hangisi daha değerli?
Her zaman dediğimiz gibi bu bir geçiş dönemi. Her borca giren kulüp bunu yaşar ama Arsenal bunu en iyi şekilde geçiriyor. Böyle bir borcu saha sonuçlarını çok fazla etkilemeden telafi etmek her babayiğidin harcı değil. Bu nedenle Arsenal'in yaptıkları başarıdır. Başarıyı sadece kupayla değerlendirmek hatadır bana göre. O günkü şartlar ve imkanlarla birlikte değerlendirmek lazım. Senede 50 milyon harcayıp şampiyon olanla senede para harcamaması ile birlikte satıştan kâr eden bir kulübün onunla aynı mücadele içine girmesi şampiyonluktan daha büyük başarıdır bana göre.
YanıtlaSilçok güzel bir özet olmuş hele liverpool un 3 yediği bir gecede daha keyifli okudum
YanıtlaSilBu tarz kulüplerde popülist düşünen eleştirmen çok olur.Meyve veren ağaç taşlanır.Arsenal asla meyve vermese bile 60.000 kişiye oynar, şampiyonlar liginde en kötü çeyrek final,ligde ilk 4 sıradan biri,FA ve Carling Cup'ta en az çeyrek final,reserv takımdan her yıl 4-5 net futbolcu A takıma takviye,kriz döneminde zarar minimizasyonu.Bunlar kulüp için ekonomik sportif veriler.Kötü oynamayan oynasada tüm dünyada sevilen bir takım daha ne olsun.....
YanıtlaSilbu sakatlıklar listesi güncelmi acaba biraz fazla oldu da
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil