21 Mart 2010

Tablo ve Fikstür Analizi

25. hafta itibariyle, Chelsea'den 9, Manchester United'dan 6 puan geride olan bir takım, 31.hafta itibariyle, Chelsea'nin Porstmouth deplasmanında kazandığını varsayarsak, Manchester'dan 2 ve Chelsea'den 1 puan geride. 6 hafta içinde 15 olan farkı 3'e eritmek ancak bütün maçları kazanmak şartıyla gerçekleşebilirdi, çünkü rakiplerin puan kaybedeceğini tahmin ediyorduk az çok.

6 haftada 4 iç 2 deplasman maçı oynadık, şampiyonlar liginde Porto'yu eleyip, müthiş bir grafik çizdik, buraya kadar tamam. Ama asıl serüven kesinlikle bundan sonra ve hemen bu hafta başlıyor.

Birmingham deplasmanı çok zorlu orası kesin, Birmingham Çarşamba akşamı deplasmanda Blackburn'le oynayacak, bu bir avantaj olabilir, bizde de Vermaelen yok tabi, aynı zamanda akıllar haftaiçi oynanacak Barcelona maçında olabilir, ama kayba tahammül yok. Aynı hafta Chelsea içerde Aston Villa ile, Manchester deplasmanda Bolton ile oynayacak. Kazandığımız taktirde puan tablosundada yerimizin oynama ihtimali yüksek, sonraki hafta içerde Volves'le oynarken Manchester United-Chelsea ile kapışacak, amacımız bu 2 haftada liderliği ele geçirmek. Çok kolay gözükmüyor, ama çok kolay da şampiyon olunmuyor, şampiyon olmak için bu maçları almak zorundayız.

Sene başında Manchester United'dan Ronaldo'nun gidişi ve yerine alınan Valencia ile ben açıkcası Manchester United'ın bu yıl şampiyon bir ekip yaratamayacağını düşünüyordum, bugün izlediğim Manchester oldukça şampiyonluğa inanmış gözüktü, Rooney'in en az 3 kişilik oynaması tabi ki büyük bir etken, ancak Hargreaves, Anderson, Berbatov transferlerinden verim alamayan, Tevez ve Ronaldo'yu kaybeden, sezonun uzun bir bölümü stoperdeki sakatlıklarla uğraşan bir takımın 3 sene üstüste gelen şampiyonluklar ve kupaların ardından, hala bu açlığı duyması takdire şayandır.

Chelsea ise bizim 2007-2008'de yaşadığımız tipik sendromun başka bir örneğini yaşıyor, ligi bu kadar zaman önde getirmenin yarattığı psikolojik baskı, gerideki rakiplerin müthiş istikrarı ve kalitesi ile sonunda neredeyse 31 hafta taşıdığı liderliği kaybetti, bu noktadan sonra Liverpool-Manchester United-Tottenham ile dışarıda maçları var, ben Chelsea'nin şansını oldukça zora soktuğunu düşünüyorum, onlar için dönüm noktası heralde City maçıdır.

Bahsettiğim takımlara ikişer kez yenilen bir takım olarak bu noktada durmak zaten büyük bir başarıdır, bu noktalara gelirken, 1 milyona alınan Song'un 20 milyonluk bir önliberoya dönüşmesi, Fabregas'ın gerçek bir kaptan olması, herkesin küçümsediği Bendtner'ın takımın kurtarıcısı olması, takımın enerji kaynağı Eboue'nin hayatının maçlarını çıkarması, Sol Campbell'ın görülmemiş bir özveriyle mücadele etmesi, Westham maçında atıldıktan sonra Vermaelen'in yüz ifadesi, Almunia'nın bunca eleştiriye rağmen Diamanti'yle başbaşa kaldığı anda penaltıyı çıkartabileceğini hissettirmesi, ve tabii ki Wenger. Şu anki puan tablosundan falan çok daha önemli ve zevk aldığımız şeyler aslında bunlar.

Ligin son 7 haftasına girilirken, her zaman tamam bu sefer bitti demişken, hayır bitmedi diyen bütün oyuncuların teknik ekibin inancı gerçek bir Arsenal ruhunun özelliklerini taşıyor. Artık bütün hesapları geride bırakıp öldürücü darbeyi vurmak için geliyoruz. Birmingham maçıyla birlikte uzun yıllardır özlemini çektiğimiz bu öldürücü darbeyi vurmaya geliyoruz.

Cumartesi günü, herşey istediğimiz gibi olacaktır, buna eminim.

Herkese iyi haftalar.

7 yorum:

  1. theotheo güzel yazı yazmışsın tebrik ediyorum

    önceki yazında barcelonayı eleyecek gücümüz olduğunu bu turu geçebilcegimizi yazmıştın ama bu yazında sanki şampiyonlar liginden umudu kesmiş gibisin... bence ligde ikinci olur avrupada kupayı kaldırırız.

    YanıtlaSil
  2. öncelikli hedefim lig gypsum. çok istiyorum harbiden.

    YanıtlaSil
  3. cumartesi arsenal ve birmingham istediğimiz gibi olabilri ama bir etken var ki kesinlikle istediğimiz gibi olmayacak. hakem. cumartesi arsenale verilen penaltı ve kırmızı kart, pazar günü liverpoola çalınan penaltı gösteriyor ki sadece güzel oyunla bir yere gelmek şu anda pek de mümkün değil. rakibimizi yenerken hakemi de yenmeliyiz ama her zaman yenemeyiz, yenemeyeceğiz. şampiyonlar liginde barcelona, premier ligde manu perdesi oldukça hakemlerin arkasında işimiz çok zor. kötümser bir yorumla yarı final göremeyiz, ligi en iyi olarak 2. bitiririz şu saatten sonra. maalesef 2003teki gibi domine etmedikçe manunun liginde şampiyon olmak biraz zor.

    YanıtlaSil
  4. Şunu söyleyeyim; Rooney sakatlanmadığı sürece manu puan fln kaybetmez. Belki Chelsea maçında kaybedebilirler. Chelsea ise hiç güven vermiyor adamlar her maçta puan kaybedebilir. Bu yüzden bence şampiyonluk yolunda rakibimiz chelsea diil manu'dur.

    Yalnız ben birmingham maçından çok korkuyorum. Umarım defansa song geçer zira campell-silvestre ikilisi mutlaka en az 2 bomba koyarlar ortaya.

    YanıtlaSil
  5. @turiaf

    evet, song-campbell çıkacak turiaf.

    aynı şekilde bende korkuyorum ama şampiyon olmak için kazanmak zorundayız.

    manchester united haftaya bolton deplasmanında, bence hiçbirşey belli olmaz.

    YanıtlaSil
  6. bizim tottenham deplasmanını da yabana atmamak lazım..aynı sekilde manu'nun city deplasmanını..

    hafta hafta degerlendirmek lazım..zorlu seri öncesi sampiyonluk icin 4mactan 9-10 almamız lazım diyorduk..4macta 4puan aldık ama hala iddialıyız..

    YanıtlaSil
  7. my jekyll doesnt hide
    bence rooney filan hikaye.
    Bu hakemler manureyi şampiyon yapıcak.Bu kadar taraflı olunmaz.Her maçİstisnasız,her maç,kıyak yapılıyor...Man u.İyi yere kapak atmış.Onları ancak efsane kadromuz durdurabilir ki hakem faciası ile onlar da durduramamıştı hatırlarsanız.

    YanıtlaSil