10 Mayıs 2009 Arsenal 1-4 Chelsea Maçı

İki şampiyonlar ligi gazisi takım karşı karşıya gelecekti. Arsenal'in lig üçüncülüğü açısından Chelsea'yi yenip farkı indirmesi gerekiyordu. Hafta içinde Eduardo ile Clichy'nin sezonu kapattığı açıklandıktan sonra Arshavin'inde hastalandığı ve bu maçta forma giyemeyeceğini öğrendik.

Fabianski
Sagna - Toure - Silvestre - Gibbs
Walcott - Fabregas - Song - Diaby - Nasri
RVP

İlk 25 dakika müthiş bir oyun girilen sayısız pozisyona rağmen kaleyi bulan tek şut. Doğal olarak bu kadar pozisyondan golde çıkmadı. İzlerken söyledim, atamayana atarlar. Açık konuşalım ki golün faulünde Drogba çok rahat pozisyonu devam ettirebilecekken kendini bıraktı yere. İşte bu benim görüşümde pislik oyundur. Bu bırakmadan kazanılan faullede golü Alex'in kafasından buldular. Alex topa kafayı vurduğu anda onu tutmakla görevli Silvestre, Alex'in dirseği hizasındaydı. Golün de direkten girmesi bir şans. Ardından bu maçta tam anlamıyla rezil Chelsea savunmasına karşı yine pozisyonlar ürettik. Fakat Chelsea yine geldi atıp gitti. Anelka 25 metre top sürerken onu golü atıncaya kadar Nasri savundu. Ne Song ne Silvestre ne Toure yardıma gelemedi. Bizim bir seviye üzerine çıkıp kupalara ulaşmamız sadece girdiğimiz pozisyonlardaki gol oranını arttırmak. Çok ince bir ayrıntı var. Bir sürü pozisyona girip atamıyoruz. Sonra rakip bir gelip atıyor. Takım golden önceki düzeninden biraz kayıyor. O güzel oyunda bozulmaya başlıyor. Golü çıkaracağız diye uğraşırken ya ikinciyi yiyoruz ya da galibiyeti getirecek gole zaman yetmiyor. Aynı Shearer'ın söylediği gibi; "Arsenal bu kadar güzel oynarak şampiyon olamaz."

İkinci yarıda da değişen fazla birşey olmadı. Tam güzel güzel futbolumuzu oynarken şanssızlık ve hatalarında değişmediğini görmemiz çok vakit almadı. Gelişen Chelsea atağında Fabianski gereksiz yere kalesini terketti. Yapılan ortayı kesemedi Toure kesmek isterkende topa dokunuşu tıngır mıngır kaleye gitti. Direğe çarpan top gol oldu. İlerleyen bölümlerde yine birçok pozisyona girdik. Kaleyi bulan şut sayımız yükselmeye başladı ve Bendtner'in golü geldi. Sonra yine kaçan inanılmaz goller. Bir metreden toplar girmedi. Sürekli hücuma yönelik oyuncu değişiklikleri ile baskılı oynamaya çalıştık. Sonra Chelsea yine kontraatak ile geldi Anelka'nın şutunu önce Fabianski kurtardı. Dönen toptaki vuruşunda direkten Malouda'ya asist oldu. Atılan gollere bakalım. Alex kafa direğe çarpıp gol, Toure kayıp kornere atmaya çalışıyor direğe çarpıp gol, Anelka vuruyor direkten asist. Maç boyunca Chelsea'nin kaleyi bulan şutu 5. Attıkları gol 4. İşte futbol şansı dedikleri olay bu. Bizim ise 6 kaleyi bulan şutumuz mevcut. Oynanan futbolun hakkı bu değil ancak kupacı takımlar ile aramızdaki farkta işte burada ortaya çıkıyor. Onlar kazanmak için herşeyden feragat edebiliyorlar. Yanlış anlaşılmasın ben Chelsea gibi kazanacağıma Arsenal gibi kaybetmeye razıyım. Bu oyunu seviyorum. Bugün olmazsa yarın muhakkak karşılığını alacağız.

Maçta dikkati çeken bir durumda bizim ülkemizdeki sisteme ders olacak nitelikteydi. Haftaiçi şampiyonlar liginden elenmesinde önemli rolü ve hatası olan Gibbs 11'de başlarken, maçtan sonra bar çıkışında yaptıklarıyla gözümüzden düşen Bendtner sonradan girip tek golü attı. 2 oyuncunun da bizim ülkede olsalar başlarına gelecekleri az çok kestirebiliyoruz. Bendtner konusunda bende sert tavır takınmıştım. Bakalım ilerleyen zamanlarda kimin doğruyu yaptığı ortaya çıkacaktır. Bu arada 21 maçlık yenilmezlik serimizde bozulmuş oldu. Artık kalan maçlar formalite. Haftaya Old Trafford'da şampiyon Man United'ı alkışladıktan sonra sezonu içerdeki Stoke maçıyla kapatacağız.