
Her ne kadar maç analizi olsa da üstünde durulması gereken isim Eduardo Da Silva. Öyle bir maç ki 6 dakikada 3-0 olabilirdi. Maç boyunca Nasri-Vela-Eduardo'nun uyumu dikkatinizi çekmiştir sanırım. Fabregas-Hleb-Henry üçlüsünü andırıyordu. Özellikle ilk yarıda istediğimiz Arsenal vardı sahada. Seri paslarla pozisyona giren girdiği inanılmaz gol pozisyonları kaçırmayı başaran.
Bendtner maç öncesindeki yaptığı açıklamanın ("Ben Arsenal'deki en iyi forvetim. Daha çok 11 başlamalıyım.") hakkını vermek için debelendi. Sözünün eri olmak için verdiği bazı kararlar yanlışta olsa golünü atarak en azından rahatlamış oldu. Ama maç sonunda yaptığı faul ile hala bu görev için erken olduğunu gösterdi. Hakem kırmızı kart çıkarsa diyecek sözü olmazdı sanırım.
Gelelim Eduardo'ya. 1 yıldan fazla süre sahalardan uzak kalan bir oyuncu olarak inanılmaz bir performans gösterdi bana göre. Attığı gol kesinlikle kendi tekniğiyle. Kafa vuruşunun tekniği mi olur demeyin. Golü eğer tekrar izlerseniz topa vurmak için kafasını savurmuyor. Topu istediği tarafa atmak için vuruş yapıyor. Örneğin Bentdner'in attığı kafa golünde o sadece vurdu ve çok iyi yere gitti. Daha sonra Bergkamp vari bir hareketle mükemmel bir gole imza atabilecek pozisyona girdi Eduardo ama kaleciyi geçemedi. İkinci yarıda penaltıyı hem yaptırdı hem de attı. Sadece attığı goller değil Eduardo'yu bu maçın kahramanı yapan. Attığı mükemmel paslarla da takım arkadaşlarını pozisyonlara soktu. İlk golden sonraki sevincinde uzun süre sadece yerde oturması bana manidar geldi. Eduardo sanki "Bu gol için aylardır oturarak bekledim." der gibiydi.
Maç ilk yarı rahat giderken bir ara oynayamayan 3'lü ekrana geldi. Arshavin-Fabregas-Adebayor. Arshavin yine gökyüzüne doğru bakarak oynayacağı maç için gün sayıyor gibiydi. Adebayor Afrika yılın oyuncusu ödülünü almış son derece neşeli teknik ekipten biriyle muhabbetteydi. Benim gözüm ise Fabregas'a takıldı. Sahada yer almadığı için yaşadığı üzüntü yüzünden okunabiliyordu. Yani Wenger çık oyna dese direkt sahaya atlayacak gibiydi sanki. RVP oyuna girerkende aynı ifade vardı Fabregas'ın yüzünde. İnşallah O da Eduardo gibi bir dönüş yapar.
Oyuncu bazında bakarsak Gibbs gereğinden fazlasını bile yaptı. Nasri serbest oynayınca çok daha etkili olduğunu gösterdi. Savunmayı değerlendirecek kadar kadar hücum etmedi ya da edemedi Cardiff. Ama Song'un hiçbir faydasını göremedim desem yeridir. Mevkisi gereği top çalıp, hücum oyuncularına kazandırması lazım. Fakat ne top çaldığını gördüm ne de verimli, takımı atağa kaldıran bir pas. Yani sadece ortada dolanan eskortluk yapan bir adam gibiydi. Hatta gereksiz faullerle pozisyon bulamayan rakibe duran top fırsatı yarattı. Bir sözde Fabianski'ye. Geri paslarda çok başarılıydı :)
Resim benim tarafımdan yapılmıştır.
Takım geçen yılki gibi oynadı uzun süreden sonra.
YanıtlaSilUmarım Eduardo'nun sakatlığıyla kaybettiğimiz havayı, kendisinin dönüşüyle yeniden yakalarız.
aynen geçen yıl birmingham maçı eduardonun sakatlığı olmasaydı, belki bize şampiyonluğu getirecekti. dönüşünü bir kupa ile taçlandırır umarım.
YanıtlaSileduardonun golu enfes. zaten cardiff bir gol yiyince maci da birakmis, diger gollerimizin pes kıvamında oldugunu farketmissinizdir.
YanıtlaSil